Mehmet Ali Birand
 
2’İNCİ KRİZ İSE PARİS’TE PATLADI...
 
 

2’İNCİ KRİZ İSE

PARİS’TE PATLADI...

 

Yaz aylarında AB-Türkiye ilişkilerinin yaşadığı ikinci kriz, Fransa yeni Devlet Başkanı Sarkozy’nin Türkiye hakkında söyledikleriyle patlamış.

 

Bizler de okuyorduk, ancak Brüksel’deki kriz havasını algılayamamıştık. Meğer AB komisyonu, Sarkozy’nin her konuşmasında biraz daha rahatsız olmuş. Biraz daha gerilmiş.

 

Hatırlıyorum;

 

Sarkozy, Türkiye’nin Avrupalılığını sorguluyordu.  Hiçbir zaman Avrupa’ya dahil olmadığını, hiçbir zaman tam üye olamayacağını söylüyordu.  Müzakerelerin durdurulması gerektiğine kadar gidiyordu.

 

Aslında, Avrupa Komisyonu işte bu aşamada son derece önemli bir strateji saptamış.

 

...Özellikle Olli Rehn, iki önemli karar aldı. Biri, Türkiye’deki gelişmelere karışmamak. Sadece, 27 Nisan’daki TSK memorandumuna sınırlı bir tepki göstermekle yetinmek. Diğeri, Komisyon olarak Sarkozy’nin müzakereleri durdurmaya yönelik politikalarına karşı çıkmak” diyen yetkililer, Rehn’in her iki yaklaşımında da başarılı olduklarını belirttiler.

 

Gerçekten de, nisan-temmuz döneminde hiçbir AB başkentinden önemli bir açıklama çıkmadı. Sadece Komisyon, Rehn’in ağzından bir tepki gösterdi, o kadar...

 

Sarkozy’ye karşı tutum konusunda ise, AB Komisyonu çok cesur davrandı. Şimdiye kadar görülmemiş bir şekilde, hem Komisyon başkanı Barosso,  hem de Rehn Fransa Devlet Başkanı’na “müzakerelerin önlenmemesi gerektiğini” çok açıkça tekrarladılar.  Basın toplantıları, medya söyleşileriyle görüşlerini yansıttılar.

Sonuçta, yine Komisyon istediğini elde etti.

 

Sarkozy tutumunu esnekleştirdi.

 

Türkiye’nin tam üyeliği hakkındaki görüşleri değişmedi, ancak müzakerelerin devam ettirilmesine yeşil ışık yaktı.

 

Barosso-Rehn ikilisi, işte bu şekilde iki büyük krizi atlattıklarına inanıyorlar.

 

AB Komisyonu işte bundan dolayı, Türkiye ile ilişkilerin önünün açıldığına inanıyor. Kara bulutların dağıldığını, yeniden hızlanılabilineceğini vurguluyor.

 

Biz pek farkında olmayabiliriz, ancak Brüksel’de esen rüzgarlar çok iyimser, çok farklı...

                                              



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…