SARKOZY, TÜRKİYE’YE
İKİ JEST YAPTI...
Aslında sadece bizim değil, hem Avrupa’nın hem de Fransa’nın Sarkozy adlı bir sorunu var. Her koyun kendi bacağından asılırmış, Avrupa ile Fransa’nın bu sorunu nasıl çözecekleri beni hiç ilgilendirmiyor, ancak Sarkozy Türkiye’nin AB yolu üzerindeki en önemli engellerden biri olduğu için, her gelişme ilgimi çekiyor.
Son haftalarda Elysee sarayından önemli sinyaller gelmeye başladı.
Bunların en başında, Sarkozy’ nin Türkiye aleyhtarı konuşmalarının kesilmesi geliyor. Sesi çıkmıyor. Herhalde gereksiz şekilde ileri gittiğini , ikili ilişkilere böylesine darbe vurmanın Fransa’ya daha fazla zarar verdiğini anladı ve retoriği bıraktı. Üstelik, artık Türkiye de kendi kendini Avrupa gündeminden düşürdüğü için, iç politikada Türk aleyhtarlığı da prim yapmıyor. Gerekçesi ne olursa olsun, çok şükür sustu.
Diğer bir gelişme, birkaç ay öncesine kadar Sarkozy’nin istemediği ve projeden vazgeçeceği konuşulurken, birden bire Türkiye yılının yapılmasına karar verildi. 2009 ilkbaharı ile 2010 başına kadar Fransa’da Türkiye yılı ilan edilecek. Paris, Türkiye’yi yeniden keşfedecek, Türkiye’yi konuşacak. Tabii biz iyi oynayabilirsek. Kılıç Kalkan veya Mehter Takımını Champs Elysee’de dolaştırmak gibi çağ dışı girişimler yerine, bu ülkeyi kültürü ve ihracat ürünleriyle tanıtacak bir program (bu konuda çok kötümser olduğumu da söyleyebilirim) hazırlayabilirsek, harika sonuç alınabilir. Tek ümidim, organizasyonun büyük bölümünü Fransızların yapması. Onların bizi, bizden daha iyi tanıtacaklarından eminim. Zaten planlamanın başına da AXA ’nın patronu Henri de castries getirilmiş. Geçenlerde Dışişleri müsteşarı Ertuğrul Apakan’ın Paris gezisi vardı ve harika geçmiş. Paris en üst düzeyde ikili ilişkileri canlandırmak istediğini açıkça belirtmiş.
En önemli gelişme ise, Sarkozy’nin Türkiye ile ilişkileri oturtması için, UMP’li (Cumhurbaşkanının partisidir) Pierre Lelouche’u getirmesidir. Tanıyanlar çok iyi bilirler, Lelouche Türkiye’nin Avrupa’da yeri olduğuna inanan, bunu Sarkozy ile açıkça ters düşme ve tartışma pahasına savunmuş bir kişidir. Türkiye’yi gayet iyi tanır. Çok sık gidip gelir ve hem eleştirileri, hem de övgüleriyle saygın bir yer edinmiş Fransızdır. Lelouche, Sarkozy’nin özel temsilcisi olarak sadece 6 ay süresi var. Fransız kurallarına göre, bir parlamenter eğer daha uzun bir süre, bu tip bir görev yapmak isterse, milletvekilliğinden istifa etmek zorunda kalır ki, Lelouche’un hiç böyle bir niyeti yok. Yani 6 ay içinde bu iş rayına oturacak veya uzayacak. O zaman da Lelouche yerine bir başka isim gelecek. Ne yazık ki bizim içerdeki işler çok karışık ve Başbakan Erdoğan’ın dışa bakmaya ne vakti, ne de niyeti var. Ancak bilinmez, bakarsınız öyle bir pazarlık başlar ki, her şey farklılaşır.
Durum böyle...
İkili ilişkilerin yine eskisi gibi rayına oturtulmasında Türkiye gibi, Fransa’nın da çıkarları vardır. Avrupa’nın en güçlü ülkesiyle sürtüşmeye gerek olmadığı gibi, Avrupa’nın lideri konumundaki Fransa’nın da, Türkiye’yi iç politika uğruna harcamasının hiçbir mantığı yoktur.
Bunlar sağlıklı işaretler.
Geriye, gölün maya tutması kalıyor !
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|