Dı?ardan bakıldı?ında, özgürlüklerin önündeki engel olarak MHP çıkıyormu? gibi görülüyor. Oysa pek o kadar da de?il. MHP' nin sorunu, hem koalisyon içinde , hem de kamu oyu ile ili?kilerindeki ileti?imsizlik. U?ra?ıp ne dü?ündüklerini ö?renebilirseniz, bazı konularda çok da haksız olmadıklarını görüyorsunuz.
Milliyetçi Hareket Partisi' nin temel bir sorunu var.
Bu da, politikalarını niyetlerini, görü?lerini kamu oyuna do?ru dürüst anlatamamaktan kaynaklanıyor. Devlet Bahçeli, zaten pek konu?maktan ho?lanmayan bir insan. Konu?tu?u zaman da, hepimizin anlayaca?ı ?ekilde anlatmıyor. ?nceden hazırlanmı? bir yazılı metin okuyor. Kullanılan dil ve genel yakla?ım, dı?a sert bir yansıma yaratıyor. Milli Güvenlik Bildirileri gibi, satır aralarını çözebilirseniz çözün. Bahçeli' nin dı?ındaki ve sözcü niteli?indeki insanları da, herhalde liderlerine ters dü?memek için aynı yakla?ımlarla kamu oyunun önüne çıkıyorlar. Gerçek niyetleri anla?ılamıyor.
Kamu oyu tam anlayamadı?ı zaman da, ister istemez ele?tiriler artıyor. Bu olasılıkta da parti kızıyor, kendilerine kar?ı bir kampanya açıldı?ına karar veriyor ve sertle?iyor. Oysa çaba harcayıp, di? söker gibi gerçek nedenler ara?tırıldı?ında, bazı konularda haklı oldukları, bazılarının ise onlardan kaynaklanmadı?ını anlıyorsunuz.
Bu ileti?imsizli?in koalisyon ortakları arasında da sürdü?ü izlenimi var.
Durum böyle olunca, MHP' nin gerçek niyetleri ve ?ikayetleri tam olarak anla?ılamayan bir parti konumuna giriyor. Her?ey birbirine giriyor.
Hergün yeni örneklerle kar?ıla?ıyoruz.
312 ve 159 ile ilgili de?i?ikliklerin liderler zirvesinde, üzerinde konu?ulmadan ertelenmesi olayına dı?ardan bakan biri, bunların MHP duvarına çarptıklarını sonucuna varır. Sanki MHP tüm demokratikle?me hareketlerine, AB ile ?ili?kilerin geli?mesine kar?ıymı?? gibi bir izlenim do?uyor.
Dervi? ile ili?kilerindeki ele?tirisel yakla?ımları da, MHP' nin ekonomik reformlara inanmadı?ı ve kerhen destekledi?i sonucunu çıkarıyor.
Oysa durum hiçte öyle de?il.
MHP' nin di?er partilerden ve bizlerden farklı bir bakı? açısı var. Bunu da kabul etmek zorundayız. Ancak MHP, belki sınırlarını daha dar görüyor olabilir, ancak demokratikle?meye kar?ı de?il. AB' ye hiç kar?ı de?il. Kemal Dervi?' e de kar?ı de?il. Zaten kar?ı olsaydı, ba?tan engellerdi. MHP liderini sinirlendiren unsur, MHP' nin ? çantada keklik? gibi görünmesi ve adam yerine konulmuyormu? izlenimi verilmesi.
Mesut Yılmaz' ın 312-159 konularında önce onayını verip sonradan de?i?iklik istemesi, Kemal Dervi?' in MHP' yi yeterince bilgilendirmemesi, partiyi fena halde rahatsız ediyor. O zaman da katıla?ıyor ve kabu?una çekilip önerilere sırt
çeviriyor.
159 ve 312 HATALARINDAN D?N?LMESİ GEREKİYOR...
Sürekli tekrarlanıyor.
2002 Türkiye açısından son derece kritik bir yıl.
AB ile tam üyelik müzakerelerinin ba?lama tarihini bu yıl kesinle?tirebilirsek, büyük bir mesafe almı? olaca?ız. Aksi halde uzun bir bekleme dönemine girece?iz.Yani Türkiye' nin acelesi var. AB' nin acelesi yok. Hatta AB içinde birçok ülke, Türkiye' nin kendi kendini sınıfta bırakmasını istiyor. Türkiye' nin gereken uyum düzenlemelerini yapamayıp, gecikmesini bekleyenler ellerini ovu?turuyorlar.
Durum böyleyken, 312 ve 159' daki inadın anla?ılır hiçbir yanı yok.
MHP içinde çok ki?inin, bu maddelerde de?i?iklikler gerekti?ini açıkça söylediklerini bizzat biliyorum. Bu maddelerde ?netle?tirme? gerçekle?tirilmezse, Türkiye ne içerde ne de dı? ili?kilerinde rahat edebilecek. Tekrar eskisi gibi toplumsal huzursuzluklarla kar?ı kar?ıya kalaca?ız.
İstenen de çok basit.
312'deki ? kamu düzenini bozma olasılı?ı? cümlesinin ?kamu düzenini bozma tehlikesi ? olarak de?i?tirilmesidir. Yani suçun niteli?ini daha netle?tirmek. Bunda ne sakınca olabilir ki?
159' da da, ele?tiri ile hakaret alanlarını daraltmak, sınırlarını iyi çizmek, soyut kelimeler ve tanımlamalar yerine somut suç nitelemeleri getirmek.
Bu iki madde bu haliyle çıkarsa, ne do?ru dürüst yayıncılık, ne siyaset, ne de ara?tırmacılık yapılabilinecektir. Basın Konseyinin son açıklamasını okuyan, durumun vahametini hemen anlar.
Devlet Bahçeli' den beklenen, sözü geçen maddelerdeki sakıncaları, koalisyon içi ili?kilerde denge kurabilmek için sürdürmemesidir. T.C. Devletini yönetme durumunda olanlar, öncelikle ülkelerinin uzun vadeli çıkarlarını ön plana alırlar. Nitekim MHP bundan önce de, seçim platformunda açıkladı?ı politikalarından birço?unu, ülkenin çıkarları ve koalisyonun devami için de?i?tirmi?, özveride bulunmu?tur.
MHP' ye bu yakı?ır. Yoksa, Mesut Yılmaz' a ders vermek için ısrarcı olmak de?il...