2007, PKK’nın DÖNÜM
SÜRECİNİ BAŞLATTI
2007 yılının neden son derece önemli bir dönüm noktası olduğunu anlatabilmek için, size öncelikle 1999-2006 arasındaki gelişmelerin satır başlarını hatırlatmam gerekiyor
- ÖCALAN tutuklanmış ve İmralı’ya konmuştu. Türkiye idam kararını uygulamayarak gerilimden kaçınmış, PKK da Kuzey Irak’ta Kandil dağındaki kampına çekilmişti.
- TÜRKİYE’nin Avrupa Birliğine tam üyelik başvurusu kabul edilmiş, Kopenhag Kriterlerine uyum sırasında, Kürt kökenli vatandaşlarımızın Kürtçe isim ve anadilde eğitim gibi duyarlı oldukları bazı beklentileri karşılanır olmuştu.
- ABD’nin 2003’te Irak’ı istila etmesi bölgedeki tüm dengeleri değiştirdi. Türkiye’nin ABD’nin istediği izinleri vermemesi, K.Irak Kürtlerini Washington’un en yakın müttefiki haline getirdi.
İşte, 2007’ye girildiğinde böyle bir manzara ile karşı karşıya idik.
PKK, KONTROLÜ KAYBEDİNCE
PANİKLEDİ VE...
PKK yönetimi panikledi.
- Güneydoğu halkı giderek büyük oranda PKK’dan uzaklaşır olmuştu. PKK unutuluyor, ilk defa erime işaretleri alınıyordu.
- K.Irak’taki gelişmeler Barzani’yi ön plana çıkarıyor, Öcalan hapisteyken KDP lideri tüm Kürtlerin lideri rolünü oynuyor, Türkiye’deki Kürtler arasında da etkinliği artıyordu.
Öcalan, bütün bu gelişmeler karşısında son derece önemli stratejik değişikliklere gitti.
DTP MECLİSE SOKULDU
VE RADİKALLEŞTİRİLDİ
1. 2007 seçimlerinde bağımsız adaylarla meclise girildi. DTP sesini yükseltti ve radikalleşti. Artık kadrolar çekinmeden Öcalan’ı övüyor, federatif çözüm isteğini açıkça seslendiriyordu. DTP siyasi alanda bayrak açtı.
PKK, SİLAHLI MÜCADELEYİ
YENİDEN BAŞLATTI...
2. PKK, silahlı mücadeleye geri döndü. Türkiye, 10 ay içinde 50 şehit verince, toplum açıkça ayaklandı ve bütün gözler Kuzey Irak’taki PKK kamplarına döndü.
PKK terörü, 1984-1999 arasındaki dönemde 35 bin can almış, güneydoğu kana bulanmıştı, ancak onca yaşananlara rağmen, Türk toplumu böylesine gerilmemişti. Bu defa Türkiye, resmen ayaklandı.
İktidar biraz gecikmeyle de olsa Askerlerin isteği tezkereyi meclisten geçirdi. Başta ABD olmak üzere uluslararası kamuoyu sınır ötesi operasyon için hazırlandı. 5 Kasım’da Beyaz Saray’da Erdoğan-Bush görüşmesinde nokta koyuldu. PKK “ortak düşman” ilan edildi.
Çarklar dönmeye başladı.
SINIR ÖTESİ OPERASYON
TÜRKİYE’NİN GÜCÜNÜ GÖSTERDİ
Asker ABD’den gelen anlık istihbaratlarla hava harekâtını planladı. Tam artık sınır ötesi olmaz denilen bir zamanda düğmeye bastı. PKK’nın kalbi Kandil vuruldu.
Kandil hem PKK için hem de Türk kamuoyu için bir simgeydi.
Örgütün karargahının vurulmasıyla hem Türk kamuoyuna, hem de PKK’ya mesaj verildi
Hava harekatları birbirini izledi ve örgütün öteki kampları vuruldu.
Kuzey Irak’ın PKK için eskisi gibi güvenli bölge olmadığı gösterildi
TÜRKİYE SİYASİ AĞIRLIĞINI KOYDU
Ankara askeri gücü kadar siyasi ağırlığını da koydu.
Kerkük Türkiye’nin kırmızı çizgilerinden biriydi.
Kerkük’ün oldu bittiye getirilecek bir referandumda Kürt bölgesine bağlanmasına başından beri karşı çıkıyordu.
ABD’nin desteğini alan Ankara Bağdat yönetiminde etkili Arapları da yanına çekti.
Kuzey Irak Kürt yönetiminin çok istediği Kerkük referandumunu erteletti.
Ankara bölgenin şekillenmesinde karar verici olmasa bile, gelişmeleri “yönlendirme” gücünü iyi kullandı
Türkiye bölgesel bir güç olduğunu hatırlattı..
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|