Mehmet Ali Birand
 
GÜZEL BİR RÜYA’YI EL BİRLİĞİYLE YOK EDİYORUZ
 
 

GÜZEL BİR RÜYA’YI

EL BİRLİĞİYLE YOK EDİYORUZ


Bir ara müthiş heyecanlanmıştık. 2004 yılındaki Türkiye, ilk defa önündeki tüm engelleri yıkabilecek ve gerçekten yıldızlaşabilecek bir konuma gelmişti.


Türkiye 2001 krizinde dibe vurmuş ardından kurulan koalisyon (DSP-MHP-ANAP) ile düşe kalka, 2002 kasımına kadar gelmiş ve genel seçimlerde koalisyonlardan  bıkan Türk halkı birden bire yeni birini denemeye karar vermişti. Eskiler çöpe atıldı ve sürpriz şekilde  Erdoğan’ın AKP’si iktidar oldu.


2004’ten  2007 yılına kadar ki dönemde bambaşka bir Türkiye gözledik.


Yıllar boyunca önünü kapatan, ekonomik ve uluslararası ilişkilerindeki engelleri aşan, tabuları yıkan bir Türkiye vardı. Kıbrıs sorununu çözen, Kürt sorununa farklı bakan bir Türkiye idi bu.


Avrupa Birliğine doğru koşan, az gelişmişlik  zincirini kırmış, 1 inci ligde oynamaya  başlamış, halkına artık fakirlik edebiyatı değil,  zenginlik hikayeleri anlatılan  bir Türkiye’de yaşamaya başlamıştık. Durmadan, kötü kaderden söz etmek, “batsın bu dünya” şarkıları söylemek yerine, herkesin  zenginleşme ümitlerinin arttığı bir ortama girmiştik.  Ülkeye yabancı yatırım yağıyor, özelleştirme tüm engellere rağmen  yürüyordu.


İktidar, dindar kesimden geliyordu, ancak sembolleşmesine rağmen türban için toplu bir uzlaşı arıyor, zorlamaya girmiyordu.


Muhafazakardılar, ancak Türkiye’yi bir İslam Cumhuriyetine dönüştürme niyetleri gözlenmiyordu.


İlk defa, Orta Doğu’da ve Avrupa’da aynı dikkatle izlenen ve saygı duyulan bir Türkiye doğmuştu. Zorlamalar  yerine, uzlaşı çabaları ön plandaydı.


Acaba bir rüya mı görüyorduk, yoksa gerçek miydi?


Her şey, Çankaya savaşlarıyla başladı. Bir kesim türbanlı first lady’i hazmedemedi.


Ardından, 22 temmuz seçimleri sonucu geldi. Bu defa zafer sarhoşluğu diğer kesimin başına vurdu.  Bardağı taşıran damla, türban’ın serbest bırakılması girişimi oldu.

Her cephede savaş başladı.


Olan, rüyamızda gördüğümüzü sandığımız Türkiye’ye oldu.


Yazık ettik.


İktidar da yanlış oynadı. Hoyratlık etti. Muhalefet de hoyratlık etti.


Hep birlikte, züccaciye  dükkanına giren filler  gibiyiz. Mücadele bittiğinde, geri dönüp bakınca etrafı  nasıl kırıp döktüğümüzü göreceğiz, ancak iş işten geçmiş olacak...



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…