Emin olun, bu insanlara eziyet ediyoruz.
Kimine göre yüzbinlerce, kimi rakamlara göre onbinlerce gencimiz Bedelli Askerlik konusunda açıkça aldatılıyor.
Ortada bir yalan rüzgarıdır estiriliyor.
Türkiye?de ve Türkiye dı?ında insanlarımızın en büyük yaralarından biri Bedelli Askerlik konusudur.
Bir bölümü, i? sahibi olmu? ve bırakııp askere gitti?i taktirde i?ini kaybedece?inden dolayı askere gitmemi?, di?er bir bölümü bamba?ka nedenlerle asker kaça?ı durumuna dü?mü? insanımızdır. Ya?ları geçmi? ve ?imdi silah altına alınmaları da son derece zorla?mı? yüzbinler var.
Ne yapaca?ız?
Bu yüzbinleri görmezden gelip ?Asker Kaça?ı? statüsünde mi tutaca?ız. Arkalarından polis mi yollayaca?ız, yoksa bir çözüm mü bulaca?ız ?
Genelkurmay Ba?kanlı?ı bu konuda son derece kararlı.
Gerekçeleri de ?öyle:
1-?Asker ihtiyacı vardır ve bu açı?ı kapatma konusunda ba?ka bir çaremiz yok.
2-?E?itlik ilkesine ters dü?er. Parası olanın kendini tehlikeden korudu?u, parasız gençlerin hayatları pahasına askerlik yapmaları ters etki yaratır.
3-?Sayıları böyle bir ayrıcalık yaratılması için yetersizdir.
Aslına bakacak olursanız, Umur Talu?nun dedi?i gibi, Türkiye?nin neresinde e?itlik ilkesi geçerli ki, bu konuda duyarlık gösterilsin.
Ke?ke son defa 1999?da da uygulanmasaydı.
Bunca dfa uygulandıktan sonra, ?imdi ?Hayır? demek ne derece do?rudur?
Genelkurmay?ın tutumu açıkça ortada.
Ortaya koydukları görü?te, be?enirsiniz veya be?enmezsiniz, bir asker mantı?ı var. Ancak öte yandan da ortada bir sorun var.
Ne yapaca?ız ?
Böyle mi devam edilecek?
Bu insanların emekli olmaları mı beklenecek ?
Ba?ta da dedi?im gibi, adeta bir Yalan Rüzgarı estiriliyor.
Asker tepkili, politikacı bu sorunu çözme merakında.
Mutlaka bir orta yol bulunması gerekiyor. ?stelik bu da bulunabilir. Hiçbir ?ey çözümsüz de?ildir. ?Olamaz böyle ?ey? diyerek silinip atılamaz.
İnsanlarımızla oynamayalım.
Bir bölümü için artık genç dahi diyemeyece?imiz ve Asker Kaça?ı konumundaki bu insanların durumlarını düzeltmemiz gerekiyor. Onlara yalan söyleyerek bir yere varılamaz. Ne oluyorsa onlara oluyor.
Gelin, son defa bir çözüm bulalım.
?
17 Aralık AB zirvesinin perde arkası
Ba?bakan mü?aviri Yalçın Akdo?an?ın 17 Aralık Avrupa Birli?i zirvesinin perde arkasını anlattı?ı ?Tarihe Dü?ülen Notlar? adlı kitabı ALFA yayınlarından çıktı. 17 Aralık 2004 AB zirvesinin öncesinde ve zirve sırasında Ba?bakan Erdo?an?ın ve ekibinin neler ya?adı?ını, zirveye nasıl hazırlandı?ını anlatan kitap, yakın tanıklı?ın sonucu yazıldı?ı için önem kazanıyor.? ?nsözünü Ba?bakan Recep Tayyip Erdo?an?ın yazdı?ı Tarihe Dü?ülen Notlar?da, 3 Ekim 2004 günü Erdo?an?ın Almanya ?ansölyesi Schröder?le bulu?ması ile ba?lıyor. Akdo?an çalı?masında, 17 Aralık zirvesi için Erdo?an?ın AB ülkeleri liderleri ile sıkı ili?kilerini çok iyi kullandı?ını, hiçbir zaman heyecana kapılmadı?ını ve o günler boyunca çok sıkı çalı?tı?ını anlatmı?. Türkiye için tarihi günleri anlatan kitap, 17 Aralık gecesi Erdo?an?ın, neden ülkeye dönü? kararı aldı?ını ve bu karardan nasıl vazgeçirildi?ini an be an anlatıyor ve zaman zaman bir roman gibi sürükleyici olabiliyor. Akdo?an, kitabında Erdo?an?ın müzakereleri bizzat kendinin yönetti?ini Ba?bakan?ın ?u sözleri ile anlatmı? ?Siyasi müzakereyi ben yapmalıyım, riski bürokrat almayacak, ben alaca?ım. AB benimle müzakere yapacak.? Yalçın Akdo?an?ın ?Tarihe Dü?ülen Notlar? 17 Aralık AB Zirvesinin Perde Arkası adlı kitabı Türkiye?nin AB ile ili?kilerini inceleyenler için önemli bir kaynak olaca?a benziyor. (ALFA Yayınlar: 0212 511 53 03 www.alfakitap.com
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|