GÜNEYDOĞU’NUN GÜL’E
ÖNEMLİ MESAJI...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, göreve başladıktan hemen sonra, ilk yurtiçi gezisini Güneydoğu’ya yapması doğru bir jestti. Bu kadarla kalacağı sanılmıştı. Kimseler böylesine büyük bir kucaklama beklemiyordu.
Ben gitmedim, ancak gidenlerden dinledim. Asıl, TV görüntülerinden izledim.
Bu gezi gerçekten de büyük bir ilgi, büyük bir heyecan yaratmış.
Bu manzarayı, sadece Gül’e duyulan sevgi ile anlatamazsınız. Veya AK Parti teşkilatlarının, kamuoyuna “Bazıları itiraz etti, ancak bakın görün, halk Cumhurbaşkanı’nı ne kadar çok seviyor” mesajını vermek için “organize edilmiş bir gövde gösterisi” de diyemezsiniz.
Belki bu ilginin içinde her iki unsurun da payları vardır. Ancak asıl önemlisi Güneydoğu halkının haykırışıdır. Uzun yıllar kaderiyle baş başa bırakılan, gelenin vurduğu, gidenin dövdüğü bir halkın belki de isyanıdır.
Tüm yaşamları boyunca, genelde asker ve polisin dışında “yetkili” görmeyen, sorunlarıyla ilgilenecek “büyük adamlarla” pek karşılaşamayan bu halkın mesajı vardı:
“Bizi kurtarın. Bize daha rahat bir hayat verin. Bizleri de insan yerine koyun”.
AK Parti’nin bölgeye getirdiği hizmetin bu insanlara bir ümit ışığı verdiği apaçık anlaşılıyor.
Peki, bundan sonra ne olacak?
Cumhurbaşkanı bütün bu çığlıkları duyduktan sonra, dosyayı kapatıp diğer geziye mi gidecek, o meydanların çığlığını unutacak mı?
İşte bunu yapmaması gerekiyor.
Gül’den beklenen, aldığı mesajı sadece Ankara’ya iletmekle kalmaması, aksine öncülük etmesi, tüm dikkatlerin Güneydoğu’ya dönmesine çalışmasıdır.
O, artık Cumhurbaşkanıdır.
Artık dikkatleri çekecek gücü ve olanakları vardır.
Meydanlarda gördüğü halkın, Kürtçüler tarafından sömürülmesine izin vermemelidir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|