Mehmet Ali Birand
 
ERDOĞAN YA SÜPER ŞANSLI VEYA DAHİ (!) BİR POLİTİKACI
 
 

ERDOĞAN YA SÜPER ŞANSLI

VEYA DAHİ (!) BİR POLİTİKACI

 

Bazı insanların şanslı doğduklarına inanırım. Hiç kıskanmam, aksine şanslarının daha da artmasını dilerim. Tabii şans tek başına bir işe yaramaz.. İnsanların ellerine gelen şansı da iyi ve akıllıca kullanmaları gerekir. Şans her işte, her meslek dalında çok büyük bir avantajdır, ancak politikacıdaki şans unsuru tümünden daha etkileyici sonuçlar doğurur.

 

Tayyip Erdoğan aklıma takıldı.

 

Bu insan, ya Allahın süper şanslı bir kulu veya dahi (!) bir politikacı.

 

Dikkat ediyorsanız sürekli riskler alıyor. Eski politikacıların aksine, toplumun alıştığı yaklaşımları, sloganları, kalıpları değiştiriyor. Bütün bunları yaparken de dengeleri kolluyor, başta asker olmak üzere muhafazakar çevreleri, laik kesimleri dışlamıyor, karşısına almıyor. Onları ya dinliyor veya dinliyormuş gibi yapıyor.

 

Gerektiğinde geri adım atıyor.

 

Hiç komplekse girmiyor.

 

Bir süre etrafta dolaşıyor, sonunda ise, aklındakini yine gündeme sokuyor. Kararını verdi mi de dibine kadar gidiyor.

 

Bazen baltayı taşa da vurduğu oluyor. İşler istediği gibi gitmiyor. Tam “ işte bu defa işin içinden çıkamayacak “ deniyor ki, birden bire bakıyorsunuz öyle gelişmeler yaşanıyor ki, Tayyip Erdoğan yine kazançlı çıkmış...

 

                            TEZKERE OLAYI...

 

Örneğin, Irak savaşı öncesindeki Tezkere olayında bunu yaşamadık mı ?

 

Irak müdahelesinde ABD ile birlikte hareket etme kararı doğruydu. Yapılması gerekeni yaptı. Ancak tüm çabalarına rağmen Tezkere reddedilince, Türk- ABD ilişkileri dibe vurdu. Beyaz Saray, Ankara’ dan açılan telefonlara çıkmaz oldu.

 

Tam “ilişkilerde dönemece geldik“ deniyordu ki, olaylar öylesine ters döndü, ABD öylesine zora düştü ki, Ankara ile ilişkileri yeniden düzeltme gereksinimini duydu. Eğer Irak savaşı başarılı bir sona doğru gitse, Washington AKP’nin defterini dürecekti. Ancak tam aksi gerçekleşti.  Tezkerenin kabul edilmesi için büyük çaba harcayan, çıkmayınca çok rahatsız olan Tayyip Erdoğan, bu defa TBMM’ nin red kararı sayesinde başta Avrupa olmak üzere büyük prim sağladı. Türkiye Kuzey Irak ve genelinde de Irak batağına girmekten kurtuldu. Hem de ABD ile ilişkiler tekrar rayına oturdu.

 

Yani, nereden baksanız karlı çıktı.

 

İkinci örnek, Tezkere’yi unutturmak veya af dilemek için Irak’a yollamayı kabul ettiğimiz 10 bin kadar askerimizin, Kürtlerin ayaklanması üzerine, gönderilmemeleridir.

 

Önceleri  “Kürtler bize diz çökertti. Türk askerini veto ettirebildiler“ diye eleştirilen bu olay sayesinde bugün hem Türk Silahlı Kuvvetleri, hem de Tayyip Erdoğan herhalde Allaha dua ediyorlardır. Siyasi sorumluluk sırtında olduğundan dolayı, Irak’tan Mehmetçik cenazeleri gelmeye başlayınca, Erdoğan’ın nasıl hırpalanacağını tahmin etmez zor değildi.

 

Başbakan, yine risk aldı ancak bu defa Kürtler sayesinde,  şansı tekrar yaver gitti ve Irak batağından kurtulabildi.

 

EN KAZANÇLI ÇIKAN,

TAYYİP ERDOĞAN OLDU...

 

Üçüncü örnek ise Kıbrıs referandumu.

 

Aslında bugün varılan noktaya bakarsak, Papadopulos’ un HAYIR oyu en çok Tayyip Erdoğan, dolayısıyle AKP hükümetine yaradı.

 

Gelin nedenlerine birlikte inceleyelim:

 

İÇERDE:

 

Tayyip Erdoğan kararlı, siyasi sorumluluğu almasını bilen, kararını verdikten sonra Asker veya Cumhurbaşkanı’nın çıkarsa dirençleri karşısında geri adım atmayan, iktidarında siyasi boşluk bırakmayan, cesur, etkili, eski alışkanlıkları yıkan ve ülkeyi AB’ye götürmekte kararlı bir başbakan imajı verdi. Derin devleti ilk defa geriletti. Ne Ulusalcıların tehditleri, ne laikçilerin baskıları karşısında geriledi. Bu açılardan belirli çevrelerde önemli oranda prim kazandı.

 

DIŞARDA:

 

Türkiye’nin Avrupa Birliğine doğru yürüyüş yolundaki en önemli bir engeli kaldırdı ve önünü açtı. 30 yıllık bir politikayı değiştirme cesareti gösterdiği için Uluslararası çevrelerde büyük prestij sağladı. Hükümetinin reformcu yanı, dinci muhafazakarlığının önüne geçti. Etiketi “İslamcı olmaktan “batıcı diye değişti.

 

RİSKLERDEN DE KURTULDU:

 

Bütün bunlara karşılık, Rumlar planı reddedince, aldığı tüm risklerden de kurtuluverdi.

 

Yine şansı yaver gitti.

 

Unutmayalım ki, Annan planının uygulanması çok güç olacaktı. HAYIR cılar yenilgiyi kolay kabul etmeyeceklerdi. Her asker çekilişinde yaşlı gözlerle “Mehmedim beni bırakıp gitme“ çığlıkları atılacak, inanılmaz sahneler yaşanacak, evinden çıkmak zorunda kalacak her KKTC vatandaşı için anavatanda özel ve  dram dolu gösteriler düzenlenecek, aşırı milliyetçi  kurulan son Türk devletini kanlarının son damlasına kadar korumak için ellerinden geleni yapacaklar, Denktaş büyük olasılıkla direnme cephesi kurup silahlı milisler örgütleyecek, yani anlayacağınız Annan planının uygulanmasını AKP’nin burnundan getirmek için herşey yapılacaktı.

 

Oysa şimdi, Erdoğan tüm avantajları alıp cebine koydu, risklerinin tümü kayboldu.

 

Gözümüz yok. Allah fazlasıyla versin de, buna şans denmezde ne denir ?

 

Yoksa dahice bir politik hesap mı? Erdoğan herşeyi en ince noktasına kadar hesaplayıp, riskleri ölçüp her defasında 12’ten vuran bir politikacı mı ?

 

Acaba bu şansına güvenip başı döner de dengeleri fazla sarsacak yeni adımlar atmaya, daha büyük riskler almaya kalkar mı ?

 

Ne dersiniz ?



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…