ERDOĞAN’A GÖRE, KIBRIS’TA
ÇÖZÜM KAÇINILMAZ
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Salı akşamı CNN TÜRK’teki özel programda bir araya geldik. Hemde her konuda sorular soruldu ve Erdoğan da tutumunu çok net şekilde ortaya koydu. Bu uzun söyleşinin bence en önemli paragraf başları şunlardı:
YEREL SEÇİMLER:
Tayyip Erdoğan kendinden ve partisinin oy oranını yükselteceğinden son derece emin. Kesin bir tahmin yapmak istemedi, ancak genel seçimlerdeki yüzde 34.4’lük oranın yüzde 40’ların üstüne çıkacağını da pek saklayamadı. Böylesine bir artış durumunda, askıya aldığı bazı konuları gündeme getirip getirmeyeceği yolundaki soruları da “tutumumuzda hiçbir değişiklik olmayacak” diye yanıtladı. Oy oranının artmasının AKP’nin başını döndürmeyeceğini, böyle bir durumdan korkmadığını vurguladı.
Özellikle, türban veya kendi deyimiyle başörtüsü konusundan partisinden beklentileri nasıl karşılayacağı ile ilgili sorulara verdiği yanıtta –yerel seçime çok az kala- ilginçti. Başbakan başörtüsü veya türban konusunda toplumsal bir uzlaşmaya varılmadıkça bu kararı zorlamayacaklarını söyledi.
YOLSUZLUKLAR:
Başbakana göre, Uzan’lar olayı henüz bitmedi. Daha yeni bulguların beklendiğini belirtti ve diğer batık banka sahiplerinin masaya oturmaları için aylarca beklenmeyeceğine ve harekete geçileceğine işaret etti.
Başbakan, Uzan’lara müdahelenin daha önceki yıllarda yapılması gerektiğini, BDDK’nın da hareket etmekte geç kaldığını söyledi ve “Biz bu duruma göz yummayacağız” dedi.
Başbakan, hem yerel seçimler, hem yolsuzluklar ile ilgili soruları yanıtlarken ne kendi tabanından ne de kamuoyundan önemli bir muhalefet ile karşılaşılmadığına dikkat çekti.
KIBRIS:
Tayyip Erdoğan’ın, verdiği yanıtlardan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın her görüşmeden sonraki basın açıklamalarından rahatsızlık duyduğu anlaşıldı. Başbakan Denktaş’ın açıklama yapmasından çok yaptığı açıklamalarda kullandığı kelimeler ve sanki çözüm Türk tarafının aleyhine olacakmış şeklindeki sözlerinden rahatsız. KKTC Cumhurbaşkanının kamuoyuna olmayacak istekleri yansıtması ve kötümser bir hava vermesinin yararlı olmadığına inanıyor. Hatta çok açık şekilde, medyanın Denktaş’a tahrik edici sorular sormaması ve gelişmeleri abartılı şekilde yansıtmaması için ricada bulunuyor. Bunu hem CNN TÜRK’e yaptığı açıklamalarda, hem de dün bütün basın mensuplarına verdiği demeçlerde tekrarladı.
En bilirgin ve karlı tutumu çözümle ilgiliydi. O konuda hiçbir kuşkusu yok. Taraflar anlaşamadıkları taktirde boşlukların Annan tarafından doldurulacağını tekrarladı. “Zaten bu sorun New York’ta bitti” diyerek, çözümün kaçınılmazlaştığını, örnekler vererek anlattı.
Varılacak anlaşmanında, referandumdan hemen sonra TBMM tarafından onaylanacağını belirterek bazı belirsizlikleri de ortadan kaldırdı.
Kıbrıs konusunda çok kararlı bir tutum sergiledi.
“Bu iş artık bitmiştir. Boş direnmelere gerek yok” anlamına gelen bir yaklaşım sergiledi.
Referandumda Rumların anlaşmayı reddetmeleri durumunda, AB’nin Türk tarafını haklı bulup, yeni bir ilişki kurması gerektiğini de sözlerine ekledi.
AVRUPA BİRLİĞİ:
Başbakan, AB’nin Kopenhag Kriterlerine uyumu tamamlamak için gereken Anayasa değişiklikleri konusunda da belirsizlikleri ortadan kaldırdı. Buna göre; Anayasa değişiklikleri yerel seçimlerden sonra Meclis’e yollanacak. Geniş bir değişiklik yerine, AB’ye uyum için gereken 3-4 maddelik bir gündemle yetinilecek.
AKP’nin tercihi, CHP ile birlikte bu değişiklikleri çıkartmak. Ancak CHP istemezse, kendi çoğunlukları ile Meclis’ten geçirmeyi deneyecekler. Dokunulmazlıklar konusunda ise tutumlarında bir değişiklik yapma niyetleri yok.
Başbakan, uygulamalar konusunda, RTÜK’ün Kürtçe ile ilgili olarak ATV’ye verdiği uyarı da bulunulmasını da “haksız bir tutum” olarak niteledi ve uygulamaların ancak zaman içinde oturabileceğini söyledi.
Özetle, Başbakan yelkenlerini dolduran rüzgara güveniyor ve özellikle AB hedefinden de çok emin görünüyor. Kendinden o kadar emin ki, yerel seçim öncesinde bile gelecek zamlardan söz etmekten hiç çekinmedi...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|