“ TÜRK- ABD STRATEJİK
İŞBİRLİĞİ DEĞİŞİYOR ! “
WASHİNGTON.
Amerikan Savunma Bakanı Paul Wolfovitz, geçen söyleşisinde (6 Mayıs CNN TÜRK- Manşet Programı) öyle sözler söylemişti ki, Türk-Amerikan ilişkilerinin bir daha düzeltilemeyeceği izlenimi doğmuştu.
Türkiye’nin tezkereyi reddetmesinden sonraki dönem yaşanıyordu ve Wolfovitz açıkça, Türkiye’nin hatasını kabul etmesi gerektiğini söylüyor, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki bazı kişilerin Amerikan aleyhtarı yaklaşımlarına dikkat çekiyor, TSK’yı sert şekilde eleştiriyor, hatta “ istenmediğimiz yerde işimiz yok “ diyerek, İncirlik üssünü bırakabilecekleri mesajını vermişti.
Aradan 8 ay ve köprülerin altından epey sular aktıktan sonra, yine Cengiz Çandar ile birlikte Wolfovitz ile karşı karşıya oturduk ve ilişkilerin nereden nereye geldiğini konuştuk.
Herşey değişmiş.
Türkiye yaptığı hatayı görmüş ve Amerika ne isterse yerine getirmiş...
ABD, Irak’ ta beklediği sonucu alamamış, bazı burunlar sütünmüş ve ayakları daha fazla yere basar olmuş.
Wolfovitz, iki ülke ilişkilerindeki eski defterlerin yeniden açılmasını, yaraların kaşınmasını istemediğini gösterdi. Kullandığı dil çok farklıydı. Karşılıklı hatalar yapıldığını kabul eden bir söylem içindeydi.
ABD Savunma Bakan yardımcısının konuşmasının tüm ayrıntılarını merak edenler e- kolay’ a girip( e-kolay.net adresinden MANŞET tıklanacak) tam metni okuyabilirler. Ben bir özet ve en önemli bölümlerini aktarmakla yetineceğim.
IRAK KONUSUNDA TAM
ANLAŞMA OLDU...
Wolfovitz, özellikle Irak konusunda çok netti.
- Bağımsız bir Kürdistan olmayacak.
- Federasyon, mezhep veya etnik temele oturtulmayacak. Türkiye’nin tercih ettiği gibi coğrafi temele oturtulacak.
- Kerkük sadece Kürtlerin değil, herkesin kenti olacak.
- Türkmenler yeni Irak’ta yerlerini bulacaklar.
- PKK Kuzey Irak’ta oturamayacak. Ne kadar isim değiştirse dahi, bizim için terörist örgüt olarak kalacak. Kendileri çıkmazlarsa, bizim tarafımızdan zorla çıkarılacaklar. Bu, tamamen bir zaman meselesidir.
Amerikalıların bu güvenceleri Ankara’yı çok memnun ediyor. Amerika şu sıralarda askeri bir harekata kalkışıp, PKK’yı kandil dağından çıkarmak için 20 bin askerini kullanmak istemiyor. Irak’ta zaten yeterince sıkıntı içindeyken, bir de Kuzey’de savaş istemiyor. Bundan dolayı, Ankara’dan zaman istiyor. Türk hükümeti de bu yaklaşımı anlayışla karşıladığının sinyallerini veriyor.
Wolfovitz de bizimle konuşmasında bu yaklaşımı sürdür.
STRATEJİK İŞBİRLİĞİ GERİ
GELDİ, ANCAK DEĞİŞİK OLDU
ABD Savunma Bakan yardımcısının sözleri arasında, benim en çok ilgimi çeken ve uzun vadede Türkiye’ yi çok rahatlatacak olan bölümü “stratejik işbirliğinin geri gelip gelmediği “ ile ilgili olanıydı.
Wolfovitz, stratejik işbirliğinin artık değiştiğine dikkat çekti.
Farklı kelimelerle, ancak özetle şu anlama gelen bir açıklama yaptı:
“Stratejik işbirliğimiz değişti. Artık eskisi gibi değil. Eskiden, bu ilişki askeri temele oturtulmuştu. Sadece askeri ilişki konuşulurdu. İşte bu dönem artık kapandı. Askeri ilişkiler yine var tabii. Ancak, yeni stratejik işbirliği artık asker temeline değil, daha çok demokrasi ve siyaset temeline oturtuluyor. “
Bu yeni bir formül.
Şimdiye kadar ortaya atılmamıştı.
Doğrudur, eskiden Türk- ABD ilişkileri herşeyin önündeydi. Türkiye, ABD’nin gözünde ileri bir karakol idi. Türkiye’deki üsler para getirirdi. Sadece Kore savaşındaki işbirliği parlatılırdı.
Şimdi, Başkan Bush’un “ Büyük Orta Doğu Projesi” bu yaklaşımı değiştirdi.
Bu projenin temeli, Orta Doğu’daki ülkelerin demokrasiye geçmelerini öngörüyor. İşte bu açıdan da, Türkiye Bush yönetiminin en yeni gözdesi konumunda. İslam ile Demokrasinin birlikte yaşayabileceğinin tek örneği.
Türkiye bir süre öncesine kadar sadece coğrafi konumuyla ilgi duyulan ülkeydi. Şimdi demokrasisi ile ilgi yaratıyor.
Doğrusu, jandarma olup risk almak yerine, demokrasimizle gözde almak çok daha güzel...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|