RUMLAR DA ÖNEMLİ
BİR SORUN VAR
BM yetkililerine göre, şimdi tüm dikkatlerin ve desteğin Güney’e verilmesi gerekiyor. Zira Güney’deki referandumdan tehlike sinyalleri çıkıyor.
“Bize ne, Rumlar isterlerse reddetsinler. Daha iyi değil mi, herşey cebimizde kalır ve yolumuza devam ederiz” demek çok hatalı olur. Nedeni de, Güney’in reddetmesi durumunda anlaşmanın tümü batacaktır. Ancak onlar yine de AB üyesi olacaklardır.
Evet sorunlarla karşılaşacaklar, önemli faturalar ödeyecekler, ancak günün sonunda AB trenine atlayıp yollarına devam edeceklerdir.
Geride yine biz kalacağız.
Belki dünya bize hak verecek, tutumumuzu destekleyecek, hatta yardım da edecek, ancak eninde sonunda KKTC yine bugünkü cılız durumunda kalacaktır. Kabuğunu kırıp dışarı çıkamayacaktır.
Dolayısıyla gelişmelere “ Biz kazandık Rumlar kaybetti” diye bakmamamız, aksine sinirleri yatıştırmaya çalışmamız, veya (hiç değilse) Rumların nasırına basmamamız gerekmektedir.
Zafer çığlıkları attığımız oranda, Rumların referandum da HAYIR oylarının yükseleceğini bilmeliyiz.
Artık ok yaydan çıktı.
Bundan sonra Türk tarafı ne kadar yapıcı olursa o kadar kazanacaktır.
ABD VE İNGİLTERE
ÖNEMLİ ROL OYNADILAR
Anlaşmanın tamamlanması çalışmalarında ön planda hep BM göründü. Kofi Annan ve Alvaro De Soto ekrandaydılar. Ancak bir de görünmeyen aktörler vardı. Onların sesi çıkmadı, ekranlarda görünmediler, perde arkasında kaldılar. Bu aktörlerin başında da Bush yönetimi ve Blair hükümeti geliyordu.
Türk tarafının son dakika golü yemesini önleyen, birçok anlaşmazlığı çözen ve her sıkışma anında devreye giren, ABD Dışişleri Bakanı Powell oldu. Temsilcisi Weston ne zaman arasa, Powell telefonunu yanıtladı. Aynı şekilde İngiliz Dışişleri bakanlığı da çok aktifti. Hem tek başlarına hem de AB aracılığı ile sürekli devrede kaldılar. Fransa ve Almanya’da zaman zaman işe karıştılar.
Tabii Denktaş’ın (nazi generali) diye isimlerdiği Verheugen’i de unutmamak gerekir. Komisyon adına, her iki tarafın sıkıntılarını giderecek formüller oluşturdu, bıkmadan usanmadan sonuç alınması için çalıştı.
Özetle, Başkan Bush, Başbakan Blair, Prodi-Verheugen ikilisi, Tayyip Erdoğan’a verdikleri destek sözlerini tuttular.
BM yetkililerine soracak olursanız onlar da Tayyip Erdoğan’ın çözümü gerçekten istemesinin varılan sonuçta çok etkili olduğuna özellikle dikkat çekiyorlar
Bakalım referandum da kim kime yardım edecek?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|