Mehmet Ali Birand
 
KUZEY IRAK, TÜRKİYE’NİN TAMPON BÖLGESİ OLUR...
 
 

KUZEY IRAK, TÜRKİYE’NİN

TAMPON BÖLGESİ OLUR...

Irak’ta referandum yapıldı ve ABD istilasını sona erdirecek yeni bir sürece girildi. Bu gelişme bizi özellikle Kuzey ırak açısından ilgilendirmeli. Bende bugün, olaya bu açıdan bakmak istiyorum.

 

Hepimizin içine işlemiş bir korku var : Kürtler birgün Güneydoğu’yu koparıp alacaklar.

 

Bu korku yıllardan beri öylesine içimize işlemiş ki, sadece Kürt kökenli vatandaşlarımızdan değil, neredeyse bütün Kürtlerden kuşkulanır olmuşuz.  Kuzey Irak Kürtleri’de bu ortamdan paylarına düşeni almışlar.

 

Bazılarımızın kafasındaki senaryo şöyle:

 

Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti kurulursa, Güneydoğu’daki hısım, akraba ve kandaşlarını kışkırtırlar veya Türkiye’deki Kürt milliyetçileri Kuzey Irak’taki hısımlarından cesaretlenip, onlar da bağımsızlık için harekete geçebilirler.

 

Bu senaryo çıkta hayali değil. Gerçekleşme olasılığı var. Ancak, bunu engellemek amacıyla attığımız bütün adımlar, şimdiye kadar genelde askeri önlemlerle sınırlı kaldı.

 

Son yıllarda, Güneydoğu’daki durumu biraz daha iyi okumaya başladığımız için,  güvenlik önlemleri yanısıra sosyal-ekonomik ve kültürel reformlarla durumu  dengelemeye başladık. Kürt vatandaşlarımızı eskiye oranla daha bir anlar olduk.

 

Ancak Kuzey Irak’a hala çatık kaşlarla bakıyoruz.

 

Barzani’nin verdiği her demece kızıyoruz. Hele  Kürtlerin bağımsızlığından söz ettiği zaman küplere biniyoruz.  Barzani bir defasında  “Türkiye nasıl konuşmam gerektiğine, hangi kelimeleri kullanacağıma bile karışıyor. Bu kadarı da insafsızlıktır” diye tepki dahi  göstermişti.

 

TEHDİT Mİ, YOKSA

MÜTTEFİK Mİ?

 

Kuzey Irak Kürtleri zaten alacakları kadar yol aldılar. Bugün, tarihlerinde olmadığı kadar  konfederal veya bağımsız statüye yaklaştılar. Uluslararası konjonktür onlara bulamayacakları bir rüzgar sağladı.

 

Şimdi gerçekçi bir şekilde bakalım. Bu oluşum bize nasıl bir tehdit getirir?

 

Bence korkulduğu kadar büyük bir tehdit oluşturmaz. İyi yönlendirilirse, Türkiye için önemli bir güvence dahi yaratabilir.

 

Haritaya bakacak olursanız, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

 

  1. Ekonomik açıdan Kuzey Irak Kürtlerinin en sağlıklı hayat borusu Türkiye’dir. Tüm ticaretini en iyi ve en kolay şekilde Türkiye üzerinden yapabilirler.

 

Güneydoğu bölgesi de Kuzey Irak ile ticaretten beslenir. Habur kapısını uzun süre  kapatın, hem Güneydoğu hem de Kuzey Irak aç kalır.

 

Böylesine bir ekonomik iç içelik, ne İran, ne Suriye ile vardır.

 

Kuzey Irak ve Türkiye birbirini tamamlar.

 

  1. Güvenlik açısından da, Türkiye ile Kuzey Irak birbirlerine muhtaçtırlar.

 

Kuzey Irak Kürtlerine en büyük tehdit, Türkiye değil Bağdat’ta yönetime el koymaya hazırlanan Şii’lerdir. Irak’ın tümünü yönetmek ve tüm petrol gelirlerini kullanmak isteyen Şii’lerin gözünde, Amerikalı istilacılarla Kürtler arasında pek bir fark yoktur. İlerde bir iç hesaplaşma olacaksa, Şii’ler ile Sunni’ler arasında değil, Kürtlerle geri kalanlar arasında olacaktır.

 

Dış tehdit açısından bakıldığında da, İran ve Suriye’nin artık  çok farklı bir konuma girdikleri görülüyor. Global çıkarları açısından bu iki ülke  Kürtleri korumaz, aksine çok kolaylıkla satar ve yok edebilirler.

 

  1. Dikkate almamız gereken bir diğer unsur da, Kürtlerin ancak Amerikan onayı ile gerçekleşebilecek, olası bir bağımsızlık girişimini bizlerin ne oranda ve ne şekilde engelleyebileceğimiz sorusudur. Uluslararası konjonktürün müsait olduğu, ABD ile AB’nin desteklediği (ki, başka türlü bir adım atılamaz) bir bağımsızlık ilanını, Türkiye, Kuzey Irak’a binlerce asker sokup, savaş açıp önleyemez.

 

TÜRKİYE İLE KUZEY IRAK

DOST OLURSA...

 

Yukarıda tarif ettiğim veriler karşısında hem Türkiye,  hem de Kuzey Irak Kürtlerinin klasik korunma politikasını bırakıp yeni yaklaşımlar saptamaları gereği ortaya çıkıyor.

 

Yani Türkiye, Kuzey Irak Kürtlerini düşman olarak değil, koruması altında tutulması gereken bir toplum  şeklinde görebilir, onun dış dünyaya açılmasını sağlayan, ekonomisini kollayan bir konuma girerse herşey değişiverir.

 

Böyle bir olasılıkta Kuzey Irak, Amerikalılar çekilmeye başladıktan sonra daha da artacak gibi görünen Şii’lerin kendi aralarında ve Sunni’lerle kanlı mücadelelerinin Türkiye’ye sıçramasını önleyen, PKK’dan arınmış bir tampon bölge oluşturabilir. Buna karşılık Türkiye’de Kürtlere, ekonomik destek ve güvenlik sağlayabilir.

 

Ancak bu senaryonun hayata geçebilmesinin vazgeçilmez bir kaç koşulu  var. Onları da yarınki yazımda ele alacağım.

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…