AVRUPA’NIN GÖZÜ
TÜRKİYE RAPORUNDA
BRÜKSEL.
Türkiye’nin, son 30 yılda gündem oluşturduğu, en çok kendinden söz ettirdiği gelişmeleri hatırlarım. Manşetlere çıktığımız, bütün dünya’nın bizden söz ettiği günlerden söz ediyorum. Ne yazık ki, büyük bölümü olumsuz imaj veren olaylarla bağlantılıydı.
12 Mart 1971 askeri müdahelesi...
1974 Kıbrıs harekatı ve ardından gelen Amerikan ambargosu...
12 Eylül 1980 askeri müdahelesi...
1980’ de Ağca’nın Papa’yı vurduğu günler...
1984’ ten itibaren patlayan PKK terörü...
1998’ de Öcalan’ ın Suriye’den çıkması ve sonunda yakalanmasına kadar geçen süre...
Ve ilk defa olumlu bir imaj veren bugünkü gelişmeler.
Şu sıralarda, özellikle Avrupa’nın resmi çevrelerinde, AB koridorlarında ve bu konularla ilgilenen medyasında Türkiye ön planda.
Herkes, Verheugen’in açıklayacağı raporu gözlüyor.
Brüksel’deki AB basını ilk defa Türkiye’yi keşfetmiş gibiler. Herkes hala şaşkın ve nasıl oldu da bu noktaya gelindiğini sorguluyorlar. Türkiye’nin neler yapıp bu noktaya gelebildiğini anlayabilmiş değiller. Sanki korkulu bir rüya görüyorlarmışta, birgün uyanacaklar ve kanter içinde, Türkiye’nin tam üyeliğinin doğru olmadığını göreceklermiş gibi bir hava var.
Bu haftayı böyle geçireceğiz.
Önümüzdeki haftadan itibaren ise, bütün gözler başkentlere dönecek. 17 Aralık’ta bir araya gelecek Devlet ve Hükümet başkanlarının toplantısından çıkacak son karar tartışılmaya başlanacak.
Aynı yoğunlukta olmamakla birlikte, Türkiye önümüzdeki yıllarda artık Avrupa’nın gündeminden kolay kolay çıkmayacak. AB ülkeleri kamu oyları da Türkiye’yi adeta yeniden keşfedecekler.
Kolay olmayacak belki, ancak bütün bu gelişmelerin Türkiye’ nin önünü öylesine açacak ki, bizler dahi şaşıracağız.
Ben bunu şimdiden hissediyorum.
Sizlerin de hissetmeniz için elimden geleni yapacağım.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|