İSTERSEK, BU GEZİ
YENİ BİR SAYFA AÇAR...
Vladimir Putin’e dikkat edin. Diğer Rus liderlere hiç benzemiyor. Çok farklı bir insan. Kafasına bir şey koyduğu zaman mutlaka gerçekleştiriyor. Bir çok açıdan Tayyip Erdoğan’a benziyor.
Eğer bu iki lider niyetlilerse... Eğer gerçekten isteklilerse Türk-Rus ilişkileri inanılmaz boyutlara ulaşır. Putin gezisi, lafta kalmaz ve gerçekten tarihi bir dönemece dönüşebilir. İlişkilerde yepyeni bir sayfa açılabilir.
Eğer bu iki liderde gerçek niyet yoksa, zaman içinde Putin’in ziyareti unutulur. Türkiye’ye gelip gelmediği bile hatırlanmaz.
Böylesine iddialı konuşmamın nedeni, koşulların belki de çok uzun süredir ilk defa oluşması ve geriye sadece helvayı yapmanın kalmış olması...
- Türk-Rus ilişkileri şimdiye kadar görülmediği kadar iyi bir durumda. Eski kuşku ve kaygıların önemli bölümü yok olmuş, her iki tarafın imajı eskiye oranla temelden değişme sürecine girmiş. Artık öylesine karşılıklı bir anlayış ortamı gelişmiş ki, Çeçen sorunu dahi gündemin önlerinde yer almıyor. Türkiye Çeçen eylemlerine karşı tutum alırken, Ruslan PKK’ya tam anlamıyla sırt çevirmiş durumdalar.
Türk şirketleri, Türk yatırımları Rus piyasasından yararlanıp para kazanabiliyor; Ruslar doğal gaz ve petrollerini Türkiye’ye rahatça sattıkları gibi, Türkiye üzerinden Avrupaya enerji nakline hazırlanıyorlar. Her yıl milyarlarca Rus Türkiye’de tatil geçiriyor.
Özetle, eski kompleksler, ard düşünceler artık kalmamış, değişen dünya koşulları iki ülkeyi giderek birbirine yakınlaştırmış. Gerçekler, temelsiz ideolojilerin önüne geçmiş. Çıkarlar ve akıllı yaklaşımlar ön plana çıkmış.
- İlk defa Türk-Rus ilişkilerine bir hedef konmuş: Ortaklık kuralım. İlişkileri derinleştirelim.
Bu ilişkiler bunca yıl yeşermediyse, biri iki ayrı kampta (Doğu-Batı) yaşamamız, diğeri de bir hedefi olmamasındandır. İlk defa birileri çıkıp (1984’te Turgut Özal ilk doğalgaz anlaşmasına imza atarak, 2002’de de Putin bu ilişkileri ileri götürmeyi kararlaştırarak) hedefleri koymuştur.
- İlk defa Avrasya ve Kafkaslarda, bölgenin biri süper gücü (Rusya) diğeri orta boy gücü (Türkiye) işbirliği yapmaya hazırlanmaktadır. Bunun gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkacak olan gücün etkinliğini düşünebiliyor musunuz?
GELİN BU FIRSATI
KAÇIRMAYALIM...
Romantizmi, eski takıntılarımızı bir yana bırakalım ve gerçeklerle yüzleşelim.
Rusya bugün Türkiye’yi her yönden (doğal zenginlik, bilim, teknoloji, askeri güç, sanat...) birkaç defa katlayacak durumdaki bir ülkedir. Müthiş potansiyeli vardır. Zengindir ve giderekte zenginleşecektir. İyi ilişki kurmak, bu ilişkileri derinleştirmek her iki ülkenin de yararınadır.
Rusya ile yakınlaşmak ne Türkiye’nin ABD ile ilişkilerine, ne de AB’ye tam üyelik perspektifine ters düşer. Bu iki ülke bölgenin güçleridirler ve birbirlerini çok daha iyi anlayacak konumdadırlar. Herhalde bir Rus bir Türk’ü, herhangi bir Avrupalı ve Amerikalıdan daha yakındır. Aynı koku, az çok aynı mentalite, bir yerde aynı kalabalık, hatta hoyratlık (!)
Türkiye’nin çıkarları, komşusu konumundaki Rusya’ya artık çok daha farklı bakmasını gerektiriyor.
Yine ABD ve Avrupa ile yakın olalım, ancak Rusya’yı artık ön plana çıkaralım.
Türkiye bu fırsatı kaçırmamalı.
Önümüzdeki 10-15 yıl içinde dünya bugüne oranla çok daha değişecek. Dengeler çok daha farklılaşacak. İyisi mi, şimdiden bize en yakın gördüğümüz olanağı değerlendirelim.
Helvayı yapmaya başlayalım...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|