SİYASİLER AB KONUSUNDA
KIPKIRMIZI OLMALILAR...
Politikacılarımız ellerine ne zaman fırsat geçse gazetecileri “ Bir gelişmenin gerçek yanını ve anlamını araştırmadan haber yapmak ve toplumu yanlış şekilde yönlendirmekle” suçlarlar. “Doğrusunu öğrenince de, yanlışınızı düzeltmezsiniz. Erkekliğe toz kondurmamak için kıpkırmızı olsanız dahi susarsınız” derler.
Bu defa kıpkırmızı olma sırası politikacılarımızda.
Avrupa Adalet Divanının, 2002 yılı terör listesine PKK alınırken yeterli savunma hakkı verilmediği ve yeterli hukuki delil getirilmediği gerekçesiyle, bu örgütün listeye alınamayacağına dair kararı, Perşembe akşamı kıyametin kopmasına neden oldu.
Eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek (ki bu konuda en çok eleştiren kişidir) fırsat bulmuş gibi AB’yi yerden yere vurdu. Çiçek‘e çok hayret ettim. Zira daima dikkatli davranan bir insandı. Oysa bu kararın ne AB ile ilgisi vardı, ne de Çiçek kararın ne anlama geldiğini –herhalde- tam araştıracak zaman bulamamıştı.
Muhalefet parti milletvekilleri deseniz, anlar daha da felaket yorumlar yaptılar.
Birkaç saat sonra anlaşıldı ki, Adalet Divanının kararı, PKK’nın terör listesinden çıkarılması anlamına gelmiyormuş. Daha da beteri, Konsey açıklamasında bu tip kararların daha önce alındığı ve gereken eksikler tamamlandıktan sonra, listelerin aynen sürdürüldüğü belirtildi.
Politikacılar yine çenelerinin kurbanı olmuşlardı. Başbakan kadar tedbirli davranıp “henüz tüm detaylar belli değil. Önce bir görelim sonra konuşuruz” demek zahmetinde dahi bulunmamışlardı. TV kameralarını görünce, çeneleri düşüvermişti.
Bugün gerçekler ortaya çıktı.
Peşi şimdi ne yapacaklar?
Yine kameraların karşısına çıkıp işin doğrusunu anlatıp özür dileyecekler mi?
Camdan köşkte oturanlar, başkalarının camlarını taşlamamalı...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|