Mehmet Ali Birand
 
RUMLAR DA ÖNEMLİ BİR SORUN VAR
 
 

RUMLAR DA ÖNEMLİ

BİR SORUN VAR

 

BM yetkililerine göre, şimdi tüm dikkatlerin ve desteğin Güney’e verilmesi gerekiyor. Zira Güney’deki referandumdan tehlike sinyalleri çıkıyor.

 

Bize ne, Rumlar isterlerse reddetsinler. Daha iyi değil mi, herşey cebimizde kalır ve yolumuza devam ederiz” demek çok hatalı olur. Nedeni de, Güney’in reddetmesi durumunda anlaşmanın tümü batacaktır. Ancak  onlar yine de AB üyesi olacaklardır.

 

Evet sorunlarla karşılaşacaklar,  önemli faturalar ödeyecekler, ancak günün sonunda AB trenine atlayıp yollarına devam edeceklerdir.

 

Geride yine biz kalacağız.

 

Belki dünya bize hak verecek, tutumumuzu destekleyecek, hatta yardım da edecek, ancak eninde sonunda KKTC yine bugünkü cılız durumunda kalacaktır. Kabuğunu kırıp dışarı çıkamayacaktır.

 

Dolayısıyla gelişmelere “ Biz kazandık Rumlar kaybetti” diye bakmamamız, aksine sinirleri yatıştırmaya çalışmamız,  veya (hiç değilse) Rumların nasırına basmamamız  gerekmektedir.

 

Zafer çığlıkları attığımız oranda,  Rumların referandum da  HAYIR  oylarının yükseleceğini bilmeliyiz.

 

Artık ok yaydan çıktı.

 

Bundan sonra Türk tarafı ne kadar yapıcı olursa o kadar kazanacaktır.

 

ABD VE İNGİLTERE

ÖNEMLİ ROL OYNADILAR

 

Anlaşmanın tamamlanması çalışmalarında ön planda hep BM göründü.  Kofi Annan ve Alvaro De Soto ekrandaydılar. Ancak bir de görünmeyen aktörler vardı. Onların sesi çıkmadı,  ekranlarda görünmediler, perde arkasında   kaldılar. Bu aktörlerin başında da Bush yönetimi ve Blair hükümeti geliyordu.

 

Türk tarafının son dakika golü yemesini önleyen, birçok anlaşmazlığı çözen  ve her sıkışma anında  devreye giren, ABD Dışişleri Bakanı Powell oldu. Temsilcisi Weston ne zaman arasa, Powell telefonunu yanıtladı. Aynı şekilde İngiliz Dışişleri bakanlığı da çok aktifti. Hem tek başlarına hem de AB aracılığı ile sürekli devrede kaldılar. Fransa ve Almanya’da  zaman zaman  işe karıştılar.  

 

Tabii Denktaş’ın (nazi generali)  diye isimlerdiği Verheugen’i de unutmamak gerekir. Komisyon adına, her iki tarafın sıkıntılarını giderecek formüller oluşturdu, bıkmadan usanmadan sonuç alınması için çalıştı.

 

Özetle, Başkan Bush, Başbakan Blair, Prodi-Verheugen ikilisi, Tayyip Erdoğan’a verdikleri destek sözlerini tuttular.

 

BM yetkililerine soracak olursanız onlar da Tayyip Erdoğan’ın çözümü gerçekten istemesinin  varılan sonuçta çok etkili olduğuna özellikle dikkat çekiyorlar

 

Bakalım referandum da kim kime yardım edecek?



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…