YAHUDİ HOYRATLIĞININ
FATURASI ÖNÜMÜZE GELDİ...
Bu köşe’de defalarca yazdım.
Başbakan’ın, İsrail’i eleştirme adına, İsrail ile Yahudileri birbirine karıştırıp, ardı ardına verdiği demeçlerin faturası sonunda önümüze geldi.
Şimdi ayıkla pirincin taşını.
En güçlü yahudi lobisinin yazdığı mektup Ankara’ya vardı. Gazetelerde ardı ardına yazılar çıkmaya başladı.Türk yahudileri son derece rahatsız oldular ve bu rahatsızlıklarını etrafa yaydılar. Yahudi finans çevrelerindeki homurtular duyulur oldu.
İsrail, Başbakan’ın yaklaşımını henüz büyük sorun yapmadı. Aksine, anlayışla karşıladığının işaretlerini verdi. Tabii aynı kampanya sürdürülürse, onların da tutumlarının değişeceği besbelli.
İşin bu noktaya gelmesinde, Başbakan’ın dikkatsizliği ve yahudilik konusundaki hoyratça kullandığı sözlerin, bazı aşırı dinci guruplar tarafından kullanılması oldu. Türk yahudilerine tehditler savurdular. Yeşil bayraklar açıp gösteriler yaptılar.
Hükümet sadece seyretmekle yetindi.
Şimdi, Cumhurbaşkanı Gül’den, hükümet sözcüsü Cemil Çiçek’e kadar herkes özürler diliyor, Türk yahudilerine güvenceler veriyorlar.
Ancak çok geç...
Güven denilen duygu böyledir.
Hiç hoyratlık kaldırmaz. Bir defa bozuldu mu, kolay kolay aynı dereceye çıkmaz. Çok daha fazla çaba harcamanız, kendinizi çok daha fazla ispatlamanız gerekir.
Başbakanın kırıp döken üslubunun diğer bir kurbanı da Filistin Cumhurbaşkanı Abbas oldu. Kırılan vazoyu tamir, yine Cumhurbaşkanına kaldı. Hamas’ın gözüne girmek mi, yoksa bölgede Hamas ile diyalog kurabilen tek ülke konumunu devam ettirebilmek için midir, bilemiyorum.
Ancak artık dikkat etme zamanı geldi.
Başbakan’ın Orta Doğu’daki anlaşmazlıklara müdahelesini olumlu karşılayan ve alkışlayan bir insanım. Bunun yanında, Başbakanın artık konuşmalarına daha fazla dikkat etmesi ve kırıp dökmeyi bırakması zamanı geldiğine de inanıyorum.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|