SOSYAL GÜVENLİKTE
KENDİMİZİ KANDIRIYORUZ
Sosyal Güvenlik kısa adıyla anılan, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı hakkındaki tartışmaları hayretler içinde izliyoruz.
Neden hayret ettiğimi söyleyeyim:
Sosyal Güvenlik sistemimiz, kelimenin tam anlamıyla çökmüştür.
İflas etmiş durumdayız.
Sistem yılda 25 milyar YTL açık veriyor. Kesilen primler, emeklilerin aylıklarını karşılamıyor. Çünkü Türkiye’de emekli-çalışan oranı çok dengesiz. Çalışan nüfus başına düşen emekli sayısında OECD ülkeleri arasında en kötü durumdayız. Bir emeklinin maaşını karşılayabilmek için dört çalışanın prim ödemesi gerekiyor. Oysa Türkiye’de sigortalı çalışan iki kişiye bir emekli düşüyor. Zira, geçmiş dönemlerde politikacılarımız, emekli yaşını kadınlarda 38’e, erkeklerde de 43’e kadar çektiler.
İşte iflas böyle başladı.
Emekli sayısı artıyor. Buna karşılık, emekli maaşlarını karşılayacak kadar işçi yok. Prim toplanamıyor. . Bunun bir nedeni kayıt dışı (yani deklare edilmeden) işçi sayısı.
Rakam o kadar yüksek ki Türkiye’de çalışanların yarısı kayıt dışı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine göre yaklaşık 20 milyon çalışandan 9.5 milyonu kaçak çalıştırılıyor. Yani hiçbir kuruma prim ödenmiyor.
İkinci neden primlerin yüksekliği.
Devlet kaçak istihdamı önleyemediği belki de önlemek istemediği için açıkları kapatmak adına primleri yükseltiyor. İşveren de ya kaçak çalıştırıyor ya da düşük beyanda bulunarak ödeyeceği primleri indiriyor.
Dolayısıyla tüm bunlar bir araya geldiğinde de sisteme yeterli para girmiyor
Şu anda milyarlarca dolarlık bir açık var ve her yıl artıyor.
Eğer bundan 20-25 yıl sonra, bütçenin tümünün iflasını önlemek ve büyük bir felaketle karşı karşıya kalmak istemiyorsak, Sosyal Güvenlik Yasasını değiştirmek zorundayız.
Ne yazık ki, geçmişteki hataların ceremesini yine bizler ödeyeceğiz. Yani işçimiz daha fazla çalışmak ve emeklilik haklarının bir kısmından fedakarlık etmek zorunda kalacak.
Birilerinin bu açığı kapatması kaçınılmazdır.
Sendikalar, üyelerinin haklarını savunuyorlar. İşleri bu. Kaybedilen haklara karşı çıkacaklar.
Hükümette haklı. IMF ısrar etmese dahi, bu değişikliği getirmek zorunda.
Arada kalan ve kaybedecek olanlar, yine zavallı çalışanlar.
Sorumlular ise, ellerini kollarını sallayarak, büyük demeçler vererek ortalarda dolaşıyorlar.
Oysa, iflasın temelinde, bu politikacıların, emekli yaşını indirme yarışı yatıyor.
Söylemek istediğim şu:
Sosyal Güvenlik Yasasını yerden yere vururken bütün bu verileri de dikkate alalım. Bu bütçe bizim paralarımızla oluşuyor. İflası yaşayacak olanlar da bizleriz...
Geleceğimizi kurtarmak istiyorsak, acı hapı yutmak zorundayız.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|