TSK’DAN PKK’YA
İNCE AYAR
Eğirdir
Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı nezdindeki Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi’ne büyük bir basın gezisi düzenledi. Tam iki gün süreyle, yılda Güneydoğu’ya gönderilecek 35 bin er-erbaş’ın eğitildiği, 200 kilometrekarelik de bir eğitim merkezinde çalışmaları izledik.
Açıkça söyleyeyim gözlerime inanamadım.
10 hafta süreyle, günde 12 saat korkunç bir eğitim programı uygulanıyor. Üstelik bölge dağlık olduğu için Güneydoğu’nun tüm coğrafi niteliklerini taşıyor. Yapılan eğitimde sürekli gerçek mermi kullanılıyor. Havan topları atılıyor. Mayınlar patlatılıyor.
O gencecik insanlar ne kadar tehlikeli bir göreve gittiklerinin farkındalar. Dağların ve yaylaların sessizliğinde “Komandoyum ben. Kimseden korkmam ben” diye haykırışlar duyuluyor. Bizim geldiğimiz gün 9 bin er-erbaş eğitim görüyordu. Burası dünyanın en büyük komando eğitim merkezi. Gerçekten de baktığınız zaman uçsuz bucaksız dağlar ormanlar. Gece saldırısına karşı nasıl savunma yapılacak? Gündüz baskını olursa nasıl yanıt verilecek? Nasıl iz sürülecek?
Komutanların en büyük şikayeti PKK ile karşı karşıya gelememeleri, temas kuramamaları. Zira 1999’la 2006 arasındaki dönemde PKK taktik değiştirmiş. Artık yüzlerce kişilik birliklerle hareket etmiyor. Yol kesmiyor. Köylere saldırıp erzak veya gençleri alıp götürmüyor.
PKK şimdi “görünmeyen düşman” konumuna girmiş. En çok 7-8 kişilik gruplar halinde dolaşıyor ve el yapımı uzaktan kumandalı mayın kullanıyor. Kendi görünmüyor, saklanıyor. Bir konvoy veya asker geçerken düğmeye basmakla yetiniyor. Türk birliklerine saldırmadığı gibi gördüğü anda da kaçıyor. Böylece hem propagandasını yapabiliyor hem de can acıtıyor.
TSK da buna göre taktik değiştirmiş. O da artık klasik yüzlerce kişilik birliklerle araziye çıkmıyor. 27 kişilik KOL diye adlandırılan komando grupları ile dolaşıyor. Sürekli kamuflaj altında, gece görüşlü aygıtından yüksek ateş gücüne kadar tam teçhizatlı. Bu KOL’lar pusu kuruyor, gerektiğinde haftalarca bölgede kalıyor. Açıkçası PKK avına çıkıyor.
Ancak PKK hayalet gibi. Bölgedeki işbirlikçileri sayesinde kolaylıkla halkın arasına karışabiliyor. Bu nedenle yeterli istihbarat oluşmuyor. Ve tabi iş öldürmeye gelince uzaktan kumandalı mayının düğmesine basıp kaçıyor.
İşte dünkü basın toplantısında Genelkurmay Başkanı ile Kara Kuvvetleri Komutanı son derece önemli bir açıklamada bulundu:
“2008-2009 döneminde Güneydoğu bölgesine bundan böyle sadece profesyonel asker yollanacak. Acemi er ve yedek subay gitmeyecek. Gerekçesi: devamlılık...”
Bu gerçekten önemli bir değişim. Artık eğitilen askerin 2 yıl içinde tüm birikimi ile gitmesi ve yerine yenisinin eğitilmesi yükünden kurtulunacak.
Peki komutanların şikayet ettikleri “işbirlikçiler” ne olacak? O konuda da Genelkurmay’ın önemli bir çağrısı var. Yeni bir kurum oluşturulması.
“Terör sadece silahla engellenemez. Biz üstümüze düşen görevi yerine getiriyoruz. Ancak bunun ekonomik, sosyo-kültürel, psikolojik harekat bölümlerini de düşünüp planlayacak bir yapılanma şarttır” diyen Orgeneral Başbuğ, sık sık vurguladı: “Yerleştirilen mayının %70’ini imha ediyoruz... Bölgede dolaşanları baskı altında tutuyoruz... Fakat bunlar yetmez.”
Özetlemek gerekirse Genelkurmay Başkanı bu defa tüm sorulara rağmen hükümetle çatışmaya girmek istemedi. Hükümetin sırtını sıvazlamadı ancak, sert eleştirilerden de kaçındı. Kuzey Irak konusunda da daha temkinli konuştu. “Kuzey Irak’a girmekle PKK tümüyle yok edilemez” dedi ve yine de “bir şeyler hazırlandığı” izlenimini vermekten de kaçınmadı.
Son derece ilginç, bilgi dolu ve yararlı bir gezi oldu.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|