PKK VE DTP
NEDEN KORKTU?
DTP kısa bir süre öncesine kadar ne istediğini tam olarak dillendiremezdi. Daha çok, halklar arasında barıştan söz ederler ve Kürt kökenli vatandaşların doğal haklarının verilmesi gerektiğine dikkat çekerlerdi. O kadar dikkatli davranırlardı ki, beklentilerinin ayrıntısına dahi girmezlerdi.
22 Temmuz seçimlerinden sonra bir şeyler değişiverdi. Hem PKK, hem de DTP değişti. AK Parti’nin özellikle Güneydoğu bölgesinde oy patlaması yapması, PKK ve DTP’nin tutumunda büyük farklılık yarattı. Her şeyden önce, büyük bir hayal kırıklığı yaşadıkları açıkça görüldü. Bölge halkının ellerinden kaydığını mı sezinlediler, İmralı ile Kandil’de farklı bir değerlendirme mi yapıldı, bilinmez. Ancak tutumlarında çarpıcı bir değişim yaşandığı apaçık ortada.
PKK -pek rastlantı olacağını sanmıyorum- daha önceki döneme oranla birden bire terör düğmesine dibine kadar bastı. Büyük saldırılarla, kamuoyunda ses getirecek suikastlara girişti. Eskiden bir kaç kişilik gruplar halinde dolaşırken, birden bire sayılarını 100’lere çıkarttı. Türk-Kürt sürtüşmesini körüklemek ve Türkiye’yi Kuzey Irak batağına sokmak için, tahrik kampanyası yürütür oldu. Doğrusu, istediklerini de elde ettiler. Türk kamuoyu şimdiye kadar görülmemiş derecede kabardı.
PKK’nın bu şekilde, halkı tekrar ateş altına çekerek, Türk güvenlik güçlerini bölgeye sokturarak, kaybettiği ilgiyi ve oyları geri almayı planladığı anlaşılıyor.
Bunun yanı sıra, Kuzey Irak’ın bağımsızlığa kavuşması PKK’nın marjinalleşmesi anlamına geleceği için, bir Türkiye-Kuzey Irak çatışmasını devreye sokmak ve uluslararası platformda unutulmaktan kurtulmak istediği söylenebilir.
Gelelim DTP’ye...
Onlar da, yine birden bire değişiverdiler.
Diyarbakır’daki “Demokratik Toplum Kongresi’ndeki” kararların şu aşamada ortaya atılması ilginçtir.
DTP’yi artık Avrupa filan kesmiyor. AB’nin reformlarını küçümsüyorlar.
Diyarbakır kararları, yepyeni bir süreci başlatıyor. Daha önce çeşitli bildiriler, kongre veya toplantılarda ortaya atılan fikirler bu defa somut biçimde benimsendi ve kamuoyuna açıklandı.
Bunun yapılış zamanı ve şekli, DTP’nin bilinen eski söyleminin temelde değiştiğinin işaretleriyle dolu.
Bu tutum bizlerin hoşuna gitmeyecektir, ancak daha doğru bir tavırdır. Ağızlarının içinde yuvarlayacaklarına, açıkça isteklerini ortaya koymuşlardır.
Beğenmeyebilir, tepki gösterebilir, reddedebiliriz.
Ancak artık somut şekilde biliyoruz.
Siz federasyon deyin, başkası konfederasyona doğru atılan adım olduğunu söylesin, önemli değil. Önemli olan, yeni bir sürece girilmiş olmasıdır.
DTP’nin kapısına kilit vurmak, üyelerini hapse atmak veya Meclis’ten kovmak sorunu çözmez.
Bu yeni süreç bizler için, çok daha dikkatli, çok daha akılcı adımlar atma gereğini getiriyor. Silaha karşı silahla mücadele etmek daha kolaydır. Asıl zor olan politik mücadeledir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|