Mehmet Ali Birand
 
ERDOĞAN, KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARDI...
 
 

ERDOĞAN, KAŞ YAPAYIM

DERKEN GÖZ ÇIKARDI...

 

Sizleri bilemem, ancak Deniz Feneri davasını son aylarda kısıtlı bir ilgiyle izliyorduk. Medyanın önde gelen gazeteleri, özellikle Doğan Gurubu bu davaya yer veriyordu. Ancak , olayı çok fazla da büyütmüyorlardı. Arada sırada büyütülüyor, buna karşılık genelde 1 inci sayfalarda birkaç sütunluk haberin ötesine geçilmiyordu.

 

Hele TV’lerde, arada bir ve 1-2 dakikalık haberlerle geçiştiriliyordu. Pek büyük bir ilgi yoktu. Büyük bölümümüz iddianamenin ayrıntılarına girmemiştik. Sonuç bekleniyordu. Alman yargısının vereceği karar ilgiyle bekleniyordu, o kadar.

 

Genel izlenim, birileri birilerinden, fakirlere yardım edilmesi için para toplamış ve bu paraların bir bölümü amaç dışı kullanılmıştı. Paraları toplayanların AKP kadrolarına yakınlığının farkındaydık, ancak bunun ötesinde bir ilgi yoktu. Kamuoyunun ve medyanın önemli bir kesiminin algılaması böyleydi.

 

Herşey, Başbakan’ın konuşmaya başlamasıyla değişti.

 

Ne zaman ki, Aydın Doğan’a  saldırdı, sadece Doğan gurubu değil, medyanın tümünün ilgisi birden bire arttı. Başkalarını bir yana bırakalım, örneğin bizlerin ilk tepkisi “Başbakan bu kadar tepki gösterdiğine göre, bu işin içinde bir iş var. Hemen iddianameyi bulalım ve bir ekip kurup inceleyelim” şeklinde oldu.

 

İddianame ayrıntılı şekilde incelenmeye başlayınca, Deniz Feneri birden bire, tüm basının manşetlerine taşındı. TV’lerdeki süreler uzadı. Hele Başbakan her hafta arka arkaya salvolarını sürdürünce, olay Başbakan’ın Aydın Doğan ile hesaplaşma çabasından çıktı ve belki de istemeyerek bütün projektörlerin Deniz Fenerine dönmesiyle sonuçlandı.

 

Başbakan’ın her konuşması Deniz Feneri davası üzerinden, Doğan gurubuna yeni suçlamalar getirdi. Her yeni suçlama da  Deniz Feneri davasının medyadaki görünürlüğünü arttırdı.

Başbakan adeta kendi kendini bir tuzağa düşürdü. Bunun da uzun süre farkına varamadı. Etrafındakiler de onu uyaramadılar.

 

Başbakan, Doğan gurubuna karşı kampanyayı öyle bir zamanda ve öyle bir gerekçeyle sürdürdü ki, sonunda bu kavga ile Deniz Feneri birbirine bağlandı.

Bugün belki pişmandır, ancak artık çok güç.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…