BU İŞ ERKEN SEÇİME
DOĞRU GİDİYOR…
Başbakan sonunda konuştu ve genel tutumunu ortaya koydu. Genel yaklaşımını ve yol haritasını -belirli oranda- gösterdi.
Benim en çok dikkatimi çeken nokta, Başbakan’ın genel gerilimi arttırmamaya dikkat etmesiydi. İstese çok daha hırçın, çok daha sert konuşabilirdi. Başbakan bu noktaya çok dikkat ediyor. Sokağı ayağa kaldırmaktan kesinlikle kaçınıyor.
Diğer bir gözlemim, gerilimi arttırmamaya dikkat eden Erdoğan’ın, öte yandan da dik durmaya özen göstermesi, boyun eğermiş gibi davranmamasıydı. Hatta meydan okudu ve son sözün Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğunu ısrarla vurguladı.
Bu yaklaşıma karşılık, Başbakan sadece kendi kesimine hitap etmekle yetindi, onların hislerine tercüman oldu. Laik kesimin beklentilerini görmezden geldi. Laiklerin kuşku ve kaygılarını hafifletecek, bu kuşku ve kaygıların yersiz olduğunu, AKP’nin temel politikalarının Türkiye’yi bir din devletine dönüştürmek olmadığına ikna etmeye yönelik hiçbir şey söylemedi. Sadece CHP ile anayasa değişikliklerini iptali için oy veren 9 yargıcı eleştirdi. Anlaşılıyor ki, Başbakan, CHP’nin ve Anayasa Mahkemesindeki 9 yargıcın, laik kesimin kuşku ve kaygılarını seslendirdiklerini görmemiş veya görmek istememiş.
Başbakan konuşmasında yol haritasını da çizdi.
Sorunları ortaya koydu ve açıkça söylemedi ancak , Anayasa Mahkemesi önündeki kapatma davasının sonuçlanmasına kadar bekleyeceğinin işaretini verdi.
Peki daha sonra ne olacak ?
Başbakan’ın ortaya koyduğu sorun yumağına bakacak olursak, bu işin ancak erken bir genel seçimle çözebileceğini görüyorum. Başka türlü çıkış imkansız gibi…
Özetle, Anayasa Mahkemesi AKP’ yi kapatma kararı verdiği taktirde, hızla AKP yerine yeni bir parti kurulacak ve yerel seçimlerle erken genel seçim birleştirilecek.
Durum böylesine net.
Hadi bakalım, kolay gelsin…
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|