EGE’DE ISINMA
GİDEREK ARTIYOR
Biraz eski günleri hatırlayalım.
Türk denince Yunanlıların, Yunan denince de bizim tüylerimiz diken diken olurdu.
İlişkileri zehirleyen en önemli etken de, Kıbrıs idi. Kıbrıs nedeniyle kavga çıkmış, eski defterler açılmış ve karşılıklı nefret tohumları serpilmişti.
İki ülke birbirine çok eziyet etti.
Politikacılar bu sayede etkinliklerini kurabildiler ve ne olduysa halklara oldu.
Türkiye’de yaşayan Rum azınlığı ite kaka yaşadıkları yerlerden söküp, ülke dışına attık. Bizim rengimiz soldu, onların hayatları bozuldu.
Aradan yıllar geçti.
Tepedekilerin serptikleri tohumların, temeldeki insanları (halkı) tahmin edildiği kadar etkilemediği ortaya çıkıverdi.
Bunun ilk işaretini 1999 yılı deprem felaketinde aldık. Yunanlıların koşarak yardımımıza gelmeleri hepimizi şaşırttı. İki toplumun buluşması süpriz oldu.
Yıllarca süren karşılıklı nefretleşmenin çok daha derin izler bıraktığını sanıyorduk. Meğer halklar, Türk-Yunan düşmanlığından beslenen çevrelerden sanıldığı gibi etkilenmemiş.
Son iki yılda yaşananlar bu yakınlaşmayı hızlandırıverdi.
Bu defa tepede ılımlı rüzgarlar eser oldu. AKP hükümetinin, özellikle Kıbrıs konusunda attığı adımlar herşeyi daha da derinden etkiledi. İki ülkenin artık eski hesapları kapattıkları, gerilimleri geride bıraktıkları izlenimi daha da yerleşti.
Yunanistanın Avrupa kupasını kazanmasından sonra İstanbul sokaklarında yaşanan manzaralar, genelde sert tutumuyla kavgaları körükleyen medya’nın sempati mesajları yollaması son derece önemli gelişmelerdir.
Dün Olimpiyat meşalesinin İstanbul’dan geçip Atina’ya gidişi, bugün Mavi Jeans’in sporsonluğunda düzenlenen Sertap Erener- Sakis Rouvas konseri dostluk rüzgarlarının yavaş yavaş güçlendiğinin işaretleri...
BU HAVAYI BOZMAK
SON DERECE KOLAY
Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin böylesine rayına oturmasından rahatsız olanların sayısı hiçte küçümsenecek kadar değil.
Yunanistan ve Türkiye’nin bazı kesimleri çok rahatsızlar. Hala eskide kalmış fikirleri besleyen bu insanlara göre, Türkiye ve Yunanistan bir arada yaşayamazlar. Mutlaka birinden biri, diğerini yok etmeye çalışacaklardır.
Sadece içerde değil, Türk ve Yunan düşmanlığı bazı ülkeler tarafından da körükleniyor. Bu kavga ne kadar artarsa, Uluslararası ilişkilerde avantaj sağlayanların sayısı da artacak.
Anlayacağınız, Türk-Yunan ilişkileri halk düzeyinde giderek sağlamlaşıyor, ancak bir yandan da üst düzeyde, her an kopabilecek bir pamuk ipliğine bağlı.
Türk-Yunan ilişkilerini rayına oturtmak, bu iki ülkeye sadece yarar getirecektir. Bundan dolayı hepimizin ilişkiler üzerinde titrememiz gerekiyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|