Mehmet Ali Birand
 
ANLAŞILDI, HERKES TOPU ANNAN’ A ATACAK...
 
 

ANLAŞILDI, HERKES TOPU

ANNAN’ A ATACAK...

 

Bu oyunun nereye doğru gittiği yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı.

           

Yanılabilirim, ancak gelen sinyaller senaryonun nasıl biteceğini, üç aşağıüç yukarı gösteriyor.

           

Müzakerelere katılan ve tarafsız bir konumda bulunan yetkililerden aldığımbilgilere göre, Papadopulos ile Denktaş’ın kalpleri bir çözümden yanaçarpmıyor. Ayakları geri gidiyor. Hala, eski tutumlarından kurtulabilmişdeğiller. Ancak bir taraftan da, masadan kalkan taraf olmak istemiyorlar.Kelimenin tam anlamıyla tuzağa düşmüş durumdalar. Buna artık BM tuzağı mı demekistersiniz, yoksa AB tuzağı mı, bilemem. Sorumluluğu sırtlanmamak için,bağırlarına taş basıyorlar ve görüşmeleri sürdürüyorlar.

           

Aman yanlış anlaşılmasın, Rum tarafı da Denktaş kadar, hatta bazen daha dafazla direniyor. Annan planı çerçevesinde çözüm istemediklerini her ikisi deaçıkça gösteriyorlar. Üstelik, girdikleri yoldan kurtuluş olmadığını, tünelinsonunda mutlaka bir çözüm ile karşı karşıya kalacaklarını da biliyorlar.

           

Bundan dolayı da, belki “ Benneden bu sorumluluğu yükleneyim? Varsın Ankara ve Atina kolları sıvasınlar veellerini taşın altına koysunlar “ havasındalar.

           

Bunu nereden çıkarıyorum biliyor musunuz?

           

Tutumlarından, uygulamaya koydukları taktiklerinden, zaman harcamametodlarından... Dediğim gibi, belki yanılıyor olabilirim. Ancak burnuma gelenkokular buram buram, topu taca operasyonunun uygulanmaya başladığınıgösteriyor. Önümüzdeki takvimi başka türlü tamamlanamayacağı da ortada.

 

ANKARA VE ATİNA,

ÇÖZÜME HAZIRLAR MI ?

           

Büyük             olasılıkla top Ankarave Atina’ya atılacak, ancak acaba Ankara ve Atina böyle bir sorumluluğupaylaşmaya veya ellerini yakmaya hazırlar mı ?

           

ANKARA’dan başlayalım...

           

Doğrusu, Başbakan  ile konuştuğunuztaktirde, kendine güveni, ne partiden ne de kamu oyundan herhangi bir baskıaltına olmadığı yolundaki inancı, Tayyip Erdoğan’ın elini taşın altına koymayahazırmış, siyasi risk alabilirmiş izlenimi veriyor.  Tabii bu durum, Türk Başbakanının önüne negelirse gelsin imzalayabileceği, siyasi risk veya eleştirilerden hiçbir şekildeçekinmediği anlamına geldiyor.

           

Bence, TC hükümeti Atina’ya kulak kabartacak ve onların nereye kadargidebileceklerine baktıktan sonra kendi tutumunu saptayacaktır. Eğer Atinaileri adımlar atabilirse, Ankara’da adımlarını sıklaştıracak, aksi halde topuAnnan’a atacaktır.

           

Şimdi de gelelim Yunanistan’ın durumuna...

           

ATİNA’ nın tutumu daha çok 7mart seçimlerinden sonra belli olacak.

           

Papandreu mu, yoksa Karamanlis mi seçimleri kazanacak ?

           

Türkiye, Papandreu’nun kazanmasını tercih ediyor. Zira Ankara’nın tanıdığı,huyu suyu bilinen bir lider. Çözümü destekliyor. Karamanlis’e karşı bir tutumsöz konusu değil, ayrıca Pasok’un  Kıbrıspolitikasını sürdüreceği de biliniyor, ancak yine de kalpler Papandreu’ danyana.

           

Ancak, Yunanistanın sorunu liderlerden kaynaklanmıyor. Sorun, Atina’nınKıbrıs konusunda karar veren taraf olmaktan kaçınmasından kaynaklanıyor. Birdefa, Yunanistan’ın Kıbrıs Rum yönetimi üstündeki etkisinin, Türkiye’nin KKTCüzerindeki etkisi ile kıyaslanamayacak kadar az . Ayrıca Atina, Kıbrıskonusunda sorumluluk almak istemiyor. Kararı Kıbrıslıların vermesini tercihediyor. Yunanlılar kendilerini, geçmişte Kıbrıs’ın içişlerini karıştırarakgeçmiş olaylardan sorumlu görüyorlar. Üstelik 74 harekatına seyirci kalarak,yavru vatan’a karşı hiçbir yükümlülüğünü sırtlanmadığından dolayı, suçlulukkompleksleri daha da derinleşiyor.

           

Tüm geçmiş günahlarının diyetini, Kıbrıs’ın AB’ye tam üye olmasını sağlayaraködediğine inanan Yunanistan, Rumların geleceklerini etkileyecek yeni bir kararısırtlanmak ve ileri yıllarda suçlanmak istemiyor.

           

Atina, kararın Papadopulos tarafından verilmesini ve Kıbrıslıların kendisorumluluklarını yüklenmelerini tercih ediyor.

           

İşte bundan dolayı da, son sözün Annan tarafından söylenmesini tercihedebilirler.

           

Anlayacağınız, yine dönüp dolaşıp Annan’ın eline düşeceğiz.

 

Bana sorarsanız bu durum, hepimiz için ayıpların en büyüğü olacaktır.Sonradan ağlamayalım. Bizler kendi sorunumuzu çözemiyorsak, dışardan gelecekçözümlere şimdiden kendimizi hazırlayalım...



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…