Mehmet Ali Birand
 
SON PAZARLIK HAFTAYA YAPILACAK
 
 

SON PAZARLIK

HAFTAYA YAPILACAK

 

Kıbrıs ile ilgili son pazarlık süreci bugün İsviçre’de başlıyor.

           

Yapılan açıklamalara göre, önce Türk ve Yunan dışişleri müsteşarları bir araya gelecekler ve senaryoyu hazırlayacaklar. Zira hafta sonuna doğru, Türk ve Yunan dışişleri Bakanlarının Brüksel’deki doruğa gitmeleri gerekecek. İsviçre’de 2 gün çalıştıktan sonra, Brüksel’e geçecekler ve 28 Mart Pazar günü tekrar İsviçre’ye geri dönmüş olacaklar. Aynı gün Türk ve Yunan Başbakanları da İsviçre’ye geçecekler.

 

29 Mart Pazartesi günü, BM Genel Sekreteri Kofi Annan dahil, üzere  tüm taraflar tam kadro halinde İsviçre’de buluşmuş olacaklar

           

Bundan önceki örneklere bakarsak, asıl pazarlıkların da 29 Mart gününden itibaren başlayacağını, son noktaların konulacağını veya toplantının anlaşmazlıkla biteceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

 

Mekanizmanın nasıl işleyeceğini henüz ayrıntılarıyla bilmiyoruz. Ancak, yine daha önceki örneklerden hareket ederek bir tahminde bulunabiliriz.

 

Bugünden itibaren, BM Genel Sekreteri temsilcisi Alvaro Desoto, taraflar arasında gidip gelerek, Denktaş ile Papadopulos’un boş bıraktıkları bölümlerin doldurulması için önerilerini yapacak ve tarafları görüşünü alacak. Varsa itirazları topluyacak. Kırmızı çizgiler konusunda son tutumları topluyacak.

 

Bu şekilde, Genel Sekreter Annan devreye girene kadar hazırlıkları tamamlamaya çalışacak.

 

29 Mart Pazartesi kıyametler kopacak.

 

Kıyametin kaç gün süreceği belli değil.

 

Belki de iş İsviçre’de bitmeyecek ve New York’a taşınacak. Genel Sekreter, “ Tarafların görüşlerini aldım ve şimdi ben yetkilerimi kullanarak boşlukları dolduracağım “ diyecek.

Kıyamet koparken araya kimlerin girebileceğini kolaylıkla tahmin edebilirsiniz.

 

En başta ABD Dışişleri Bakanı Powell geliyor. Onun boyu yetmediği yerde, büyük olasılıkla Başkan Bush devreye girecek.

 

Avrupa Birliği de devrede olacak.

 

Avrupa Komisyonu başkanı Prodi ve Verheugen başta olmak üzere, aklınıza kim geliyorsa telefona sarılacaktır.

 

Bu senaryonun sonu ile ilgili iki seçenekten söz edilebilir.

 

Biri, Kofi Annan’ın tarafları ikna ederek İsviçre’de sonuca varması.

 

Diğeri ve doğrusu en fazla olsalı olanı, İsviçre’de de anlaşmazlık noktalarından hiç değilse bir bölümünün tamamlanamaması ve Annan’ın Kıbrıs dosyasını kolunun altına koyup New York’a dönmesi.

           

Bundan sonrası hakkında spekülasyon yapmak dahi  zor.

           

Anlaşmazlığın boyutlarına göre, Camp Davıd tipi bir son doruk toplantısı dahi yapılabilir.

                                              

BM, TÜRKİYE’ NİN KIRMIZI

ÇİZGİLERİNİ BİLİYOR

           

Türk Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin iki büyük şikayeti var.

           

Bunlardan biri, Türk medya’sının “ne olursa olsun anlaşmaya varılacak “ havasında yayın yapması. “ Bu şekilde Rumlar ve Birleşmiş Milletler Genel sekreterliği son derece ters bir mesaj alıyorlar. Bizim herşeyi kabul edeceğimizi sanıyorlar “ diyen bir Dışişler yetkilisi, Türk tarafının bazı beklentileri kabul edilmediği taktirde, anlaşmayı imzalamayacağını, daha doğrusu referandumda HAYIR oyu kullanılmasına çalışacağını söyledi.

           

Diğer sıkıntı, Ankara’nın oyun planının Denktaş tarafından delinmesinden kaynaklanıyor.

 

Denktaş artık tutumunu çok açık şekilde ortaya koydu.

 

Açıkça Ankara’ya meydan okuyor. Eğer “olmazsa olmazlar” konusunda gereken güvenceler elde edilemezse, Denktaş açıkça kolları sıvayıp ortaya atılacak ve hükümete hayatı zehir edecek. Referandumu tehlikeye dahi düşürecek bir kampanya açacak.

Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise, Kırmızı Çizgilerin neler olduğu konusunda BM yetkililerine gereken tüm bilgilerin verildiğini ve şimdi karşı taraftar yanıt beklendiğini söylemekle yetiniyorlar.

 

Rumların da Kırmızı Çizgileri var.

 

Onlarında beklentileri var.

Sonuçta kimse yüzde yüz tatmin olmayacak.

 

Her iki tarafta kızacak, ancak bu saatten sonra itiraz etmek çok güçleşecek.

 

Önümüzdeki iki haftanın son derece ilginç geçeceği konusunda kimsenin kuşkusu yok.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…