Mehmet Ali Birand
 
GELİN SOYKIRIM’I TARTIŞALIM....
 
 

GELİN SOYKIRIM’I

TARTIŞALIM....

 

Yeni bir başlangıç yapabilmenin, yeni bir sayfa açabilmenin koşulları çok ağır olacak. Hiç sevmediğimiz, hatta bugüne kadar onurumuzu zedelediği için ağzımıza almadığımız konuları konuşmak zorunda kalacağız. Eğer şimdi adım atmazsak, ilerde çok daha güç durumlara düşeceğiz. O zaman daha ağır gelecek.

 

İnsanlar arasındaki ilişkide olduğu gibi, uluslararasındaki ilişkilerde de zamanlama her şeyden daha önemlidir. Bugün yapmanız gerekeni yarına bırakırsanız, bugün atmanız gereken adımı geciktirirseniz, çok geç olur. O zaman, tek adımla halledeceğiniz bir sorunu iki üç adımla halletmek zorunda kalırsınız.

 

İşte Türkiye’nin durumu böyle...

 

Ya yepyeni bir tutum alacak veya ilerde daha da güç duruma düşecek. Ya tüm politikasını değiştirecek veya olduğu yerde sayacak, devamlı kaybedecek.

 

Dış politika değişikliğinin başında, inandırıcılığı yüksek bir yaklaşım gelmeli. Eğer soykırım damgasının silinmeyecek şekilde sırtımıza yüklenmesini istemiyor isek, “Soykırım olmadı” demekle yetinmemeliyiz. Gerçekten yaşananları açıkça ortaya koymalıyız. Hiçbir şeyi saklamamalıyız.

İkinci önemli unsur, soykırım kelimesi yerine, gerçek bir niteleme, yeni ve başka bir kelime veya bir cümle bulup, sürekli şekilde bu kelimeyi kullanmalıyız.

 

Batı ülkeleri üniversitelerine yönelik konferanslar, seminerler organize etmeliyiz.

 

İç politika değişikliğinin başında ise, 1915 olaylarını hiçbir kompleks duymadan tartışma ortamını yaratma gelmelidir.

 

Türk toplumu, 301 korkusundan kurtulmalı ve o dönemi geniş şekilde konuşabilmelidir. Türk toplumu, farklı düşündüğü için dayak yemek veya protesto edilme tehdidinden de kurtulmalıdır.

 

Türkiye arşivlerini gerçekten açmalıyız.

 

Eğer saklayacak bir şeyimiz yoksa, küçük oyunlara başvurmamalı, herkesi şeffaflığa itmeliyiz.

 

Bunları başarabilirse, Türkiye’nin uluslararası alanda inandırıcılığı artar.  O zaman ortak komisyon kurma önerimiz ciddiye alınır. Ermeniler kaçamaz ve kabul etmek zorunda kalırlar.

 

Bugüne kadar yaşananlara rağmen yine kıpırdamazsak, istediğimiz kadar tepki gösterelim, istersek soykırımı kabul eden ülkelere sınırlarımızı kapatalım, kurtulamayız. Eninde sonunda da, kapımızı başkaları, başka şekillerde çalmaya başlarlar...

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…