M?ZAKERECİ
PROFİLİ: A. G?L
?
Her zamanki sabırsızlı?ımızla, sanki 17 Aralık?ta müzakerelere ba?lama tarihi almı?ızda, geriye kimin müzakereci diye atanaca?ı kalmı? gibi tartı?maları hemen ba?lattık.
?
Ne yapalım, biz böyleyiz.
?
Böyle oldu?umuzdan dolayı, bende Brüksel?de bu soruya yanıt aradım.
?
İki ayrı grup insan ile temas ettim.
?
Bir bölümü, AB Komisyonu adına müzakereleri yürütmü? ki?iler, di?er bölümü de aday ülkeler adına? müzakere masasının kar?ı tarafında oturmu? olanlar.
?
Hepsine de? aynı soruyu sordum:
?
?Bir aday ülke?nin Ba?müzakerecisinin hangi nitelikleri olması gerekir? ?ok iyi dil mi bilmeli? AB muhteviyatını çok iyi incelemi? mi olmalı? ?etin bir müzakerecilik yetene?ine mi sahip bulunmalı??
?
Aldı?ım yanıtları alt alta sıralayayım:
?
-????????? İyi dil bilmesi tabii ki avantajdır. Hatta 1-2 dil bildi?i taktirde i?i daha kolayla?ır.
-????????? AB muhteviyatını ya iyi bilmeli veya altındaki ekibi çok bilgili insanlardan olu?turmalı.
-????????? Ba? müzakereci, zamanının çok büyük bölümünü bu i?e ayırmak zorundadır. E?er yetenekli bir 2 inci seçebilirse, bu yükünü bir oranda azaltabilir. Ancak bu i?, tek ba?ına yapılması gereken, insanlara fazla zaman bırakmayan bir çalı?ma düzeni getirir.
-????????? Uluslararası alanda ?tanınması ve müzakerecilik yetene?inin bulunması da yarar sa?lar.
?
?ANCAK TEK KO?UL,
SİYASİ YAPTIRIM G?C?D?R?
?
-????????? Bir müzakereci için, olmazsa olmaz ko?ulu, siyasi a?ırlıktır. Siyasi yaptırım gücü az olan, çe?itli bakanlıkları ve bürokrasiyi harekete geçiremeyen, Ba?bakan ile? yakın ili?ki içinde olamayan bir ki?i müzakerecili?e atanmamalıdır.
Bu son noktaya? öylesine vurgu yapıldı ki,? ?öyle bir örnek dahi verildi:
?
?Müzakereler sırasında aday ülkeye en çok zaman ve prestij kaybını Müzakerecinin tutumu getirir. E?er toplantıya gelir ve ???kusura bakmayın, tarım bakanına söz geçiremedim. Hala yönetmelikleri? çıkaramadık? ?derse, masanın etrafındakilerin güveni kaybolur. Bu defa i?ler uzamaya ba?lar. Hele müzakereci ile Ba?bakan arasında tam bir görü? birli?i yoksa, Müzakerecinin verdi?i söz tutulmazsa, i?lerin içinden çıkılmaz olur.?
?
BU PROFİLDEN
KİM ?IKIYOR?
?
Kopenhag (2002) doru?unda Türkiye?ye müzakere tarihinin 2004 Aralı?ında verilece?i ile ilgili karar çıktı?ı günden bu yana, bende zihin egzersizi yapıyorum.
?
Do?rusu, ilk günden beri de bu role en çok? yakı?tırdı?ım insan da, Kemal Dervi? idi. Bunu da ilk söyleyen ve yazan ben oldum
?
Kemal Dervi?, yetenekleri, uluslararası çevrelerdeki tanınmı?lı?ı, müzakerecili?i, bilgisi ve ki?ili?i ile Türkiye?yi en iyi temsil edecek bir isim idi. Tabii? bütün bunlar, Dervi??in ne dü?ündü?ünü dahi bilmeden yaptı?ımız, sırf kendi kendimize gelin güvey olarak vardı?ımız sonuçlardı.
?
Brüksel?deki temaslarımdan ve daha önceki Müzakerecilerin profillerine baktıktan sonra fikrim de?i?ti.
?
Bu görevi ancak Abdullah Gül?ün yürütebilece?i sonucuna vardım
?
En önemli nedeni de, siyasi ki?ili?i ve AKP hükümetindeki a?ırlı?ı. Ba?bakan ile yakınlı?ı, kabineye? ve bürokrasiye sözünü geçirebilme yetene?i.
?
?ok iyi yabancı dil bilmek, AB muhteviyatını yutmu? olmak, müzakerecilik yetene?i bir yana, siyasi a?ırlık öbür yana. Yaptırım gücü her?eyin önüne geçiyor.
?
Gül etrafına, çe?itli bakanlıkların en etkili isimlerinden olu?acak iyi bir ekip kurabilir, çok iyi 2 inci? ve 3 üncü isimleri seçebilirse, ideal bir Ba? Müzakereci olabilir. Tek hendikapı Dı??ileri Bakanlı?ı ile AB Müzakerecili?ini bir arada götürmesinin imkansızlı?ı olacaktır. Orada? bir seçim yapma zorunlu?u do?abilir.
?
Dı?i?leri Bakanlarının bir süre sonra unutulduklarını, ancak Ba? Müzekerecilerin tarihe geçtiklerini de gözden uzak tutmamak gerekir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|