AB, AKP?Yİ
DEKTEKLİYOR, ANCAK...
Avrupa Birli?i merkezi Brüksel?de ve genellikle 27 ba?kentte, AKP?nin kapatılma davası giderek daha yo?un ?ekilde tartı?ılıyor. ?u andaki manzaraya bakılacak olursa, Türkiye?yi izleyen çevrelerin kafalarının karı?ık oldu?unu söyleyebiliriz. Daha do?rusu, bu davayı bizler gibi görmüyorlar. Olaya farklı bakıyorlar.
Ali Yurttagül?ün, Kriter?in bu sayısındaki Avrupa Parlamentosu?nun havasını yansıtan yazısını mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Son derece güzel bir analiz. Yurttagül?un de altını çizdi?i gibi, Avrupa Birli?i, AKP davasını demokrasi mücadelesi olarak görüyor. Türkiye?deki bir kesimin belirtti?i gibi, laik rejiminin kurtarılması operasyonu gibi algılamıyor.
Bu yakla?ımın iki nedeni var:
Biri, AKP? nin Avrupa tarafından, reformlar yapan, AB Kopenhag Kriterlerini yerle?tirmek için çaba sarfeden bir parti olarak algılanması. Avrupa?da AKP?nin dine yakla?ımı, dindarlı?ı biliniyor, ancak iktidarda oldu?u süre içinde bu partinin Türkiye?yi din devletine götürdü?ü konusunda somut hiçbir veri bulunmadı?ı dü?ünülüyor. AKP, müslüman ancak Türkiye?yi Avrupa?ya götüren parti olarak nitelendiriliyor. Kabul edelim ya da etmeyelim, AKP?nin gizli bir gündemi oldu?u görü?ü Avrupa?da kabul görmüyor. Avrupa?nın demokrasi gözlü?ü ile bakıldı?ında, ?iddeti te?vik etmeyen, seçimlerde %47 oy deste?i almı? ve ülkeyi 5 yıldır yöneten bir siyasi partinin, demeçlere dayanan gerekçelerle kapatılmasının anla?ılabilir bir tarafı yok.?
Di?eri, Avrupa Birli?i?nde Türkiye?nin elitler tarafından yönetildi?i ve bu elit kesimin istemedi?i partilerin iktidar olamayaca?ı ya da iktidarda kalamayaca?ı konusunda kesin bir görü?ün bulunması.
Bu iki nedenle, AKP davası laik sistemin korunması de?il, demokratik güçlerle demokrasi kar?ıtı güçlerin mücadelesi olarak niteleniyor.
Ancak, öte yandan ilginç bir olu?um da var.
Yava? yava? üye ülkelerde ?laiklik vurgusu? artıyor. Yani, AKP? nin bazı uygulamaları sorgulanıyor Türkiye?deki laik kesimler daha fazla dinlenmeye ba?lanıyor. Soru i?aretleri artıyor.?
Bu geli?me henüz çok yaygın de?il, ancak giderek yaygınla?ıyor.
İ?te bu olasılıktan hareket ederek, AKP davasından bir kapatma kararı çıkarsa, AB? nin tepkilerinin ne olabilece?ini sorgulamak istiyorum.
T?RKİYE?NİN AVRUPA
MACERASI YOL AYRIMINDA
En çok beklenmesi gereken senaryo, ilk a?amada Avrupa Parlamentosu?nun AKP?ye sahip çıkması ve Türkiye ile ili?kilerin derhal dondurulması yolunda bir karar almasıdır. Parlamento?nun do?asında bu dayanı?ma vardır. Göreceksiniz, Anayasa Mahkemesi?nden çıkacak olası bir kapatmadan hemen sonraki oturumlarda büyük bir Türkiye tartı?ması açılacak ve AB Konseyi?nden, yani 27 üye ülkeden, Türkiye ile ili?kilerin dondurulması talep edilecektir.
AVRUPA KOMİSYONU?NUN
TEPKİSİ NE OLACAK?
