Mehmet Ali Birand
 
KAPTANLIĞI BIRAKMAYACAĞIM …
 
 

 

 KAPTANLIĞI

BIRAKMAYACAĞIM …

 

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi, içeride ve dışarıda bir çok açıdan tartışıldı. Belirli bir kesimde de “Ne olacak şimdi Türkiye- AB ilişkileri” sorusunun sorulmasına neden oldu.

 

Ben de çok merak ediyordum. Zira Avrupa Birliği’ne tam üye olma fikrine en samimi şekilde inanmış kişilerin başında hep Gül’ü gördüm.

 

Başbakan’ın dahi, politik açıdan işine geldiğinden dolayı AB projesine destek verdiğini, oysa kalbinin derinliklerinde AB’ nin yatmadığını biliyorum. Önemli bir sıkışma durumunda, Erdoğan’ın direnip sonuna kadar mücadele etmek yerine, sırt dönüvereceğinden eminim.

 

Gül ise, öyle değildi.

 

İktidara gelmeden önce, Avrupa Konseyi veya Avrupa Parlamentosu koridorlarında, Brüksel’de AB Komisyonu temaslarında karşılaştığım Gül, hep inançlı kaldı. Zor günlerde Başbakanı frenledi. Masanın altından ayağına basıp susmasını sağladı. Avrupa kültürünün en önemli unsurlarından sayılan uzlaşıya inandığından dolayı da kazandı.

 

Bundan önceki hükümetin AB bayraktarlığını yapan Gül artık yok. Her ne kadar Ali Babacan bu işin altından rahatlıkla kalkabilse dahi yine de, Gül ’ün yokluğu  hükümet katında ve bürokraside mutlaka  hissedilecektir.

 

İşte soru işaretleri de bundan kaynaklanıyordu.

 

Gül’süz bir AB projesi nasıl yürüyecek?

 

Bütün bu soruların yanıtlarını aradım.

 

Kayseri’de seçim kampanyasının en hararetli günlerinden, bugünlere kadar sık sık karşılaştık ve AB’yi konuştuk. Her defasında hep aynı heyecanla, Cumhurbaşkanlığı sürecinde AB projesini ön plana çıkaracağını anlattı.

 

Göreceksiniz, asıl bundan sonra çok daha aktif olacağım. AB projesinin bayraktarlığını bırakmayacağım” dedi.

 

Gül ile çok uzun konuştuk. Baktım ki, kafasında neler yapacağını planlamış bile…

 

Cumhurbaşkanı olarak AB başkentlerini ziyaret edeceğim. Onlara AB’nin bizim açımızdan ne kadar önemli olduğunu açıklayacağım” derken, önceliğini de yine AB konusuna ayıracağını vurguluyordu.

 

Gül, hem Brüksel’de, hem de AB başkentlerinde çok yakından tanınan ve saygıyla karşılanan, sözüne güven duyulan bir isimdir. Şimdi, Cumhurbaşkanı olarak yapacağı girişimlerin ağırlığı da önemlidir.

Sarkozy ile birileri konuşacaksa, bu konuda en rahat ilişki kurabilecek kişi yine Cumhurbaşkanı Gül olacaktır. AB başkentlerini sık sık dolaşan bir Cumhurbaşkanı’nın getireceği ağırlık büyük katkı yapacaktır. Hele son yedi yıl süresince Sezer’in bir tek AB gezisi dahi yapmadığını düşünecek olursak, Gül’ün açacağı yeni süreç Türkiye’ye büyük yarar getirecektir.

 

Kuşkusuz Gül’ün bu faaliyetleri, AB konusunu hükümetin elinden almak anlamına gelmiyor.

 

Cumhurbaşkanı olarak, hükümetin çalışmalarına ekstra bir destek getireceğini söyleyen Gül, sadece sembolik bir destekle kalmayacak. Aynı zamanda, projenin lokomotifliğini de yapacak.

 

Etrafında bir AB akil adamları komitesi oluşturacak. Gerektiğinde hükümeti uyaracak. Gerektiğinde bürokratları toplayarak, onları yönlendirecek.

 

Tabii, açıkça söylemiyor, ancak bir süre sonra Başbakan ile ters düşebileceğinin de farkında. Deneyimi ve Başbakana olan yakınlığı sayesinde bir sürtüşme yaratmadan işin üstesinden gelebileceğine inanıyor.

 

Erdoğan’a Ak Parti (AKP) içinde hayır diyebilen tek kişi olduğundan dolayı, dışarıdan dahi olsa, Başbakanı ve Kabine’nin diğer üyelerini bazen yönlendirecek, bazen cesaretlendirecek, bazen de yatıştıracak.

 

Gül’ün en büyük özelliği soğukkanlı olmasıydı.

Bundan sonra da, Abdullah Gül Avrupa Birliği’ne doğru yürüyüşün bayraktarlığını veya kaptanlığını yapacaktır.

 

Bu konuda benim hiçbir kuşkum yok.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…