Mehmet Ali Birand
 
TÜRKİYE, EN RİSKLİ SÜRECE GİRDİ...
 
 

TÜRKİYE, EN RİSKLİ

SÜRECE GİRDİ...

WASHİNGTON

 

Hafta sonu Washington’da hava, Ankara’dakine oranla çok farklıydı. Bir süper güç ile bir bölgesel gücün olaylara bakışı arasındaki fark çok büyüktür.

 

Bizler, dünyanın Ankara’nın etrafında döndüğüne inanıyoruz. Nefeslerimiz kesilmiş şekilde, Bush görüşmesini bekliyoruz. Oysa dünya, gerçekten Washington’un etrafında dönüyor. ABD başkentinde bizimkine benzeyen en az 15 kriz tartışılıyor. Onlar için PKK olayı daha yeni yeni ciddi bir krize dönüşüyor. Beyaz Saray’ın kapısında da dertlerini anlatmaya çalışan 15 Başbakan veya Devlet Başkanı bekliyor.

 

Eğer büyük bir sürpriz ile karşılaşılmazsa, Bush, Türkiye ile birlikte uzun vadeli bir politika üzerinde anlaşmış olacak. Ne Türkiye’yi ne de Barzani’yi karşısına almayacak bir formül bekleniyordu.

 

Hafta sonunda Washington’da konuşulan olasılık, ABD’nin, Türkiye’nin çapı ve süresi kısıtlı bir harekatına göz yumacağı şeklindeydi. Bunun bir hava ve küçük bir kara harekatı olabileceği söyleniyordu. Bu harekata ABD’nin “istihbarat” ile destek verebileceği, sonrasında da PKK’nın faaliyetlerini kesinlikte kısıtlayacağı ileri sürülüyordu.

 

Bakalım, göreceğiz,

 

Türk-Amerikan ilişkileri açısından milat niteliği taşıyan bu görüşmeden sonra, asıl önemli süreç başlayacak. Bu süreç hem çok zor hem de çok riskli. Bugünkü ortamda, ne TSK’nın ne de AKP iktidarının, hiç adım atmadan yeni bir bekleme dönemine girmesi imkansızdır. Bu yüzden Türkiye, Kuzey Irak’ı vuracak veya en az bu etkiyi yaratacak bir şeyler yapacak.

 

Türkiye’nin ne zaman, nasıl,  hangi güçte ve ne şekilde vuracağını bilemiyoruz. Olay gerçekleşene kadar da bilemeyeceğiz. Belli olan tek şey, bu süreci PKK’nın tavrı çok etkileyecek. PKK’nın yeni bir saldırısı, Ankara’nın o an düğmeye basmasıyla sonuçlanacak.

 

İşte riskli süreç de burada başlıyor. Çünkü Kuzey Irak’a askeri harekatın PKK sorununu kökten çözemeyeceğini herkes biliyor. Yani Ankara düğmeye bastığında kamuoyu baskısı altında hareket etmiş olacak. Oysa Ankara’nın isteği, askeri bir adım atmadan, PKK meselesini Amerikalılar’ın ve Kuzey Iraklılar’ın çözmesi. Ama onlar da buna yanaşmıyorlar.

 

Dolayısıyla, iş başa düşüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kamu gözündeki şöhreti, güvenirliği tartışılmaz. Bu yüzden de TSK başarılı olmak zorunda. Ama başarılı olmak, PKK’nın bir daha Türkiye’yi rahatsız edemeyecek duruma getirilmesi demek. Sadece bombardımanla veya sınır boyu bir tampon bölge kurarak PKK’yı etkisiz hale getirmenin imkansızlığı da ortada. Ama Amerika ve Batı sadece bu kadarına göz yumacağını söylüyor.

 

Özetle, müdahale etmekten başka çare yok. Ancak müdahalenin de getireceği fazla bir şey yok. Risk ortada. Hele bir de,  kamuoyu gözünde “başarısız” olunursa, işte o zaman ayıkla pirincin taşını. Bizleri, bir daha düzelemeyecek dengesizlikler ve çalkantılar bekleyecek.

 

Bundan dolayı “riskli bir döneme giriyoruz...”



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…