DENKTAŞ’I SEVİYORUZ,
ANCAK İNANDIRICI OLAMAZ
Türk tarafı nihayet hareketlendi.
2002 yıl sonu Kopenhag doruğunda kaçırdığı fırsatı şimdi toparlamaya çalışıyor.
Çok zor olacak tabii.
Bugüne kadar direndiğimizden dolayı, elimizde 10 koz var idiyse, şimdi geriye 3-4 tane kaldı. Kaybettiklerimizin hiç değilse bir bölümünü kurtarabilmek için, ekstra çaba harcamamız, daha fazla fedakarlık yapmamız gerekecek.
Türk tarafı bugüne kadar, Uluslararası kamuoyunda daima çözümsüzlükten yana olarak göründü. Bu görüntüyü de özellikle ve bilerek Sayın Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş verdi.
Annan planının öldüğünü açıkladı. Yerden yere vurdu, Türklerin katliamını hızlandırdığını söyledi, “Annan mı Baban mı” planı diye alay etti.
Şimdi aynı Denktaş, daha önce dediklerini unutacak ve yine masaya oturup, aynı Annan planını müzakere edecek.
Sayın Denktaş’ı çok sever ve sayarız, ancak Uluslararası alanda artık hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Denktaş’a müzakerecilik rolü vermek, kurda kuzuyu teslim etmeye benzer. Bundan dolayı, ben başından beri Serdar Denktaş’ın daha uygun olacağını öne sürüyorum.
Eğr Türk tarafı elindeki kartları arttırmak, Uluslararası kamuoyunda destek sağlamak istiyorsa ve uzun vadede Kıbrıs’ın kaybedilmesini istemiyorsa, bu yönde inandırıcılığını yüzde 30 oranında arttırmak için Denktaş’sız masaya oturur.
Anladığımız kadarıyla, hükümet bunu açıkça söylemiyor. Kararı Denktaş’ın vermesini tercih ediyor.
O zaman, hem ülkesini hem de Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarını biraz düşünüyorsa, Sevgili Rauf Denktaş kendiliğinde yerini oğlu Serdar Denktaş’a bırakmalıdır.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|