ALLAHIN MESAJINI
KULLANAN POLİTİKACI ARTIYOR
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra oluşan Uluslararası düzenin en çarpıcı yanı, din unsurunun ön plana çıkmasıydı.
İlk önce yeşil bayraklar görüldü. Ancak bu bayrakların açılmasının arkasında Amerika vardı. 1980’lerin başında, Afganistan’da Taliban’ı yarattı. Ülkeyi işgal altına alan SSCB’yi vurmak için, para döktü ve sonunda amacına ulaştı. Ruslar pes ettiler, ancak Amerika yarattığı canavarın bir süre sonra sahibine saldıracağını hesaplayamadı.
Yeşil bayraklar, Afganistan’dan sonra dağılan Yugoslavya’da, Çeçenistan’da ve Orta Doğu’da dalgalanmaya başladı. 11 Eylül olayı ile en üst noktasına ulaştı.
Sadece yeşil bayrak değil, Yahudi köktendinciliği ve Bush yönetiminin dine yaklaşımı da Hristiyan bayraklarının çekilmesine yol açtı.
Artık öyle bir noktaya gelindi, Uluslararası ilişkiler din söylemiyle karışıyor. Din, alınan kararları etkiliyor.
Bu da yetmiyor, Allah ile konuşup mesaj alan liderler ön plana çıkıyor.
Başkan Bush, Allah ile mesajlaştığını hiç saklamıyor. Aldığı mesajlardan nasıl etkilendiğini söylüyor. Başkanlık yarışında bile din ön planda işleniyor. Pakistan’ın durumu ortada... Irak, dini sınırlar içinde paramparça. Siyasi İslamın bayrağı heryerde dalgalanıyor.
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad da aynı şekilde, ülkesinin nükleer politikalarını, Allah’tan gelen mesajlarla oluşturduğunu söylüyor.
Avrupa gibi laik ülkeler topluluğunda dahi, din unsuru giderek ön plana çıkıyor.
Hem İslam, hem de Hristiyan dünyası giderek muhafazakarlaşıyor. Ne kadar aksini iddia edersek edelim, dinler çatışması yaşanıyor.
Bu gidiş, daha uzun yıllar sürecek gibi görünüyor. Nerede ve nasıl durulur, bilinmez. Bilinen bir şey var ki, o da, SSCB’nin dağılışının hepimize çok pahalıya mal olduğu ve daha uzun süre canımızı yakacağıdır.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|