Mehmet Ali Birand
 
ATATÜRK’ÜN YÜZÜ GÜLÜYORDUR...
 
 

ATATÜRK’ÜN YÜZÜ

GÜLÜYORDUR...

 

İmkanınız olsaydı da, Avrupa’da yayınlanan gazeteleri okuyabilseydiniz.

           

40 yıldır Uluslararası basını izleyen bir gazeteci olarak, hayatımın en keyifli günlerini yaşıyorum. Yıllar boyunca sadece kötü haber okuduk. Türkiye kelimesiyle birlikte sadece, işkence başta olmak üzere, hep iç kapayıcı gelişmeler, ülkemizi sert şekilde eleştiren yorumlar, olumsuz demeçler görük.

           

8 Ekim’den bu yana dünya basını çok farklıydı.

           

Türk bayraklarıyla donatılmış haberlerin hemen hemen tamamı, Türkiye’ye Avrupa’nın kapısının aralandığını yazıyor ve özellikle de Atatürk’e atıflarda bulunuluyordu. Atatürk’ün Türkiye’yi batıya sıkı sıkıya bağlamak için gerçekleştirdiği devrimlerin, bu şekilde daha kalıcılaşacağına atıflar yapılıyordu.

           

Genel olarak söylenenleri şöyle özetleyebilirim:

           

“AB Komisyonu yeşil ışık yaktı. Ancak raporunda özellikle Avrupa ülkelerindeki korkuları giderme çabası egemendi. Şimdi son sözü 17 Aralık doruğu söyleyecek. “

           

Ardından bizim basına baktım.

           

Kimi hiçbir şey bilmediğinden, kimileri de sırf muhalefet yapmak için, Komisyon kararını yerden yere vuruyor. Büyük resmi görenler Allahtan çoğunlukta.

 

Nedense, önemli bir noktayı unutuyoruz.

 

O da, AB Komisyonu tarafından ortaya atılan ve bizlere   “Yeni koşul, denetleme veya kural“ gibi görünen unsurların büyük bölümünün çok geçmeden, birkaç yıl içinde unutulup gideceğidir. Eğer Türkiye gerçekten niyetliyse ve bu klübe mutlaka üye olmak istiyorsa, ne denetim mekanizmaları, ne askıya alma kuralı, nede serbest dolaşıma getirilen  ihtiyati tedbirin önemi kalacaktır. Aksine, biz kulübe kendi kurallarımızla katılma çabasına girersek, o zaman bu mekanizmalar ön plana çıkacaktır.

 

Bundan dolayı, şimdi çıkarılan gürültünün hiçbir anlamı yoktur.

 

Oktay Ekşi’nin Perşembe başyazısında belirttiği gibi, Türkiye bundan sonra Atatürk’ün çizdiği yolda asıl şimdi önemli adımlar atmaya hazırlanmaktadır.

 

Kendimizi aldatmak istiyorsak, karalar bağlayalım ve kötümser olalım. Buna kimsenin itirazı olmaz. Ancak gerçekler, kötümserleri yalanlıyor.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…