Mehmet Ali Birand
 
BM HAPİSANESİNDE . 12 SAAT GEÇİRDİM (!)
 
 

BM HAPİSANESİNDE .

12 SAAT GEÇİRDİM (!)

NEW YORK

 

Herşey aklıma gelirdi de, Birleşmiş Milletler binasının hapisaneye dönüşeceği  ve bizlerinde mahkum gibi 12 saatimizi bu binada geçirebileceğimiz gelmezdi.

 

Oysa hepimiz masumduk (!). Üstelik içerde sadece 40 dakika kalacağız diye gitmiştik.

 

Tek suçumuz, Türk ve Rum gazetecileri  olmaktı.

 

İlk saatler oyun gibi geçti. Her yarım saatte bir  heyetlerin dışarı çıkışını bekledik. Dışarısı aydınlık, bina bürokratlarla dolu , kafeteryalar açıktı.

 

Sonra, yavaş yavaş hava kararmaya başladı. BM bürokratları çantalarını alıp evlerine gider oldular.

 

Gece bastıkça işin ciddiyeti biraz daha arttı. Üstüne üstlük gazeteci  sayısıda azaldı. Türk ve Rumların dışında kimseler kalmadı.

 

BM binasındaki tüm kafeteryalar da kapanınca, durumumuzun kritikleştiğini anladık. Gece yarısına doğru, bina karanlığa  gömüldükçe, bizlerin ertafındaki polis kordunu da  arttı. Bina’nın iç ve dış kapıları kapandı ve kalakaldık.

 

Heyetler 38 inci kattaki Genel Sekreterlik bölümünde, bizler de giriş kapısında  hapsedildiğimizi anladık.  Gece yarısından itibaren  artık kaderimizle başbaşa kaldık. Öylesine ki, Rum gazeteciler  dahi pencerelere bakıp haber üretemez (!) duruma   girdiler. Zira kimse birşey bilmiyordu.

 

Ne olup bittiğinden habersiz, dış dünya ile ilişkisi kesilmiş durumda 12 saat geçirmenin ne anlama geldiğini bir kere daha hatırladım.

 

Cenevre konferansında (1974), ardından beyaz geceler geçirdiğimiz nice diğer toplantılar ve son darbeyi yediğimiz New York maratonu...

 

 

 

Kıbrıs yine bizi yakmıştı.

 

Hapisaneden serbest bırakıldığımızda hava yine ağarmaya, BM diplomatları tekrar bürolarına dönmeye,  kafeteryalar açılmaya, sokaklar dolmaya başlamıştı.

 

Kimse bize suçumuzun ne olduğunu dahi anlatmadı.(!)



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…