KUZEY IRAK POLİTİKAMIZI
GÖZDEN GEÇİRME ZAMANI
Irak’ta geçici anayasa imzalandı.
Ancak sorunlar çözülebilmiş değil. Aksine, önümüzdeki dönemde özellikle Kuzey Irak’ta işlerin daha da karışacağı şimdiden görülüyor.
Ankara, geçici anayasada istediğini elde edemedi.
Türkmenler için beklenen statü gerçekleşmedi. Bundan sonra durumun değişebileceğini de beklememek gerekir. Daha da önemlisi, geçici anayasa Kürtleri tatmin etmemekle birlikte, kurulacak yeni düzen içinde, yine de kendi kendilerini yönetme imkanını elde ettiler.
Washington, kalıcı anayasa çalışmaları sırasında hem Türkmenler, hem de Kürtler ile ilgili yeni ayarlamalar yapılabileceğini söyleyerek Ankara’yı yatıştırmaya çalışıyor.
Ben sanmıyorum.
Bu yazıda üstünde durmak istediğim nokta başka...
Türkiye şimdiye kadar sürekli şekilde, Kürtleri otonomiye veya bağımsızlığa doğru götürecek, kendi kendilerini yönetebilecekleri bir düzene karşı çıktı. Irak’ın toprak bütünlüğünü ve merkezi hükümetin güçlü olması gerektiğini savundu. Kerkük’ün Kürtlere bırakılmaması gerektiğinin üstünde durdu.
Gelişmeler, bu beklentilerimizi boş çıkarıyor. Şiiler dahi, geçici anayasaya itirazlarını geri geçmek zorunda kaldılar. Anlayacağınız, Irak’taki iç pazarlık veya hesaplaşma ileri bir tarihe bırakılmış oldu.
Kendi kendimizi şimdiden bazı olasılıklara hazırlamakta yarar olduğunu sanıyorum.
Aklıma da birçok sorun geliyor.
Kürtler, kalıcı anayasada da bugünkü konumlarını güvenceye aldıkları taktirde ne olacak?
Türkiye otonom Kürt bölgesini ambargoya mı alacak ?
Yoksa bir iç çekişme durumunda Şii’lerle birlikte Kürtler üzerinde askeri baskı mı uygulayacak ?
Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığı taktirde, Kuzey Irak’lı Kürtlerin Türkiye içindeki yakınlarının tepkileriyle baş edilebilinecek mi?
Irak’taki bir Şii-Kürt çatışması, Türkiye’deki sorunu çok daha güç bir zemine kaydırmayacak mı ?
Bunlar gibi daha nice sorular var.
Bizim alışkanlığımız, son dakikaya kadar beklemek ve bıçak kemiğe dayandığında da harekete geçmektir. Acaba bu defa daha farklı davranamaz mıyız . Olaylar çığrından çıkmadan, uzun vadeli bir yaklaşım hazırlayamaz mıyız ?
KÜRTLERLE DÜŞMAN
YERİNE...
Kürtlert istediklerini elde ettikleri taktirde, Türkiye yeni bir durumla karşı karşıya kalacak. Ya Şii’ler ile ortaklık kurup Kuzey Irak Kürtlerini sıkıştıracak veya Kürtleri koruması altına alacak .
Acaba hangisi daha gerçekçi ?
Türkiye önümüzdeki dönemde acaba Kuzey Irak Kürtlerini düşman gibi mi karşısına alacak, yoksa şemsiyesi altında korumaya mı alacak ?
Ne dersiniz ?
Bence en akılcı yaklaşım, Türkiye’nin Kürtler ile çatışması veya düşmanca ilişki kurması değil, tam aksine onları koruması altına almasıdır.
Çok güzel bir söz vardır:
“Eğer yenemiyosanız, o zaman birlikte olun “
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|