LAİKLİK VURGUSU ARTIYOR...
AKP?nin kapatılması davası ilk defa duyuldu?unda, Avrupa Birli?i (AB) yetkilileri ve ba?kentleri? çok ?a?ırdılar. Daha do?rusu bizden daha fazla ?a?ırdılar. Zira, onların dünyalarında böyle bir dava açılamazdı. Mantıklarının kabul etmedi?i bir olayla kar?ı kar?ıya idiler.
Avrupa için her?eyden önemli olan, demokrasiydi.
Demokrasi demek, hükümetlerin halkın oylarıyla seçilmeleri ve halktan aldıkları oylarla ülkeyi yönetmeleriydi. Bu ilkenin önüne hiçbir ?ey geçemezdi.
Avrupa?nın tüm de?erleri demokrasiye öncelik vermeye dayandırılmı?tı.?
Partiler de, bu çerçeve içinde önemli yerleri olan kurum sayılırlardı. Nazi fa?izmini temsil edenler veya demokratik bir ülkedeki sistemi kuvvet kullanarak veya kuvvet te?viki olmasa dahi, açıkça niyetini gösterip , yerle?ik sistemi de?i?tirmek isteyen partiler kapatılabilirdi. Ancak bu tip örneklerin sayıları da çok azdı.
İ?te böyle bir ortamda, tam üye adaylı?ı statüsü verilmi? ve katılma müzakereleri ba?latılmı? olan Türkiye?yi, 5 yıldır yöneten Ak Parti?nin kapatılması amacıyla dava açıldı?ı haberi gelince? önce ? anlayamadılar?.
Nedeni de, açılan davanın ?laikli?i tehlikeye atmaya? dayandırılmasıydı.
Türk toplumunun bir bölümü için laiklik her?eyden önce , hatta Demokrasiden de önce gelirdi. Laikli?i koruyabilmek amacıyla, gerekti?inde demokratik kurallar biraz de?i?tirilebilir, sonra yeniden rayına sokulabilirdi. Laiklik kesin önceli?i olan bir ilkeydi.
Avrupalı için ise, laiklik demokrasinin içindeki unsurlardan biriydi. Demokratik bir sistem do?al olarak laiklik ilkesini korurdu. Laikli?i koruma adına demokrasi kurallarının, geçici dahi olsa, bükülmesi kabul edilemezdi.
İ?te Komisyon Ba?kanı Barasso ve geni?lemeden sorumlu komiseri Rehn, Türkiye gezisine ba?ladıklarında böylesine kesin kararlıydılar. Türkiye?deki tüm temasları sırasında da, tutumlarını açıkça gösterdiler.
Ak Partiye haksızlık edildi?ini, Kemalistlerin hatalı olduklarını söylediler.
Nedeni de çok açıktı. 2003 yılından bu yana, Türkiye?yi Avrupaya ta?ıyan Ak Parti idi. Bu partinin liderlerini tanımı?lar, onlarla konu?mu?lardı. Ba?ta Erdo?an olmak üzere, liderlerinin Türkiye?yi ?eriat düzenine götürmek istedi?i yolundaki iddialara hiç inanmamı?lardı.
Buna kar?ılık, hepsinin kafasında, Türkiye?yi kontrol altında tutan Kemalist ordu ve onların sivil uzantıları vardı. Silahlı Kuvvetler, Avrupa?nın gözünde demokrasiyi engelleyen bir kurumdu. Yakın tarihte hep askeri darbelerin hikayelerini duymu?lar, Avrupa parlamentosunda sürekli tartı?malara tanıklık etmi?lerdi.
?imdi de, aynı Kemalist güçler, ülkenin yönetimini ellerinden kaçırmaya ba?ladıklarını gördükleri için, AKP?yi kapatmak için harekete geçmi?lerdi.
AB?nin hemen her kö?esinden AKP?yi korumaya yönelik sesler gelir olmu?tu.
Sadece AB Komisyonu yetkilileri de?il, Avrupa Parlamentosundan çıkan sesler de tepki doluydu.
Bu defa ?a?ırmak sırası Türkiye?nin laik kesimindeydi.
Avrupalıların nasıl ve neden bu ?ekilde hareket ettiklerini anlayamamı?lardı. AB nasıl Türkiye?yi tam anlamıyla tanıyamadıysa, Türkiye de Avrupa?nın kafa yapısını bilmiyordu. Tam bir sa?ırlar diyalo?u ya?anıyordu.
Ancak bir süre sonra, laik kesimler kendilerini anlatmaya ba?ladılar.
AKP?den duydukları ku?ku ve kaygıları...AKP? nin bu kaygılara hiç do?ru dürüst dikkat etmemesini...Milli e?itim sistemindeki geli?meler ve nihayet türban konusunda atılan adımlar.
Bunlar anlatıldıkça, Avrupa?daki sesler de farklıla?ır oldu. Dikkat edecek olursanız, son haftalarda konu?an yetkililerin kullandıkları dilde de?i?im var.
Açıkça bir ince ayar ile kar?ı kar?ıyayız.
?rneklemek gerekirse, Avrupa Parlamentosu üyesi ve Türkiye?yi en yakından izleyen Hollandalı parlamenter? Lagendijk?ın Milliyet?teki söyle?ine ?öyle bir göz atın anlayacaksınız.
Lagendijk, Avrupa?nın Türkiye?deki laiklik duyarlı?ını tam anlamıyla de?erlendiremedi?ini söylüyor.
Do?rudur.
AB ülkelerinde söz sahibi olanların çok az bir bölümü, buradaki laiklik konusundaki titizli?i anlayabiliyor. Ard dü?ünceleri oldu?undan de?il , Türkiye?yi ılımlı islamın yönetti?i bir ülke konumuna getirmek için de de?il. Tamamen, kendi kültürlerindeki fark ve Türkiye hakkındaki bilgisizliklerinden kaynaklanan nedenlerle bu ?ekilde hareket ediyorlar.
Yukarda yazdıklarımdan sonra, Avrupa Birli?inin tutum de?i?tirdi?ini ve AKP?nin kapanması durumunda ele?tirilerin azalaca?ını sanmayın.
Avrupa yine sert tepki gösterecek ve büyük ele?tirilerle kar?ı kar?ıya kalaca?ız.
Ancak her?eye ra?men, bu ele?tiriler ve tepkilerin dozu farklı olacaktır.
?zellikle AB üyesi hükümetlerin söylemlerinin de?i?mesi de, Türkiye- AB ili?kileri hakkındaki olası kararların, tahmin edildi?i kadar sert olmayaca?ını ve özellikle bu ili?kilerin askıya alınması veya dondurulması yolundaki isteklerin dengelenmesiyle sonuçlanabilinece?ini gösteriyor.
Sonuç ne olursa olsun, Avrupa Birli?i bizim laiklik anlayı?ımızı, hiçbir zaman tam anlamıyla benimsemeyecektir. Hiçbir zaman, Kemalist yakla?ımı onaylamayacaktır. Aksine laiklik anlayı?ımızı , kendilerinde uygulandı?ı gibi, demokratik sistemin bir parçası konumuna sokmamızı isteyecektir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|