Mehmet Ali Birand
 
DİRENENLERİN KÖTÜ RÜYASI BİR DİPLOMAT...
 
 

DİRENENLERİN KÖTÜ

RÜYASI BİR DİPLOMAT...

 

AB yasalarının TBMM’den kolaylıkla, aksamadan çıkıveriyormuş zannediyoruz. Oysa bizler çok azını hissediyoruz ancak, Kopenhag kriterlerine uyum için bugüne kadar yapılan çalışmalarda en büyük direnç bürokrasiden geldi ve gelmeye de devam ediyor. Binbir dereden su getiriyorlar ve olmadık gerekçelerle “olmaz efendim, yapamayız” diye ortaya çıkıyorlar. Sanki kimse ülkesini düşünmüyor da, bu zat-ı- muhteremler kendilerini vatanı kurtarmakla görevli görüyor ve direniyorlar.

           

Bu direncin karşısından duran ve iç koordınasyonu sağlayan en önemli kurum, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği.

           

İki yıla yakın süredir bu görevi yürüten B.Elçi Murat Sungar ve ekibi, direnişçi bürokrasinin kötü rüyası gibi...

           

Bir yandan AB ile mali işbirliği çerçevesinde, çeşitli kurumların tam bir ahenk içinde çalışmalarını sağlıyor... Öte yandan da dil dökmedik, itirazları göğüslemedik alan bırakmıyor.

 

  • TBMM Anayasa Komisyonu, Uyum Komisyonu, Dışişleri Komisyonu, AB Karma Parlamento Komisyonu çalışmalarında hep Murat Sungar  ve ekibi ön planda mücadele veriyorlar.
  • AKP iktidarından olsun, muhalefetten kaynaklanan olsun tüm eleştirilere yanıt vermek ve ikna etmekte Sungar ve arkadaşlarının işi.
  • Genelkurmay Başkanlığına bir sunum mu yapılacak, değişikliğin ne anlama geldiği mi anlatılacak, hemen cepheye sürülen Sungar ve arkadaşları oluyor.
  • Çıkan yasaların uygulanması için kurulan Reform İzleme Grubunun sekreterya işi de Sungar’ ın üstünde.
  • Yabancı Sivil Toplum Örgütlerinden  Kadın derneklerine, Antalya ve Alanya’ da kilise açtırmaktan, Ankara’ daki AB Büyükelçilerine sürekli bilgi vermeye kadar herşey bu insanüstü çalışma gösteren kuruluşa ait.

 

Bütün krediyi hükümet alıyor, ancak geri planda asıl işi yapanları da görmezden gelmemiz gerekiyor. Genel Sekreterliği ilk kuran ve son derece parlak bir performans gösteren Volkan Vural‘ın yerine gelen Murat Sungar, dışişleri bakanlığının temel ilkesi olan ,fazla öne çıkmadan görev yapma geleneğinin sürdüğünü gösteriyor.

           

Anlayacağınız bürokrattan bürokrata çok fark var.

           

Siyasi otoriteler de, primi alıp cebe koymakla yetinmeyip, böyle bürokratlarına sahip çıkmayı da bilmeli.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…