BÜROKRASİNİN
KAHRAMANCA DİRENİŞİ
Bürokrasinin gücünü tahmin ederdim de, böylesine derin olabileceğini düşünmezdim. Eskiden belirli direniş noktaları vardı. Bunun ötesinde bürokrasi sadece işleri ağırlaştıran bir unsur olarak anılırdı. Ancak şimdi durum çok farklı.
Ne zaman ki dengeler değişir oldu, eski alışkanlıklardan kurtulma, kalıplaşmış sloganlar ve tabulardan vazgeçme sürecine girildi, bürokrasinin kahramanca (!) direnişi de ön plana çıktı.
İçlerinde öyleleri var ki, inanılır gibi değil. Kendilerini yasa yapıcılardan dahi üstün görüyorlar. “Bu vatan benden sorulur” diyeninden, ülkenin toprak bütünlüğünü koruma adına tutum alanına kadar, kademeli bir direniş savaşı sürdürülüyor.
Hemen her alanda bu direniş görülüyor.
Hristiyan turistler için açılacak kiliseyi engelleyenler, din adına hareket ediyorlar.
Azınlık Vakıflarına verilen hakları süründürenler, ülkeyi yabancılara karşı koruma adına ortaya çıkıyorlar.
Anadilde yayını aylardır engelleyenler, ülkeyi böldürmemek için mücadele veriyorlar.
Özelleştirmeyi devlet malının peşkeş çekilmesi olarak gören memuru, savcısı ve yargıcı bu süreci durdurmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Tabii böylesine fazla kurtarıcısı olunca, işler daha da karışıyor.
Şu arada AB’ye uyum yasalarının karşılaştığı ufak-tefek engellemelerin bir listesini görseniz, hayretler içinde kalırsınız. Bürokrasi, örümcek ağlarını örüyor ve çıkış yolu bırakmıyor. Ne zaman birileri çıkıp ağları söküyor, o zaman da “vatan satılıyor” çığlıkları atılıyor.
Bürokrasi gerçek görevinin ne olduğunu anlamadıkça ve kabullenmedikçe bu mücadele sürecektir. Atanmışların değil, seçilmişlerin bu ülkeyi yöneteceklerini, eninde sonunda öğreneceğiz. O zaman ayaklarımıza bağlı bu taşlardan kurtulabileceğiz.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|