SARKOZY,AĞAÇTAN
İNMEYE ÇALIŞIYOR
Türkiye-AB ilişkilerinin yeni starı, Fransız Devlet Başkanı Sarkozy olacak. Önümüzdeki süreçte sürekli şekilde Sarkozy’nin dediklerini, politikalarını izleyeceğiz.Hele bu yılın sonuna kadar önemli bir aşamadan geçeceğiz.
Önümüzdeki hafta ilk deneme var.
AB liderleri bir araya geliyorlar ve özellikle anayasayı tartışacaklar. Fransa ile Hollanda’nın reddettiği anayasayı tekrar canlandırmaya çalışacaklar. Aralarında önemi görüş ayrılıkları var. Ancak, biz bunları bir yana bırakalım ve kendi durumumuza bakalım. Bu toplantılar dizisinde, Türkiye ile müzakerelerde üç yeni başlığın açılıp açılmaması da tartışılacak. Bu başlıkların ilk ikisi, önem sıralamasında başlarda değil:İstatistik ve Mali Kontrol.Asıl önemlisi, 3 üncü başlık. Yani Türkiye’yi AB ekonomilerine yakınlaştıracak olan, Ekonomik ve Mali Politikalar.
Fransa, işte bu 3 üncü başlığın açılmasına itiraz ediyor.
Nedeni de basit: Türkiye’yi tam üyeliğe taşıyacak nitelikteki müzakerelere devam edildiği izlenimini vermek istemiyor.Türkiye’ye özel statüyle yetinilmesi görüşünden geri adım atmak istemiyor.
Ancak, bunu açıkça ve resmen söyleyemiyor. Büyük olasılıkla, masum bir gerekçenin arkasına saklanacak. Örneğin, henüz kendi aralarında, bu başlıkla ilgili teknik tartışmaları tamamlamadıklarını, söyleyecek. Bu gerekçeyle kararın bir süre ertelenmesini, diğer 2 başlıkla yola devam edilmesini isteyecek. Buna da kimse itiraz edemeyecek.
Önümüzdeki hafta, Paris’in bu ilk aşamada ne yapacağı anlaşılacak.
Dana’nın kuyruğu ise, önümüzdeki aralık ayı doruğunda kopacak. Fransa, Türkiye ile ilişkiler konusunda genel bir tutum saptanmasını isteyecek. Yapmak isteyeceği, Türkiye ile Tam Üyelik değil de, Özel Statü için müzakere edildiği izlenimini verecek bir formülün bulunması olacak.
Aslında Sarkozy için, “ Tarzan güç durumda.”demek en doğru saptama olur.
Sarko, Başkanlık yarışında, rakibi Chirac’ı saf dışı edebilmek için, elindeki her silahı kullandı. Bunlardan biri de, Türkiye ‘nin tam üyeliği idi. Chirac’ın en önemli projesi sayılan Türkiye’ye vurdukça prim kazandı. Fransız kamu oyundaki “AB’nin genişlemesine karşı akımları” Türkiye karşıtlığıyle birleştirmesini bildi. Oy kazandığını gördükçe, sesini daha da yükseltti. Konuştukça, söylediklerine de inanır oldu ve bu tırmanma seçim gününe kadar sürdü.
Seçimlerin heyecanı bittikten sonra, kırılan bardakların tamiratına sıra geldiğinde ise, durumun çok vahim olduğu anlaşıldı.
Türkiye, bu kadar kolay harcanacak bir ülke değildi.Fransa’nın ekonomik ve stratejik çıkarları açısından çok önemliydi. Ayrıca, Ankara’ya verilmiş bir söz vardı. Bir önce Fransız hükümetinin imzası daha kurumamıştı.Şimdi kalkıp “ Bizi ilgilendirmez, onu Chirac’a sorun” denemezdi.AB’nin birçok ülkesi ve AB Komisyonu, Türkiye ile ilişkilerde değişiklik yapılmasına karşı.
Yani, Sarkozy tırmandığı ağaçtan aşağıya inemeyen tarzan’a benziyor. Çabalıyor, aşağıdan uzatılan medivenler kısa geliyor. Cılız bir dala bassa, bu defa aşağıdan “Aaa gördünüz mü korktu” diye bağırtılar geliyor.
Dedim ya, Tarzan güç durumda…
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|