Mehmet Ali Birand
 
ASKERİN K.IRAK TUTUMU ESNİYOR...
 
 

DÜN BARZANİ DÜŞMAN İDİ


Türkiye’nin özellikle Kuzey Irak politikası iniş ve çıkışlarla dolu.

Bir süre öncesinde Barzani ve Talabani, en yakın dostlarımızdılar. PKK’ya karşı bizlerle birlikte savaşırlar ve Ankara’da kırmızı halılarla karşılanırlardı. Türkiye, Kuzey Irak’a yardım eder, hem askeri hem de ekonomik destek verirdi. Kürt iş adamları Türkiye’de oturur. İstanbuldan işlerini takip ederlerdi.

 

Ardından şapkalar değişti. Sizlere bu şapka değişimini ilk defa hangi tarafın başlattığını anlatmayacağım. Sadece, Amerikanın Irak’ı istilasıyla birlikte bambaşka bir ilişki dengesi oluştuğunu hatırlatmakla yetineceğim..


Bizim gözümüzde Barzani, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin düşmanı idi.


PKK , Kuzey Irak’a yerleşmişti.


Hem Kandil bölgesi, hem de Türkiye ile sınır boyunca kurduğu kamplardan, Türkiye’ye yönelik harekatlarını gerçekleştiriyordu.

Barzani ise bunları seyrediyor ve engellemediği gibi, aksine destek veriyordu.

İş sadece bununla da bitmedi.

Barzani, Kürt milliyetçiliği bayrağını açtı.

Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri için bundan daha büyük bir tehlike söz konusu değildi. Bağımsız bir Kuzey Irak, bölgede öylesine bir cazibe merkezi oluşturacaktı ki, Türkiye’deki Kürtlerin hiç değilse bir bölümünün ayaklanması kolaylaşacaktı. PKK’da garantili bir saklanacak köşe bulacaktı.

Ankara için Barzani, güvenilmeyecek bir liderdi.

İlişkiler kesilme noktasına indirildi. Liderlerle görüşmeler askıya alındı. Tam düşman muamelesi yapılır oldu.


KÜRTLERİN  DE BİZE

KARŞI GÜVENLERİ YOK OLDU


Biz K. Irak’taki yönetime böylesine ters bakarken, onların bize bakışları da hiç farklı değildi.


Kuzey Irak Kürtleri için Türkiye, Kürtlerin düşmanıydı.


Türklerin imkan buldukları anda Kürtleri yok edeceklerine inanılır hale gelinmişti. Hele Kuzey Irak’taki gelişmeler karşısında, Türkiye’ nin askeri bir istila fırsatını kaçırmayacağına inanılır olmuştu.


Kürtler için Türkiye, daima onları ezmeyi planlayan bir ülkeydi.


Karşılıklı güvensizlik işte böylesine yaygındı.


Bu ortam içinde bir de TSK’nın Kara ve Hava harekatları başlayınca, durum kontrolden çıktı. Ankara hiç haber dahi vermeden bombardıman yapıyor, kuvvetlerini Kuzey Irak’a sokup çıkarıyordu. Kürtleri adam yerine koymuyordu.


Birbirine böylesine ters bakan bu iki toplum sonunda, birbirlerine güvenmeseler dahi, birlikte yaşamak, işbirliği yapmak ve yeni bir ilişki düzeni kurmak zorunda olduklarını anladılar.


Nedeni de çok basitti.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…