Fikret Bila, çok güzel bir i? yaptı.
PKK terörüyle ilgili olarak tarihçilere bundan daha güzel bir hammadde verilemez.
Komutanlar Cephesi?nin geni?letilmi? versiyonu Do?an Kitap?tan piyasada.
E?er Türkiye Cumhuriyeti?nin PKK terörüyle nasıl mücadele etti?ini merak ediyorsanız, tavsiye ederim. Hele 1980?lerden bugünlere kadarki süreçte görev yapmı? 10 kadar Genelkurmay Ba?kanı ve bölgenin önde gelen komutanlarının a?ızlarından okumak istiyorsanız, kaçırmayın.
Konuya olan merakım ve yakınlı?ım nedeniyle satır satır okudum ve okudukça da üzüldüm. Sizler için, kendi çıkardı?ım sonuçları özetlemek, saptamalarımı payla?mak istedim.
PKK ile mücadelenin kısa bir bilançosu
?nce kısa bir hatırlatma:
PKK 1978?de kuruldu.
1984?te Bekaa vadisine yerle?ti ve 1987?de Eruh?ta silahlı terör eylemlerini ba?lattı.
1992?de, 1?inci körfez sava?ının yarattı?ı ortam ve destekle, Güneydo?u?da, özellikle gecelerin kontrolünü eline geçirdi, kurtarılmı? bölgeler olu?turdu, geni? gruplar halinde büyük eylemlere girdi.
Türkiye?nin uyanı?ı, ilk terör olayının üstünden 5 yıl geçtikten ve PKK inisiyatifi eline aldı?ı 1992?den itibarendir. Org. Güre?, durumun ciddiyetini gördü ve hem mücadelenin ?eklini, hem de donanımını de?i?tirdi.
1995 - 1998 arasında, bölgeye yüzbinin üstünde asker sevkedildi. 4 büyük sınırdı?ı harekat yapıldı. 100 milyar dolara yakın harcama, 5 bin ?ehit olmak üzere toplam 35 bin can kaybı sonunda, ?calan?ın Kenya?da yakalanmasıyla yeni bir döneme girildi. Ancak PKK yine de bitirilemedi.
1998-2006 arasında hiçbir ilerleme, hiçbir önemli bir politika gerçekle?tirilemedi. Ne kültürel, ne sosyal, ne de politik adım atılabildi. ?calan?ın yakalanmasının yarattı?ı fırsat kaçırıldı ve PKK, Kandil?de yeniden ve yava? yava? dirilip, eylemlerine tekrar ba?ladı.
2009-2010? da ise ilk Kürt Açılımı ya?andı. Ancak, bir yandan Kürtlerin acul davranı?ları, muhalefetin sert tepkileri ve İktidarın da oy kaybı korkusuyla yeterince cesur davranamaması nedeniyle, askıda kaldı.
?
Sivil kadrolar, her?eyi askere bırakıyor...
Komutanların anlattıklarına bakınca, ilk büyük hata, i?in ba?ından itibaren, Sivil İktidarların, PKK olayının ne oldu?unu, nereden ve neden kaynaklandı?ını hiçbir ?ekilde anlayamamaları ve olayların ba?lamasından itibaren, sorumlulu?u adeta Askere ihale etmeleriydi.
PKK ile Kürt Sorunu arasındaki ili?kinin dahi sorgulanmadı?ı ve ?Komutan ne derse do?rudur? yakla?ımıyla hareket edildi?i bir dönem. Uzun yıllar boyunca, Sivil İktidarların genel yakla?ımlarını ?Askere ihtiyacı olan silah ve mühimmatı verelim, gerisini onlara bırakalım? ?eklinde özetleyebiliriz.
Bu yakla?ımın altında acaba, askerin i?e el koyup Sivili i?in içine sokmak istememesi mi, yoksa bir ba?arısızlı?ı askere fatura etme ard dü?üncesi mi var, bilinmiyor. Ancak, bir de madalyonun öbür yanını da görmekte yarar var.
Komutanların demeçlerinde, Askerin de, sivil İktidarları ve? yöneticileri, kelimenin tam anlamıyla küçümseyen, onlara tepeden bakan, vatanı kendilerinden ba?ka kimsenin sevmedi?ine inanmı? bir yakla?ımla sürekli hırpaladı?ını okuyorsunuz. İnanılmaz bir güvensizlik sergiliyorlar.
Asker ise, ne e?itim aldıysa onu uyguluyor...
Komutanlar belki sivil iktidarları suçluyorlar, ancak onların da uyanmaları neredeyse 5 yıl sürüyor. Anlattıkları ve yaptıkları analizler, ne yazık ki, çok yüzeysel. Hele bazı Komutanların çizdikleri manzara son derece cılız.
Askerler, nasıl e?itim almı?larsa onu harfiyyen uygulamı?lar. Teknik yönden ba?arılılar, ancak onlar da PKK terörü ile Kürt Sorunu arasındaki ba?lantıyı okuyamamı?lar.
Olayı tamamen güvenlik sorunu olarak algıladıklarından dolayı da, i?in sosyal ve kültürel boyutlarını do?ru dürüst algılayamamı?lar. İ?in içine sivil parma?ı girmedi?inden dolayı, PKK ile mücadele ne yazık ki, sadece silah ve barut boyutunda kalıyor.
Komutanlar tüm iç operasyonlarını ve büyük sınırdı?ı harekatları Büyük Ba?arı olarak niteliyorlar.? ?PKK büyük kayıp verdi... Silindi... Bölge temizlendi...? demeçleri veriyorlar, ancak kısa süre sonra PKK yine kar?ımıza dikiliyor.
Ne acıdır ki, o yıllarda tüm kontrolü elinde tutmalarına ra?men, PKK - Kürt Sorunu ili?kisini kuramayan Komutanlarımızın, ?imdi pi?man olduklarını görüyoruz.
?Hata etmi?iz, Kürt gerçe?ini zamanında göremedik..? diyen Komutanların da, Siviller kadar hatalı yakla?ımlarla bu mücadeleyi sürdürdüklerini anlıyoruz.
Peki, nereden nereye geldik?
Acaba Devlet politikası mı kazandı, yoksa Kürtler mi ?
Bugünkü duruma bakacak olursak, Kürt Sorunu?nun büyük ölçüde bir noktaya geldi?ini, geriye PKK sorununun kaldı?ını görüyoruz.
Bunu da yarın payla?alım.
?
PKK, bizden daha da fena çuvalladı...
Bu yazıdan çıkan manzaraya baktı?ımızda, sanki PKK çok ba?arılıymı? da, sadece bizler yüzümüze gözümüze bula?tırmı?ız gibi bir sonuç çıkarabilirsiniz.
?ok yanlı? olur.
Bu yazıda ülke olarak bir öz ele?tiri var.
PKK?nın askeri açıdan analizini yapacak olursak, o zaman kar?ımıza çıkan manzaranın çok daha fena oldu?unu görürüz.
Zaten silahlı mücadelenin kısa özetine baktı?ınız zaman, durumun vahameti hemen anla?ılıyor. Hangi amaçla ba?lamı?lar ve askeri stratejilerinde nereden nereye gelmi?ler.
Askeri yönden büyük bir hüsranla kar?ı kar?ıya kaldıkları açıkça görülüyor.
Siyasi yönden de, nereden nereye geldiklerini de yarınki yazımda payla?aca?ım.
?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|