DIŞ POLİTİKA, NE DEVLET
NE DE ALLAH EMRİDİR...
Ülkemizde son derece yanlış bir inanış var.
Buna göre, dış politika hükümetlere bırakılmayacak kadar önemli konulardır. Özellikle, Kıbrıs, Ege, Ermenistan veya Irak gibi konularda bir Devlet Politikası vardır. Bu politikalar Devletin tüm kurumları tarafından tartışılarak oluşturulmuştur ve değiştirilemez.
Bazı çevrelerde hep aynı sözleri duyarsınız:
“Devlet politikalarını her önüne gelen hükümet değiştiremez. Bunlar ancak her kurumun onayı ile değiştirilebilir.”
İşte en büyük yanılgı budur.
Tam aksine, dış politikalar, günün koşullarına göre sürekli değişir. Üstelik Türkiye kadar “Devlet Politikası” diye adlandırdığı nice politikalarını, günün koşullarına göre ya değiştirmiş veya uygulamaktan vazgeçmiş bir başka ülke de yoktur.
Gelin bir kaç örneğine bakalım...
Irak’ ta askerimiz kalın kalın kırmızı çizgiler çizdi. Bugün ise, kırmızı çizgilerin hemen hemen tamamının yeşile dönüştüğünü görüyoruz.
Nerede kaldı Devlet Politikası ?
Ege’de Yunanistan 12 mile çıktığı taktirde, bunun casus belli ( Savaş nedeni) anlamına geleceğini açıkladık ve Meclis kararına dönüştürdük.
Sorarım size, AB üyesi Yunanistan, Ege’deki karasularını 12 mile çıkartsa dahi, savaşa girebilir miyiz?
Kıbrıs’ta bağımsız bir devlet ilan ettik. Bunu, bir Devlet Politikası olarak yıllarca savunduk.
Bugün bir de baktık ki, ne Politika kalmış, ne de Bağımsız bir devlet. Meğer bunca yıl kendi kendimizi aldatmışız.
DIŞ POLİTİKA, TAM AKSİNE
SÜREKLİ DEĞİŞİR
Oysa dış politikalar sürekli değişir.
Bugün bölgenizdeki veya ülkenizdeki koşullar başkadır, sizde ona göre bir karar alırsınız. Sonraki yıllarda durum değişir, o zaman sizde politikanızı değiştirirsiniz.
Kuzey Irak’ ta bir devlet politikamız vardı. Silahlı Kuvvetlerimiz istediği gibi hareket edebiliyor, bölgedeki dengeleri etkileyebiliyor ve istediklerini yaptırabiliyordu. Ardından, Amerikalılar geldiler. Irak’ın patronu oldular. Yani koşullar değişti. O zaman bizim de politikalarımız değişti.
Kıbrıs konusunda da aynı durum geçerli.
1960’larda politikamız farklıydı. 1970’lerde daha da farklılaştı. 1980’ den bugüne kadar da enaz dört defa değişti.
Peki, şimdi neden değişmesin ?
Ülkeler dış politikalarını yaparken, kurumları arasındaki pazarlıklara değil, iç ve dış koşullara bakarak karar verirler. Dış politikalarını şablonlara dayandırmazlar. Dış politikalarını sadece askere teslim etmezler. Dış politika seçilmiş hükümetler tarafından saptanır. Askerin de görüşü alınır, ancak o kadar. Daha ileri gidilmez.
Birgün Türkiye’yi yönetenler, seçenleri ve seçilenleri de bu gerçeği görecektir ve daha normal bir yaşama girebileceğiz.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|