Mehmet Ali Birand
 
KIBRIS ADIMLARI, AB’ Yİ ŞAŞIRTMIŞ !
 
 

KIBRIS ADIMLARI,

AB’ Yİ ŞAŞIRTMIŞ !

 

BRÜKSEL

  

Türkiye’deki birçok çevrede olduğu gibi, Avrupa Komisyonu yetkilileri arasında dahi şaşkınlık var. Kimseler inanmamış. Rauf Denktaş’ın ne yapıp edip hükümetin kurulmasını engelleyeceği veya Askerin ağırlığını koyup Annan planına atıf yaptırmayacağına inanılırken, Ankara’dan gelen haberler Brüksel’de sürpriz etkisi yapmış.

  

Perşembe günü Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunmaya hazırlanan, AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi ile söyleşi yapmak üzere Brüksel’deydim. Zeynel Lüle ile birlikte Prodi’yi karşımıza oturttuğumuzda, Komisyon Başkanının ne kadar şaşırdığı hemen anlaşılıyordu.

 

 “ Türkiye bizi sürekli olarak şaşırtıyor “ diye söze başlayan Prodi, Kıbrıs konusundaki son gelişmenin Türkiye’nin önünü daha da açacağını ve işleri çok kolaylaştıracağını anlattı.

 

Prodi’den duyduklarımı, AB Komisyonunun diğer üst düzey yetkililerinden de işittim. “Türkiye nihayet işe el koydu ve beklenmedik bir hava yarattı.“ diyen yetkiliye, bu gelişmeyi hangi kelimeyle anlatabileceğini sordum. Yanıtı ilginçti:

  

- Bugün için- masaya konacak değişiklik önerilerini görmeden- kullanacağım cümle “Son derece önemli bir adım” olur. Masaya koyacağınız öneriler de abartılı değilse, o zaman “Kıbrıs’ ta deprem “  kelimesi daha doğru olur.

  

Komisyonda adeta bir elektriklenme havası var.

  

Bu Türklerin gözü kara...Bundan sonra kimse onları engelleyemez” cümlelerini sık sık duydum.

 

 Ancak yine de son adım bekleniyor. O da, 1 Mayıs gününe kadar bir çözüm bulunması.                           

 

“ ÇÖZÜMSÜZLÜK BİZİ DEĞİL,

TÜRKİYE’ Yİ DÜŞÜNDÜRMELİ”

  

Türkiye’nin Aralık ayındaki doruk toplantısında müzakereleri başlatma tarihi alma şansının, Kıbrıs’taki son gelişmelerle birlikte biraz daha arttığı rahatlıkla söylenebilir. Tabii yine de 1 Mayıs tarihi var. Herşey bu tarihin etrafında dönüyor.

  

Nedeni de çok basit. Komisyonun üst düzey bir yetkilisi bana aynen şunları söyledi:

  

“...1 Mayıs’a kadar bir çözüm bulunmasını memnuniyetle karşılarız, çok rahatlama yaratır, ancak çözüm bulunamaması da AB’yi  rahatsız etmiyor. Çözüm olmazsa, 1 Mayıs günü Ada’nın Güneyi girer, Kuzey dışarda kalır. Ondan sonra, pirincin taşını ayıklamak Türkiye’ye kalır. Kuzey daha da zayıflar, bölge giderek boşalır, Türkiye daha fazla baskı altına girer. Özetle bizi zorlayan bir durum olmaz...”

  

1 Mayıs tarihine kadar bir çözüm bulunmasının Türkiye açısından bir başka önemi daha var. O da, 1 Mayıs öncesindeki anlaşma olursa, Annan planı Kıbrıs’ın katılma anlaşmasının bir parçası durumuna girecek. Yani, Rumlar ilerde mızıkçılık yapamayacaklar, yan çizemeyecekler, bazı maddelerin uygulanmasından  kaçamayacaklar. Elleri bağlanacak ve yapılan anlaşma Avrupa Birliğinin sorumluluğuna bırakılacak.

  

Eğer çözüm 1 Mayıs sonrasına kalırsa ne olacak ?

  

Rumlar söz sahibi olacaklar. Veto hakkını ellerine geçirecekleri için istedikleri gibi top koşturabilecekler. Annan Planının, Kıbrıs Katılma Anlaşmasının bir parçası olabilmesi için bütün ülkelerin onay vermeleri gerekiyor.  Birinin veto etmesi işin bozulmasına yetiyor. Özetle, Rumlara veto kullanma imkanı verilmiş olacak.

  

Şu anda kafanızdaki soruyu duyar gibi oluyorum. Eminim, “ O zaman Rumlar neden anlaşsınlar? Ellerinden geldiğince işi uzatırlar ve 1 Mayıs tarihini geçirtmeye bakarlar “ diyorsunuzdur.

  

Siz Rumların yerinde olsanız, farklı mı davranırdınız ?

  

Ancak iş o kadar da kolay görünmüyor .

  

Eğer Türk tarafı oyunu iyi oynayabilirse, yani abartılı isteklerde bulunulmazsa, Brüksel’deki hava Rumların büyük bir baskı altına gireceklerini gösteriyor. AB, kolları sıvamaya hazırlanıyor. Müzakerelere çok farklı şekilde katılacak. Rumları başıboş bırakmaya pek niyetleri yok.

  

Türk tarafıyla ilgili kaygılarının başında, Rauf Denktaş’ın müzakereci olarak oynayacağı rol geliyor. Ankara’nın istediği yönde mi tutum alacağı, yoksa kendi politikalarını mı sürdüreceği, büyük merak konusu. Mümtaz Soysal’ın danışmanlık görevinden uzaklaştırılması ile ilgili haberler, burada ilginç bulunmuş. “ Soysal son derece yetenekli bir insan ancak, bu çağda yaşamıyor” diyen üst düzey yetkili, AB Komisyonunun bundan sonra BM Genel Sekreteri Annan’ın tutumuna ve söyleyeceklerine özel önem vereceğinin altını çizdi.

                                                 

DEP DAVASINA DESTEK

NEREDEN ÇIKTI ?

  

Brükselde bir söylenti kulağıma geldi.

  

Prodi’nin  bu resmi gezisinde, yanına  Komiser Verheugen ve Türkiye dosyasıyla ilgili tüm üst düzey yetkilileri yanına almasının nedeni olarak, 16 Ocak Cuma günkü DEP davasına gidip Zana’ya destek gösterisinde bulunmak projesi yattığı ileri sürüldü. Merak edip en yakın danışmanlarına sordum.

  

Güldüler.

 

 “ İki ay önce de aynı söylenti yayılmıştı. Ankara’ya haber yolladık ve gezi tarihini değiştirmeye hazır olduğumuzu bildirdik. Türk yetkililer ısrarla değişmemesini istediler. Üstelik dava Cuma günü Ankara’da yapılacakmış. Biz ise o sırada İstanbul’da olacağız. Bu söylentileri kimlerin çıkardığını tahmin etmek hiç zor değil.” diyen yetkili, bazı Kürt kaynakları ve Ankara’daki AB aleyhtarlarına özellikle dikkat çekti.

  

Brüksel’de bulunduğum sürece bir çok soru sordum ve yanıtlar aldım. Bu soru- cevapları yarınki yazımda sizinle paylaşmak istiyorum. İlgilinenleri beklerim...



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…