Mehmet Ali Birand
 
İLK KRİZ 27 NİSAN’DA BAŞLADI...
 
 

İLK KRİZ

27 NİSAN’DA BAŞLADI...

 

BRÜKSEL

 

Bizler öylesine kendi sorunlarımıza gömülmüş durumdayız ki, etrafımızı göremedik. Oysa onlar da zor durumlardan geçmişler.

 

Her şey 27 Nisan gecesi TSK’nın açıklamasıyla başladı” diyen AB yetkilileri, mayıs-ağustos dönemini nasıl izlediklerini, gelişmeleri nasıl değerlendirdiklerini anlattılar.

 

TSK’dan böyle bir açıklama veya memorandum beklemiyorduk. Müthiş şaşırdık ve burası birbirine girdi” diye söze başladılar.

 

27 Nisan’dan 22 Temmuz seçimlerine kadar geçen dönemde, Türkiye’yi kaybetme noktasına geldiklerini belirttiler.

 

Bir ara, Türkiye ile ilişkilerin askıya alınma noktasına gidileceğini düşünenler dahi çıktı. Zira Ankara’dan her an bir askeri müdahale haberi geleceğini bekler olmuştuk” diyen yetkililerdeki paniği, komisyonu yakından izleyenler de gözlemişler.

 

27 Nisan’da başlayan sürecin, Türk-AB ilişkilerinin sonu olacağına inananlar çoğunluktaydı. Bu çıkışa ne kadar şaşırdılarsa, ardından yaşananlara da aynı şekilde şaşırdılar. TSK’nın daha sertleşeceğini sanmışlardı. Ancak bekledikleri gerçekleşmeyince çok rahatladılar” diyen aynı kişiler, AB Komisyonu’nun o günlerde paniklediğini söylediler.

 

Ancak çok ilginçtir, o dönemde (yani Türkiye ile ilişkilerin gerçekten kopabileceğinin konuşulduğu günlerde) hem Brüksel’de hem üye ülkelerde hem de Avrupa Parlamentosu’nda hava değişivermiş.

 

“...Türkiye’yi kaybetmek, Türkiye’nin devre dışı kalma olasılığı, birden bire herkesi korkuttu. Daha doğrusu, adeta Türkiye’nin önemi ve değeri anlaşılıverdi” diyen, Brüksel’in önde gelen sivil toplum örgütlerinden birinin direktörü, Türkiye’ye bakışların o haftalarda değiştiğini “Aman Türkiye’yi kaybetmeyelim” diyenlerin sayısının arttığını anlattı.

 

 Brüksel’de konuştuklarım hep aynı noktayı vurguladılar:

 

...Başta Kıbrıslılar ve Yunanlılar olmak üzere, herkes kaygılandı. Bu büyük krizin, böylesine yumuşak bir inişle geçiştirilebileceğini, seçimlerin böylesine bir sonuçla tamamlanacağını kimse beklemiyordu...”

 

Türk-AB ilişkilerinin en krizli dönemi olarak gösterilen, nisan-temmuz arasında yaşananları AB yetkilileri “nefeslerimizi tuttuk ve ağzımızı açmamaya dikkat ederek geçirdik” diye özetliyorlar.

 

Bugün soranlara da “ Bravo Türklere, hiç beklemediğimiz bir soğukkanlılık gösterdiler” diye özetliyorlar.

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…