IRAK TÜRKİYE’Yİ
BÖLGEYE YAKINLAŞTIRDI
Ürdün Kralı Abdullah ile yaptığımız söyleşide birkaç önemli nokta vardı ki, sizlerle paylaşmak istedim... Bunların başında da Türkiye’nin Orta Doğu ülkeleriyle ilişkileri geliyor.
Biz büyük ülkeyiz. Bölgede ağırlıklıyız.
Bunların hepsi doğru..
Ancak bu büyüklüğümüzü ve ağırlığımızı biraz fazla abartıyoruz. Özellikle de, Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerimizde gerçekleri pek göremiyoruz.
Gerçeklerden biri, Türkiye’nin geçmiş dönemlerde Orta Doğu ülkeleri ve sorunlarıyla gerektiği kadar ilgilenmediğidir. Sadece uzaktan seyrettik ve laf etmenin dışında somut bir katkımız olmadı. Hele Kıbrıs sorunu çıkana kadar adamların neredeyse yüzüne dahi bakmadık.
Durum böyle olunca, Orta Doğu ülkeleri de sırtlarını Türkiye’ye döndüler. Karşılıklı sırt sıvazlamaktan, eski dönemlerdeki akrabalıkları anmaktan, unutulmuş ve gömülmüş kardeşliğimizi tekrarlamaktan ileri gidemedik.
Bu ilişki düzeyini anlatabilmek için de, kendi kendimize “Araplar, Osmanlı dönemindeki anılarından dolayı bizi sevmezler, bizde onları, sırtımızdan haçerlediklerinden dolayı sevmeyiz” derdik.
Kral Abdullah işte bu gerçeğe dikkat çekti: “Eskiden daha fazla batıya dönük yaşardınız. Şimdi birlikte değiştik” dedi.
Değişimin nedenlerini sayarken de, iki noktaya özellikle dikkat çekti:
- İsrail-Filistin savaşının geldiği son kanlı aşama...
- Irak olayı...
Son derece doğru bir saptama.
Gerçekten de, sadece hükümet düzeyinde değil, toplum olarak, medya’nın ilgi odağı olarak, çeşitli devlet kurumlarının dikkatini yoğunlaştırması olarak, Türkiye ilk defa Orta Doğu’yu keşfetti. Kendinin de bir Orta Doğu ülkesi olduğunun farkına vardı.
İlk defa, Orta Doğu’daki olayların bizi de etkileyeceğini, bunlardan zarar göreceğimizi anladık.
Irak, olayı gerçekten gözümüzü açtı.
Irak’ta patlayabilecek bir iç savaşın başımıza nasıl sorunlar çıkaracağını, Kuzey Irak’ta kurulacak bağımsız bir Kürdistan’ın ne gibi sarsıntılar yaratacağını, toplum olarak yeni yeni hisseder olduk.
Kral Abdullah’ın dediği gibi, ilk defa bizde Orta Doğu ailesinin bir parçası durumuna girdik. Zira sorunları paylaşır olduk.
Orta Doğu ülkeleri de, aynı şekilde Türkiye’nin oynayabileceği rolü görüp, sadece boş laf etmenin ötesinde, Türkiye ile daha fazla ilgilenir oldular. Türkiye’nin özellikle Irak konusundaki etkin konumunu gördükleri oranda, işbirliğini arttırma eğilimine girdiler.
Özetle, Türkiye ile Arap ülkeleri birbirlerini tekrar keşfediyorlar ve ilişkilerinde bir değişim yaşıyorlar.
Kral Abdullah’ın saptaması çok yerinde.
İşte bu çerçevede “Ancak Türkiye şimdi de AB’ye tam üye olmak istiyor. Bu yaklaşım olumsuz mu karşılanıyor?” diye sordum ve hemen hemen bütün İslam dünyasında tekrarlanan yanıtla karşılaştım:
“Hayır, tam aksine Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği bizler için yarar sağlar. Müslüman dünya’nın bir temsilcisinin AB’ye girmesi bizim görüşlerimizin daha iyi anlatılmasını sağlar...”
İslam dünyasında Türkiye’nin AB girişimine sadece fanatikler kuşkulu gözle bakıyorlar. Büyük çoğunluk ise Ankara’yı destekliyor. En basit hesapla dahi olsa, AB girişiminin akıllı müslümanlara önemli avantajlar sağlayacağı ortada.
İSLAM İÇİ
HESAPLAŞMA...
Kral Abdullah’a göre, 11 Eylül sonrası yaşanan olaylar ve özellikle El Kaide olayı İslam’ın kendi içindeki bir sürtüşmeden, bir hesaplaşmadan kaynaklanıyor.
Siyasi İslam ve gerçek İslamcılar arasındaki bir iktidar mücadelesi.
Gerçektende, bir avuç militan haketmediğimiz bir lekeyi hepimize mal ediyor. Bu güzelim dinimizi, kolaylıkla kan döken, adam öldüren bir dinmiş gibi gösteriyorlar.
Ancak kendimizi de aldatmayalım. El Kaide sadece bir kaç fanatiğin işi değil. Destek aldığı milyonlar var. Özellikle genç kuşak elinden gelini yapıyor. Zira bu insanlar artık bıktı.
Kral Abdullah’ın sohbetimizde anlattığı gibi, refahı paylaşamayan, demokrasiden yoksun, sadece dine yönelik eğitimle beyni yıkanan genç kuşakları kurtarmadığımız sürece El Kaide yaşayacak.
Bu gidişin tek çıkışı da, Orta Doğu ülkelerinden başlayarak İslam dünyasının kendi reçetesini yazması ve demokrasiyi kucaklaması. Genç kuşaklarını eğiterek dini militanlıktan kurtulmalarını sağlaması...
Kral Abdullah bana çok şey öğretti. Türkiye, böyle bir dostu ağırlamaktan gurur duymalı.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|