AKP, AB?YE SIRT D?NMENİN
FATURASINI ?D?YOR...
?u soru hemen hergün soruluyor:
?E?er Ak Parti, Avrupa Birli?i reformlarını sürdürebilmi? olsaydı. Müzakerelerde mesafe alınabilmi? olsaydı. Bugünkü gerilimler ya?anabilir miydi ??
Ben, en sonunda verece?im yanıtı ba?tan vereyim: Hayır, e?er AB ile ili?kiler gerekti?i gibi geli?mi? olsaydı, bugün ne AKP davası açılır, ne de bu gerilimlerin içine dü?ülürdü.
?imdi gelin, i?in ba?ına dönelim ve bugüne nasıl geldi?imize bakalım.
2004 aralı?ında, Türkiye ile AB arasında katılma müzakerelerin açılma kararının çıkmasıyla birlikte, Ak Parti ilgisini kaybetti. Gerçekten de büyük reformlar yapmı?, yorulmu?tu. Belki de bu ba?arıyı beklemiyordu. Neyse, dosyayı kapattı. 2006 yılından itibaren hemen hemen hiçbir ?ey yapmadı.
Hareket etmemesinin birçok gerekçesi vardı.
Limanlarımızı Kıbrıs gemilerine açmadı?ımızdan dolayı, AB konseyinin 8 müzakere paragrafını askıya almasından tutun, Sarkozy-Merkel ikilisinin çıkardıkları engeller ve 2007?deki seçim sürecinin krize dönü?mesine kadar bir dizi sorunlarla kar?ıla?ıldı. Ancak bütün bunlara ra?men, AKP iktidarı istese, yine de gereken adımları atabilirdi.
?rnek vermek istiyorum:
Limanlarımızı açmamamız, kimse kızmasın, bizlerin yanlı? politikalarımızın sonucunda kendi tuza?ımıza kendi kendimize dü?memizden ba?ka bir?ey de?ildir. Türkiye iyi bir planlama yapabilmi? olsaydı, limanlarını açabilir ve bu adım Kıbrıs?ı? resmen tanıma anlamına gelmezdi. Bu konu ba?ından itibaren son derece hatalı biçimde ele alındı.
Sarkozy-Merkel ikilisinin Türkiye?nin i?ini zorla?tırdı?ı ve bundan dolayı da AKP? nin gereken adımları atamadı?ı söylemi de son derece yanlı?. Zira unutmamamız gerekir ki,tüm olumsuz konu?malarına, Türkiye?ye tam üyelikten çok İmtiyazlı Ortaklık verilmesi gerekti?ini söylemelerine ra?men, bu iki lider Türkiye ile müzakereleri durdurmadılar. Durdurulması için kampanya açmadılar. İç politik nedenlerle a?ızlarına geleni söylediler, ancak müzakerelere hep ye?il ı?ık yaktılar.
En önemli sorun, AKP? nin seçim sürecinde MHP?den ve Ulusalcılardan korkup AB?yi rafta bırakmasından kaynaklandı. ?rne?in, 301?in de?i?mesi için yapılan tüm iç ve dı? ça?ırılara ve baskılara ra?men, kıpırdamadılar.Bu süreci bizzat ya?adı?ımdan dolayı çok iyi biliyorum.
İ?te bu ?ekilde bu noktaya geldik.
?imdi, bu filmi geriye çevirelim ve aynı süreçte nelerin yapılabilinece?ine bakalım:
Askıya alınmı? olan 8 paragrafın dı?ında kalanlarda geli?me ya?anabilirdi.
Türkiye?nin bir yüz karası durumuna giren 301?in madde tümüyle kaldırılabilir veya de?i?tirilebilirdi.
En önemlisi, AB komisyonunun, geri kalan paragraflar için koydu?u ve sayıları 50?yi a?an Açılı? Kriterlerinin hiç de?ilse yarısı düzenlenebilirdi.
O zaman ne olurdu ?
O zaman, bakın neler olurdu:
O zaman, Avrupa Birli?inde Türkiye?nin tam üyeli?ini destekleyen 22 ülkenin yakla?ımı çok daha kesinle?irdi. Türkiye?ye destek ve güven daha da artardı. Daha önemlisi, AKP hakkındaki ku?ku ve kaygılar büyük oranda azalır, ülkenin? islamla?tırılaca?ı korkusu bu kadar büyümezdi.?
Türkiye?nin Avrupa Birli?ine daha fazla yakınla?ması sa?lanırdı. Ba?lar daha da güçlenirdi.
Türkiye, Avrupa Birli?inin gündeminden dü?mezdi.
Böyle bir durumda da, bugün ya?adıklarımız bu noktaya gelmezdi.
Avrupanın sistemine girmi? , müzakerelere asıldı?ını gösteren bir Türkiye?nin üzerindeki Avrupa ?emsiyesi tartı?maların büyük bölümünü engelleyebilirdi.
Sadece bununla da kalmayalım.
E?er müzakerelerde ilerleme sa?lanabilmi? olsaydı, AKP de yüzde 47 oy aldıktan sonra böylesine hoyratça hareket edemezdi. Birden bire türban konusunu atamazdı. Kapatma davası çıkmazdı.Muhalefette böylesine sert tepkiler göstermezdi.
Neden biliyor musunuz?
Zira gündemimiz Avrupa ?ya kayacaktı.
Avrupaya do?ru yürüdü?ünü ispatlayan bir AKP?nin, laik sistemi de?i?tiremeyece?i bilinece?niden dolayı AB güvencesi yaygınla?acaktı.
Avrupa?nın ?emsiyesi demokrasimizi korumaya alacaktı.?
Gündemimiz ekonomik sorunlara dönecek, bamba?ka konuları tartı?ılıyor olacaktı. Türkiye öylesine büyük bir reform fırtınasına girecekti ki, bugünkü konular küçük kalacaktı.
Bugün artık Türkiye?nin adaylı?ı sadece ka?ıt üzerindedir. Hele AB Komisyonunun çabaları olmasa, müzakere sürecinin tümüyle durdu?u dahi söylenebilir.
Böyle bir Türkiye?nin AB çıpası yok olmak üzeredir. ?ıpayı denize bıraktı?ımız taktirde de, ülkemizin hangi denizlere kayaca?ını bilemeyiz.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|