CHP KENDİNE
İHANET EDEMEZ
CHP önümüzdeki aylarda son derece hayati bir testten geçecek. Vereceği karar, bu partinin dünya’ya ve Türkiye’ye bakışını netleştirecek. Uzun vadede bu ülkeyi nereye götürmek istediği anlaşılacak.
Sorun, Avrupa Birliği uyum yasalarının tamamlanabilmesi için gereken Anayasa değişikliklerinden kaynaklanıyor.
Kopenhag kriterlerine uyum sağlayabilmek için, bazı reformlar sadece yasa değişikliği ile gerçekleşebiliyor. Ancak bazıları için Anayasa değişikliği gerekiyor. Şu anda hükümetin önünde, yaklaşık 12 maddelik bir Anayasa değişikliği paketi var. Tümü AB’ye uyum ile ilgili maddeler. Siyasi yönden AKP’ nin işine yarayacak veya bazılarının sık sık altını çizdiği “AKP’ nin gizli gündeminin” izlerini taşıyan hiçbir madde yok.
Değişiklikler arasında, YÖK’e Genelkurmayın aday seçmesi, DGM’lerin kaldırılıp yerine ihtisas mahkemelerinin kurulması, zaten kaldırılmasına karar verilen İdam cezasının yasaklanması, Uluslararası ceza divanına uyum gibi maddeler bulunuyor. Üstelik CHP’nin de bu değişikliklere itirazı da yok.
Anayasa değişikliklerinin yapılması, AB’ye uyum açısından da kaçınılmaz bir olgu. Yani, 12 Aralık’ta Türkiye’ye tarih verilmesinin en önemli koşulu, Anayasa değişikliklerinin tamamlanması.
Ancak gerçekleşemiyor.
Bunun nedeni de, CHP’nin de bu değişikliğe katılmasının istenmesi. Oy sayısından çok, değişikliğin tek başına AKP tarafından değil, CHP ile birlikte gerçekleştirilmesinin getireceği görüntünün önemsenmesi.
CHP, bu değişikliklere destek verme karşılığında, AKP’nin de Milletvekili dokunulmazlıklarını kısıtlayan değişikliği kabul etmesi koşulunu öne sürüyor. AKP ise kendi gerekçeleriyle hareket edip “iki sorunun birbirinden farklı olduğunu, pazarlık yapılmaması gerektiğini, milletvekili dokunulmazlıklarının yargı reformundan sonra gerçekleştirilmesi gerektiğini” ileri sürüyor.
Bu siyasi kavga sürerken haftalar ve aylar geçiyor ve olan AB uyum yasalarına oluyor. Herkes bu Anayasa değişikliklerinin gerçekleştirilmesini bekliyor.
Dışişleri Bakanı Gül, dünkü MANŞET (CNN TÜRK‘te hergün saat 17.00’de) programında AKP’nin bu konuda tutum değiştirdiğini açıkladı. Gül ”AKP’nin CHP’nin onayını beklenmeden bu değişiklikleri Meclis’ e sevkedileceğini ve kararın CHP’ ye bırakılacağını” söyledi.
Anlaşılan, CHP’lileri kendi vicdanlarıyla karşı karşıya bırakmaya hazırlanıyorlar. Acaba CHP, siyasi bir manevra yapabilmek ve politik prim kazanma uğruna, AB reformlarını köstekleyecek bir tutum alacak mı, almayacak mı?
CHP’ LİLER, SİYASET
UĞRUNA AB’ Yİ ENGELLEYEMEZLER
Ben, CHP’nin kendi bindiği dalı kesebileceğine inanmıyorum.
CHP, Atatürk’ün kurduğu ve Türkiye’yi Batı’ya taşımakla görevli bir partidir. Bizler de oyumuzu yıllar boyunca , bundan dolayı CHP’ ye verdik.
CHP, AB bayraktarlığını sürdürmesi gereken, hatta AKP’yi yeterince hızlı gitmemekle suçlayıp sıkıştırması gereken bir partidir.
CHP bugüne kadar hem söyleminde, hem de daha önceki paketlerde AB’ye desteğini açıkça göstermiş bir partidir. Şimdi en kritik aşamada kendini reddetme anlamına gelecek bir tutum alamaz. Bizleri de böylesine dışlayamaz. Siyasi bir kavgada galibiyet uğruna, Türkiye’nin AB yolunu kapatamaz .
CHP’ den beklentimiz, bu konuda tutumunu yeniden gözden geçirmesidir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|