AKP,? AVRUPA?’YA SIRT MI D?–N?œYOR?

Ak Parti?’nin (AKP) Avrupa Birli?Ÿi (AB) ile ili?Ÿkileri de anla?Ÿılmaz bir noktaya dayandı.? Hatta AKP?’nin AB?’ye sırt dönüyormu?Ÿ gibi bir izlenim vermesi, iktidar ile liberal aydınların yollarının ayrılmasının? nedenlerinden biri olarak gösterilmeye ba?Ÿlandı.

Her ?Ÿeyden önce bir konuyu açıklı?Ÿa kavu?Ÿturalım. E?Ÿer bugün Türkiye, Avrupa Birli?Ÿi ile müzakere sürecine girebilmi?Ÿ ise, bu sürecin gerçekle?Ÿmesinde liberal aydınlarımızın büyük katkısı vardır.

Bu bir de?Ÿerlendirme, bir analiz de?Ÿil.

Ben bire bir ya?Ÿadım.

Ankara?’da ya?Ÿadım.

Brüksel?’de ya?Ÿadım.

2004-2005 döneminde, Türkiye?’ye ye?Ÿil ı?Ÿık yakılması döneminde, AB ülkeleri temsilcilerinin, AB ba?Ÿkentlerinde karar verme mekanizmasının ba?Ÿındaki ki?Ÿilerin, kimlerle görü?Ÿtüklerini, neler sorduklarını biliyorum.

Avrupa Komisyonu?’nun AKP ile ilgili olarak kimlerden etkilendi?Ÿini, bizzat ya?Ÿayarak gördüm. Türkiye ile müzakerelerin açılmasını Türk liberal aydınlarının sa?Ÿladı?Ÿını söylemiyorum. Ancak, bu kesimin etkisi son derece önemli ve a?Ÿırlıklı olmu?Ÿtur.

E?Ÿer Türkiye Kıbrıs hende?Ÿinden atlayabildiyse?…

E?Ÿer Türkiye, bazı önemli ba?Ÿkentleri ikna edebildiyse, bu liberallerin önemli katkılarıyla gerçekle?Ÿmi?Ÿtir.

Unutmayalım ki, isimlerini bildi?Ÿimiz bu ki?Ÿilerin sözleri, bir Ba?Ÿbakanımızın, bir Dı?Ÿi?Ÿleri Bakanımızın söylediklerinden çok daha inandırıcıdır.

?žimdi ne oldu da, AKP hayal kırıklı?Ÿı yaratır konuma geldi.

En büyük etken, AKP?’nin AB?’yi bo?Ÿladı?Ÿı izlenimi veren tutumudur. Siz istedi?Ÿiniz kadar aksini söyleyin. İstedi?Ÿiniz kadar ?“ cek-cak?”lı vaadlerde bulunun, AB?’nin bo?Ÿlandı?Ÿı izlenimi son derece yaygındır.

Liberal kanadı adeta büyüleyen yakla?Ÿım, iktidar partisinin eski tabuları yıkmak istemesi ve bu konuda son derece kesin adımlar atmasıydı. Bir din partisi olmadı?Ÿını, AB üstünden göstermesiydi. Birden bire kalıpla?Ÿmı?Ÿ normlar yerine, yepyeni bir yakla?Ÿımı ortaya koymasıydı.

AB bir umut, Türkiye?’yi uygar dünyanın kalbine ta?Ÿıyacak, birinci lige çıkaracak olan bir sıçrama tahtasıydı.

Sonra ne oldu da, bu ittifak bozuldu ?

Birçok neden sayılabilir. Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayetlerinden tutun da, türban tartı?Ÿmalarına kadar birçok gerekçe sayılabilir. Ancak bence en temel neden, AKP?’nin AB misyonuna gereken önemi vermemesi, adeta sırtını dönmesiydi.

Hayal kırıklı?Ÿı ve yolların ayrılması, i?Ÿte böyle ba?Ÿladı.

?žimdi bu soru soruldu?Ÿunda, hem Ba?Ÿbakan, hem de kimi özel sektör liderleri ve tabii AKP yanlıları, hep aynı gerekçelerle ortaya çıkıyorlar.

?“?…E?Ÿer AB ile ili?Ÿkiler yava?Ÿladıysa veya Türk kamuoyunda AB heyecanı azaldıysa, bunun nedeni iktidar de?Ÿildir. Avrupa Birli?Ÿinin tutumudur. Daha do?Ÿrusu, Fransız Devlet Ba?Ÿkanı Sarkozy ile Alman Ba?Ÿbakanı Merkel?’in yakla?Ÿımlarıdır. Onlar engelliyor, bu durumda biz de gereken adımları atamıyoruz. Hem özel sektör, hem de kamuoyu heyecanını kaybediyor. Bizi de?Ÿil, onları suçlayın?…?”

Hayır, bu yakla?Ÿım yanlı?Ÿ.

Sarkozy ile Merkel i?Ÿi zorla?Ÿtırıyor, ancak AB reformlarının bu noktaya kadar gerilemesinin nedenleri de?Ÿillerdir.

Türkiye, 2006 ve 2007?’yi tamamen iç politika nedenleriyle kaybetti. Do?Ÿru dürüst hiçbir reform yapmadı veya yapamadı. Bu gerçe?Ÿi, Cumhurba?Ÿkanı Gül dahi açıkça söyler duruma geldi.

Açılı?Ÿ kriterlerinden hemen hemen hiçbiri, do?Ÿru dürüst yerine getirilmedi.

Sorarım sizlere, bunları da Sarkozy ve Merkel mi önledi ?

301?’in bugünlere kadar sürünmesi bu liderlerin tutumundan mı kaynaklandı ?

?–zel Sektör, AB dosyasını hükümetten hiçbir adım görmedi?Ÿinden dolayı rafa? kaldırmadı mı?

Birbirimizi aldatmayalım.

Sarkozy ve Merkel?’in arkasına saklanmayı bırakalım. Biz , üstümüze dü?Ÿen binlerce görevden hiç de?Ÿilse bir bölümünü yapalım yeter. Sorumluluklarımızı tamamladıktan sonra, bakalım bu engellemeler i?Ÿe yarayacak mı ?

Ba?Ÿkalarıyla u?Ÿra?Ÿmak yerine, kendi i?Ÿimize bakalım.

Peki, bugünkü durum de?Ÿi?Ÿebilir mi ?

AKP yine liberallerle barı?Ÿır, Türk kamuoyu AB?’ye olan heyecanını yine kazanabilir mi ?

Hem de çok kolaylıkla?…

Yeter ki, İktidar hareketlensin.

Yeter ki, reformlar hızlansın.

Yeter ki, Erdo?Ÿan bu ili?Ÿkilere eskisi kadar önem versin ve üzerine gitsin.

Sorumluluklarını yerine getirmi?Ÿ ve AB müktesebatına uyum sa?Ÿlamı?Ÿ bir Türkiye?’yi dı?Ÿarıda bırakmaya, ne Sarkozy ne de Merkel?’in güçleri yeter.

Kar?Ÿımızdaki gerçek engel, yine bizleriz.