BİR ŞEYLER OLACAKMIŞ
GİBİ BİR RÜZGAR ESİYOR…
Bu konuya daha önce de değinmiştim. Kuzey Irak’a askeri müdahale toplumda öylesine büyük beklentiler yarattı ki, Ak Parti ilk başlarda konuyu gündem dışı tutmaya çalıştıysa da, başarılı olamadı. Özellikle askeri yetkililerin sık sık “Kuzey Irak’a müdahale gerekir” şeklindeki açıklamaları, böyle bir operasyonun gerekli olduğu izlenimini yaygınlaştırdı. Bu pası alan muhalefet partileri de bastırdılar. AKP’yi korkak, teröre karşı mücadelede gereken kararlılığı gösteremeyen, sahadan kaçan, ABD’nin paçasına yapışıp kalmış bir iktidar gibi gösterdiler. Bu söylemle özellikle MHP prim kazanır oldu.
Bu durum Erdoğan’ı etkilemiş görünüyor. Sanıyorum bundan dolayı, son günlerde AKP cephesinden ilginç sinyaller gelir oldu. Başbakan’ın tutumu değişti. Dışişleri Bakanı Gül ilk defa bir harekatın gerekliliğinden söz etmeye başladı. Parti koridorlarından yansıyan söylentilerin yönü de farklılaştı.
Arka arkaya yapılan terör dorukları… Başbakan’ın Cumhurbaşkanı’nı beklenmedik şekilde ziyaret etmesi… Washington’dan gelen haberler… Kuzey Irak’ta Türk sınırı boyunca yapılan askeri takviye… Kuzey Irak liderlerinin dost gördükleri başkentleri dolaşıp, Türkiye’nin olası bir müdahalesine karşı uyarıda bulunmaları… Önümüzdeki pazartesi günkü kabine toplantısından sonra AKP Merkez Karar Yönetimi toplantısının yapılacağının açıklanması ve nihayet, TBMM’nin olağanüstü toplantıya çağırılacağı tartışmaları…
Bütün bunları bir araya getirdiğiniz zaman, ister istemez “bir şeyler hazırlanıyor, garip kokular çıkıyor da, acaba ne olacak?” sorusunu soruyorsunuz.
Ne olabilir?
Ben 22 Temmuz genel seçimlerinden önce Kuzey Irak’a yönelik büyük bir kara operasyonu yapılacağına hiç ihtimal vermiyorum. Bu kadar büyük bir risk almaya da gerek yok. Bir şeylerin ters gitmesi her şeyi altüst ediverir. Seçimleri dahi tehlikeye sokabilir. AKP’nin de bunu göze alabileceğini sanmıyorum. Üstelik seçime sadece iki hafta kaldı. Büyük bir askeri operasyonun hemen yapılmasını gerektirecek kadar özel bir gelişme de görünmüyor.
Bu durumda akla en yakın tahmin, Ak Parti’nin “korkuyor-kaçıyor” suçlamasından kurtulabilmek için bir müdahale kararı almasıdır. Meclis’i toplayıp tezkereyi çıkartmak, seçim öncesinde partinin duruşunu güçlendireceği gibi, Türkiye’nin konuyla ilgili ciddiyetini de göstermiş olacak. Amerikalılar üstündeki baskıyı arttıracak.
İkinci olasılık, belirli noktalara karşı kısıtlı bir hava harekatıyla yetinmek olabilir. Bunun da riski az, ancak oy getirisi yüksektir.
Son olasılık, AKP’nin kamuoyuna sırf “kolları sıvadık, harekete geçtik” imajı vermek için bunları yaptığıdır.
Bu tahminlerimizi kesin bilgilere değil, daha çok çıkan kokulara ve gelişmelere dayandırarak yapıyoruz. Bir şeylerin hazırlandığı açık seçik ortada, ancak ne olduğunu tam anlamıyla kimse bilmiyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|