17 ARALIK, ALLAHIN
EMRİ DE?İLDİR...
?
Bazı dostlar nedense, 17 Aralık bildirisini Allahın emriymi? gibi okuyup yorumluyorlar. Oysa hiçte öyle de?il. Bu bildirideki bir çok unsur önümüzdeki dönemde müzakere edilebilinecektir. De?i?tirilme imkanı do?acaktır.
?
İ?te ilk örne?i ya?anıyor bile. ?nümüzdeki günlerde- e?er ?u ana kadar yapılmadıysa- Türkiye, 17 Aralık bildirisinde kabul edemeyece?i noktaları resmen AB konseyine bildirecek.
?
Sonra neler ya?anacak ?
?
Ocak- Mayıs döneminde, AB Konseyi (üye hükümetlerin temsil edildi?i kurumdur), AB Komisyonuna ( icracı organ) bir mesaj yollayacak ve ?Türkiye ile katılma müzakerelerinin açılması için, 17 Aralık?ta aldı?ımız bu karar çerçevesinde bir müzakere talimatı hazırlayıp bana yolla? diyecek. Komisyon, daha önceki raporunu ve 17 Aralık?taki kararı önüne koyarak, bir ?müzakere yöntemi önerisi (müzakerelerin nasıl yapılaca?ı, nelere öncelik verilece?i vs...) hazırlayacak ve Konsey?e geri yolluyacak. Ancak , Komisyon bu tasla?ı hazırlarken, Türkiye ile de görü?ecek. Ankara?nın tutumunu da dikkate alacak
?
Konsey, önce Komisyon?un yolladı?ı bu Müzakere Yönetmeli?i ?nerisini inceleyecek ve gerekiyorsa bazı de?i?iklikler yapıp kesinle?tirecek.Türkiye bu a?amada da görü?lerini kabul ettirebilme olana?ına kavu?acak. Sonunda, AB?nin Türkiye ile müzakere yönetmeli?i ve genel yakla?ımı ortaya çıkarılmı? olacak.
?
Konsey ardından, 25 üye ülkeye bir yazı yolluyacak ve Türkiye ile müzakereler için bir Hükümetler Arası Konferans olu?turuldu?unu bildirecek. Her üye ülke bu Konferansa bir temsilci yollayacak.
?
Bu konferansta, masanın bir yanına Türk heyeti dizilecek.
?
Kar?ısına AB Komisyonu temsilcisi veya temsilcileri oturacak. Komisyonun arkasına da 25 üye ülkenin temsilcileri oturacaklar.
?
Türk heyeti ile konu?mayı, yani müzakereleri Komisyon yetkilisi yapacak. Arka sıralardaki üye hükümet temsilcileri lafa giremeyecekler veya söz alamayacaklar. Onlar sadece dinleyecek, not alacak ve toplantı bittikten sonra kendi aralarında biraraya gelip, gerekiyorsa, Komisyon temsilcisine ?neden ?u konuda ısrar etmedin? Gelecek toplantıda ?öyle davranmalısın..vs ? gibi sorular sorabilecekler, ancak direktif veremeyeceklerdir.
?
AB Komisyonu, üye ülkelerden tek tek gelecek talepleri dikkate almayacak. Komisyonun direktifi, 25 ülkenin kendi aralarında anla?ıp ortaya çıkarttıkları müzakere talimatı olacak. Dolayısiyle, müzakere salonundaki üye ülke temsilcileri, not almanın ötesine geçemeyeceklerdir. Gerekirse, 25?li Konseyi toplayabilir ve yeterli oy bulabilirlerse de, Komisyona yeni direktif verebileceklerdir.
Türkiye? de hemen her a?amada, Konsey içindeki dostları aracılı?ı ile müdahele ?ansına sahip olabilecektir.
?
TARAMA MI, M?ZAKERE Mİ ?
?
Di?er bir tartı?ma konusu, 3 Ekim?de neyi ba?layaca?ı ile ilgilidir.
?
Aslında bu tartı?manın artık bir de?eri kalmamı?tır, ancak sırf durumu net görebilmemiz için de?inmek istedim.
?
Tarama, aday ülkenin yasalarının AB yasalarından ne kadar farklı oldu?unun anla?ılmasını sa?layan, son derece teknik bir çalı?madır ve genelde müzakerelerin bir parçasıdır. Hatırlayacaksınız, 2002?de Türkiye bir ara, bunun ba?latılmasını istemi?, AB ise müzakerelerin ba?latıldı?ı izlenimi do?aca?ından dolayı reddetmi?ti.
?
Bu konudaki Komisyon yakla?ımı henüz kesinle?memi?tir.
?
Birkaç olasılıktan söz edilebiliz.
?
Komisyon 3 ekim öncesinde taramayı ba?latabilir veya 3 ekim günü müzakereleri resmen açıp, taramanın müzakere süreciyle birlikte ba?ladı?ını ilan edebilir. Tarama 3-6 ay sürebilece?i gibi, İspanya örne?inde ya?andı?ı gibi, 1-2 yıla kadar dahi uzatılabilir.
?
Bütün bu olasılıklar, Türkiye?nin yakla?ımına, AB ülkelerindeki havaya ve Komisyonun i? yüküne ba?lı ?ekilde de?i?ebilir.
?
Aslında bugünün gerçe?i, katılım müzakerelerinin yakınla?tı?ıdır.
?
?stelik, hemen ba?lamaması da birim için iyidir.
?
Zira, kendi kendimizi aldatmayalım. Türkiye henüz müzakerelere hazır de?ildir. Ne müzakerecisi vardır, ne müzakere heyeti. Ne müzakere talimatı bulunmakta, ne de örgütlenme için gereken yasalar hazırdır. Bürokrasi tam bir kafa karı?ıklı?ı içindedir. Ne yapaca?ını, hatta AB ile müzakerenin ne anlama geldi?ini dahi bilememektedir.
?
En iyisi birkaç ay nefes almak, hazırlıkları tamamlamak ve ardından harekete geçmektir. O arada da, ba?ta bürokratlarımız ve medyamız olmak üzere, hepimiz bir e?itim sürecinden geçeriz. Neyin ne anlama geldi?ini, düzeysel dahi olsa anlar ve ?u ünlü ince ve uzun yolda yürüyü?ümüze ba?larız.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|