Mehmet Ali Birand
 
AKP, SERT YÜZÜNÜ GÖSTERİYOR
 
 

AKP, SERT

YÜZÜNÜ GÖSTERİYOR

 

28 Şubat’ı eleştirmiş bir insanım. Demokrasilerde, asker süngüsü ile ince ayar yapılmasına inanmam. Ülkelerin yasaları vardır. Adalet sistemi işler ve gereken yapılır. Asker işin içine sokulmaz.

 

28 Şubat’taki ince ayar ne kadar hatalı ise, AKP hükümetinin adeta intikam alma izleriyle dolu olan İmam Hatip Liseleriyle (İHL) ilgili  kararı da o kadar hatalı.

 

İmam Hatip Liseleri (İHL) ve Türban, AKP’nin iki temel seçim vaadiydi. İlk aşamada da İHL’lere el attı ve pandora kutusunu açtı. YÖK’te değişiklik adına, İHL’lere getirilen  kısıtlamayı kaldırdı.

 

Ben dahil bir çoğumuz “Herşey yolunda  giderken, şimdi gerilim yaratmanın ne gereği var? Daha ilerde ve daha geniş bir uzlaşı bulunduktan sonra değişiklik yapılamaz mı?” demiştik.

 

AKP, kendi tuzağına düştü. Büyük olasılıkla da isteyerek bu oyuna girdi. Başta Genelkurmay ve Üniversiteler ters tepki gösterdikten sonra, AKP artık geri dönemezdi. Nitekim dönmedi ve ilk defa “benim dediğim olacak” yaklaşımıyla ortaya çıktı.

 

AKP’nin  bu adımı atmasında hem ara seçimlerde aldığı yüksek oy oranı, hem de Uluslararası alanda elde ettiği rüzgarın önemli bir rol oynadığı anlaşılıyor. Tayyip Erdoğan ya partisindeki sertlik yanlılarına mağlup oldu veya onlarla birlikte hareket etti.

 

ÖNÜMÜZDEKİ

AŞAMALAR ÇOK ÖNEMLİ

 

İç politika gerçekleri açısından bakacak olursak, AKP’nin yasayı Meclis’ten geçirme ısrarını –tüm tehlikelerine ve gereksizliğine rağmen-  anlayabiliyorum.

 

Aksi durumda “Asker höt dedi ve geri adım attılar” denecekti. Muhalefet ve Üniversiteler karşısında diz çöktüğü, geri adım attığı ileri sürülecekti. TBMM’de böylesine büyük çoğunluğa sahip bir partinin, seçmenlerine verdiği en önemli sözü dahi tutamaması “AKP’nin  iktidar olamadığı” şeklinde yorumlanacaktı.

 

AKP bu kaygılar sonucu, geri adım atmama kararı aldı. Ancak Başbakanın dünkü meclis konuşması öylesine katı bir yaklaşım gösterdi ki, işin ucu kaçtı.

 

Grup toplantısındaki  mantık dokusu çok önemliydi: Kararı hükümet verir... Halktan oy alan politikaları saptar.

 

Erdoğan açıkça “Rektörler tepki gösterecek, Asker karşı çıkacak veya bazı medya grupları ateş püskürecek diye, biz doğru bildiğimizden şaşmayız. Biz iktidar partisiyiz. Ülke bizden sorulur” demek istedi.

 

Başbakanın sözleri teorik açıdan doğru. Halktan aldığı destekle politikaları saptamanın iktidar partisine ait olduğuna kimse karşı çıkamaz. Bir parti lideri olarak Tayyip Erdoğan kendi açısından mantıklı  hareket etmiş sayılabilir. Ancak bir Başbakan olarak  son derece gereksiz bir sertlik sergiledi. Hiçbir uzlaşı ümidi bırakmadı. İpleri fena halde gerdi.

 

Oysa Başbakanlık koltuğundaki bir  liderden beklenen, ne kadar güçlü görürse görsün, böylesine önemli bir konuda yumuşamayı getirecek bir tutum, bir üslup benimsemesiydi.

 

Bir yandan piyasalar fokurdamaya başlarken, öte yandan da böyle  bir iç politika gerginliğine hiç gerek yoktu.

 

Bundan sonraki gelişmeler de pek yumuşama emaresi göstermiyor.

 

Cumhurbaşkanı bu yasayı mutlaka veto edecek ve AKP tutumunda ısrarlı olacaktır. Başbakan’ın dünkü konuşması bu konuda kuşku bırakmıyor. Oysa Tayyip Erdoğan’dan beklenen, bir Başbakan olarak sert değil, ülkenin iç barışını bozmayacak bir tutum takınmasıydı.

 

Geriye, Cumhurbaşkanının ikinci defa önüne gelecek olan yasayı Anayasa Mahkemesine  göndermesi kalıyor. Yani, yine gerilimli bir döneme girilicek.

 

Türkiye’de kimin iktidar olup olmadığı, laik sistemin tehlikeye girip girmediği tartışmaları artacak.

 

Avrupa Birliği ile müzakerelerin açılması için büyük bir çaba harcanması gereken bir dönemde, Türkiye yaz aylarını bu kavgalarla geçirecek.

 

Bence çok yazık edilecek.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…