Komisyon Ba?kanı Barroso ve geni?lemeden sorumlu Komiser Rehn?in son gezilerinde söylediklerinden hareket edersek, Komisyon?un da AKP?nin kapatılmasına tepki gösterece?ini kolaylıkla söyleyebiliriz. Ancak Komisyon, büyük olasılıkla ili?kilerin askıya alınması yönünde bir tavsiyede bulunmayacaktır. Zira Komisyon?un esas görevi, Türkiye-AB ili?kilerinin olumlu sonuçlanması ve bu Türkiye?nin tam üyeli?e götürülmesidir. Bundan dolayı da, ili?kilerin askıya alınmasının olumlu ve olumsuz yönlerini sıraladıktan sonra, topu yani son kararı Konsey?e bırakacaktır.
Gelelim, 27 üyeli Konsey?in verebilece?i karara...
Bugünden, Konsey?in nasıl bir karar alaca?ını tahmin etmek çok güç olmakla birlikte, bazı ipuçlarını tartı?abiliriz.
M?ZAKERELER DORDURULURSA,
BİR DAHA MASAYA OTURULMAZ
Konsey?in kararı bir yerde, Türkiye?nin Avrupa macerasının sonu veya devamı anlamına gelece?inden dolayı çok büyük önem ta?ıyacaktır. Zira, Türkiye ile ili?kiler bir defa askıya alındı?ı taktirde, ileride i?ler düzelse dahi tekrar ba?latılması son derece güç olacaktır. Askıya almak için üye ülkelerin üçte ikisinin oyu (yani 18?inin) gerekti?i gibi, müzakerelerin yeniden ba?latılması için oy birli?i gerekmektedir.?
Böyle bir durumda da, Türkiye?den beklentisi olan üye ülkeler bir dizi fatura çıkaracaklardır. Kıbrıs sorunundan Ermeni soykırımı iddialarına, Kürt sorunundan asker-sivil ili?kilerine kadar, hemen her konuda ödün istenecektir.
Ankara?nın da bunlara yanıt vermesi beklenemez. Sonuç olarak, müzakerelerin dondurulması, Türkiye?nin bir daha müzakere masasına oturamaması anlamına gelecektir.
İ?te bundan dolayı Konsey bölünecektir.
Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması, Ankara üzerindeki tüm söz hakkının yok olmasıyla sonuçlanacaktır. Avrupa Birli?i?nin hiç bir kurumunun, yani ne Komisyon?un, ne Konsey?in, ne de Parlamento?nun uyarıları artık Türkiye tarafından dikkate alınmayacaktır.
Türkiye, Avrupa?dan uzakla?acaktır. Böyle bir senaryo, Türkiye?de bazı çevrelerin i?ine de gelebilir. Ancak orta ve uzun vadede, ortaya çıkacak siyasi ve ekonomik tahribatın giderilmesi emin olun hiç kolay olmayacaktır.
Avrupa?da birçok ülke, özellikle Yunanistan-Güney Kıbrıs ikilisi bu olasılı?ı istemeyeceklerdir. Göreceksiniz, Türkiye?nin üyeli?ine en fazla kar?ı duran Fransa-Almanya-Avusturya üçlüsü dahi çekimser davranacaktır.
Bu noktaya gelindi?inde, kararı etkileyecek di?er bir ba?kent Washington olacaktır. Beyaz Saray?ın tutumu, AB ülkelerinden önemli bir bölümünün yakla?ımını da etkileyecektir.
İ?te bütün bu olasılıkları dikkate aldı?ımızda, AKP davasından bir kapanma kararı çıktı?ında ili?kilerin hemen askıya alınaca?ı sonucuna varılamaz. Anayasa Mahkemesi?nin karar gerekçelerinden, o günkü uluslararası duruma, üye ülkelerin yakla?ımlarına kadar bir dizi unsur bu konuda belirleyici olacaktır.
Sonuçta, bugünden bir?ey söylemek çok zor. Ancak kesin olan ?u ki, Avrupa nasıl bizi anlayamıyorsa, bizler de Avrupa?yı tam olarak anlayamıyoruz.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|